Oyun ve Zina!
meclis kanununu çıkartmadan yeni ağaçlar tanımaya bakın!..ben kavak ağacını seçtim!” dedim ciddi ama arsızca...
"Yazarlık, kelimelerle evcil hayvan beslemek gibidir: Ne kadar beslersen, o kadar pislik çıkarır." – Dorothy Parker"
"Yazarlık, kelimelerle evcil hayvan beslemek gibidir: Ne kadar beslersen, o kadar pislik çıkarır." – Dorothy Parker"
meclis kanununu çıkartmadan yeni ağaçlar tanımaya bakın!..ben kavak ağacını seçtim!” dedim ciddi ama arsızca...
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Ayın yirmi biriydi güzelliğin,,,,Gitmelere yıkandım,sana çekildi sularım...Eski bir kilisenin anahtarını bıraktım avuçlarına,kimse bilmedi...Belki sen bile hissetmedin...On dördü yerin dibine girdi utançtan..Ayın yirmi biriydi güzelliğin...
..Kimsenin keyfi yok bu saatte! Bu saatte balık yemini aramakta, adam da karısını, yorgun bir çocuk yatağını... Kimsenin endişesi yoktur bu saatte, varsa arada mekik dokuyacak bir işi, işine gider, işinden gelir birileri... Kimsenin haberi yoktur bu saatte... Belki de yağmurlu ve cıvık bir günde gözler açılmıştır kapaklarından,
Kıskanç insan, Allah’ın yarattıkları üzerindeki kontrolünden gaflettedir; kendini ve etrafını Allah’tan bağımsız zanneder. Güzelliği, aklı, zenginliği kişiye ait sanır ve kendisiyle kıyas ederek kıskançlık duyar. Bu özelliklere sahip olduğunda üstünlük elde edeceğini düşünür. Oysa her şey Allah’a aittir ve her şey O’nun denetimindedir.
Hiçbirşeyi bütün yapamadan pantolon paçalarımdan akıtmışım orta yere. "Olsun" diyebiliyorum yine de. Marifet budur işte!
Bir ismi kaldı aklımda. Bir de bakışlarındaki yazgı. O bana yasaklı, ben onda saklı. Bir unutuş cümlesinin baş harfiydi ismi. Şimdi gül fırtınası gönlümde; bir can yitiği…
Son anlarımızda neler hissedip neler yaptığımıza dair bir yazı...
Belkide öptüğün kişi, öpmek istemediğin kişidir ama ne olursa olsun gözlerini kapadığın an gördüğündür öptüğün.
Ani ve çok sert bir bırakılma anının ertesinde yazıldı. Dostun gidişi de çok dokunuyormuş.
Duygularım matlaşmış, çekiciliğim bitmiş. Bana huzur veren her şeyin yitip gittiğini anladığım bugünse en mutlu günümmüş! İçimdeki hissi, cesareti ve olgunluğu kaybettiğimi düşündüğüm bugün doğmuşum ben. Ne büyük bir tesadüf.
FLÖRT VE EVLİLİK
Yeryüzünde canlıların nesillerini devam ettirebilmesi için yaratıcımız Cenabı-ı Allah c.c dişi ve erkek olmak üzere bir çift şekillendirip yeryüzüne ADEM a.s ve HAVVA annemizi gönderip belli kurallar çerçevesinde çoğaltmış ve bizlere kadar gelmiş olan ve bizden sonrada devam edecek evlilik müessesesi kutsal olup
Çünkü siz, mükemmellik adına kandırılıp bu yolda koşarken ruhunuzu beklemeyenlerdensiniz...
Çünkü siz bir erkeğin saçlarını,rimellerini,hayallerini ,ayakkabılarını,rujunu elinden almadınız..
Türkiye Yazarlar Birliği bünyesinde açılan, 16. Dönem Yazarlığa Hazırlama Semineri’ne renk katan, anlam katan birlikteliğimiz hitamında yüreğime düşen şebnemi, dostalarla paylaşmak; onalara veda babında bir şeyler söylemek cehdiyle yazdığım birkaç satır.
Hayallerinin ve kaygılarının sevgilisinin, bu zamanda nasıl bu kadar masalsı olabildiğini, ne başkasına, ne kendine, ne de kalemine anlatmak imkansızdır artık.Tek istediğin sonu yazılmayan bir masalın kahramanı olmaktır.
HAYATIMIZ TEZAT ( 31 )
İnsanoğlu olarak hayatımızda o kadar çok TEZATLARIMIZ var ki
Düşünmekle,yazmakla bitmez.Neden dir amma bilinmez,İnsanı Hayvandan ayıran en büyük özelliği,AKILDIR.DÜŞÜNCEDİR.MANTIKDIR.Tabii herkesin akıl ölçüsü farklı farklı olduğundan KİMSE KİMSENİN aklı ile hareket etmek istemez.KENDİ AKLININ doğru karar verdiğinden %100 emindir.Dünya bir