Deneme

Yokluğun Rüyası

Taze bir gül goncasının kokusu
Toprağa düşen ilk yağmurun telaşı kadar karmaşık
Son kalkan vapura yetişme telaşı gibi heyecanlı
Issız ormanların saflığı kadar temiz bedenin
Bugün yaşıyorsam yaşama nedenim

Din

Belki Bu Bizim Son Ramazanımız Olacak

Dün, bugün ve yarın Zaman bir sacayağı misali Dün geçti, bugün yaşanıyor, yarın henüz gelmedi. Yarının gelme ihtimali ne kadarsa, gelmeme ihtimali de o kadardır. Böyle düşünüp hayatımızı bu minval üzere devam ettirmeliyiz. An, yaşadığımız andır. Yarınlar meçhuldür. Bugünü değerlendir(e)meyip yarına güvenip dayananlar, basiret fakirleridir. İnsanın ömür sermayesinin

Yalnızız

Yapayalnızız. 80 milyonun yaşadığı ülkede herkes gibi yalnızlık çekiyoruz.. Çünkü cep telefonlarımız, internetimiz var. Facebook, twitter, instagram velhasıl kelam sosyal medya hesaplarımız var. Kendi hobilerimiz, kendi fobilerimiz var. Yapayalnızız bir başımıza, yapayalnız...

Allahu Ekber

Gün sonunda iyiler mutlaka kazanır evet Amma velakin; Rabb; ne derse o olur işte buna da evet Öldü derler ölmezsin Ne güzel yaşıyor derler, her gün ölürler Bu yüzden yazımın başlığı O.

Edilgenlik Aforizmasında Öykü Kurmacası

Öykü yazıldıkça karakterler belirginleşmeye başlar. Bir el onları düşüncenin karanlık, dipsiz derinliğinde uyuklarken bulmuş çekip çıkarıyordur yüzeye. Direnirler mi? Sanmam, barınacak beden bulmuşlardır çünkü. Yazarın boyun eğilecek iradesi üstelik o yaşlanıp giderken kendilerini ilk günkü canlılıkla ölümsüz kılacak sürece götürmektedir.

Önce İyi Bir Şiir Öğrencisi Olun Sonra Şair de Olursunuz

Yufka yüreklidir şairler, narindirler, yüreklerinde sevgi, akıllarında bir dolu güzellikler vardır, insanlar için, insanlık için. Şiir sanatı eksiklikleri güzelliklere çeviren bir simya bilimidir. der ünlü Fransız Şairi Aragon. Şair her ne kadar yufka yürekli de olsa vatan tehlikeye düştüğü zaman, zalimler mazlumların karşısına dikildiğinde sertleşmesini de bilir. Kalemin

Şaşıracak Ne Var Bunda?.. Gözyaşlarının Tadı Başka Başka Olur

Biliyor muydun?... Meşeler, çok güçlüdür. Kökleri, toprağın derinlerine iner ve yayılır. Meşenin bu derinliğe doğru dalışını ve çeperlere açılımını aynı esirgemezlikle kucaklar toprak... Ve ağaç, büyük bir güvenle birleşir toprakla. Güven duymadığı peliti, toprak istemez; pelit güven duymazsa, sereserpe veremez kendini toprağa.

Başa Dön