İlkbaharın İlk Gülü
Gün doğmasın diyarımda gezerken
Salında gel gözlerini süzerken
.......................................................
.......................................................
"Yazmak, sabah kahvesi gibidir; içmeden güne başlayamazsın, ama fazla olursa seni delirtebilir." – Franz Kafka"
"Yazmak, sabah kahvesi gibidir; içmeden güne başlayamazsın, ama fazla olursa seni delirtebilir." – Franz Kafka"
Gün doğmasın diyarımda gezerken
Salında gel gözlerini süzerken
.......................................................
.......................................................
İnsanlık ortaya çıktığından beri yeryüzünden kavga ve savaşlar hiç eksik olmamıştır. Bu savaşlar sonucunda, ister savaşın galibi olun, isterseniz mağlubu, toplumlarda açılan büyük sosyal yaralar vardır. En başta can kayıpları. İnsanların zamanlarını, bilim ile sanat ile geçirmeleri gerekirken, enerjilerini savaşlara ve bu savaşların sonucunda ortaya çıkan yıkımları onarmaya
Hızlı, soluksuz, mağrur, arada duygusuz! Korku bir derin hayal, umut en azından faal! Kendinden önce, farklı çıkar sesin, nedendir bilinmez gerekli mi bu iyiliğin! Nasılda, derinden, soluğunda asılı kalır, kırılan bardak yerine konur. En azından yeni bir başlayıştır, yeni bir dünya, sonu belki de bu olur!
Biliyor muydun?... Meşeler, çok güçlüdür. Kökleri, toprağın derinlerine iner ve yayılır. Meşenin bu derinliğe doğru dalışını ve çeperlere açılımını aynı esirgemezlikle kucaklar toprak... Ve ağaç, büyük bir güvenle birleşir toprakla. Güven duymadığı peliti, toprak istemez; pelit güven duymazsa, sereserpe veremez kendini toprağa.
Issız bırakılmış yurtlarda kadim zaman insanlarıyla buluşmak ister misiniz!? Bir yolculuğa çıkalım o halde bugün; yıllarca önce terk edilmiş bir diyara doğru?!..
Göz önünde yaşamaktan daha korkunç birşey olamaz hayatta. Kendimizi ulu orta yerlerde ne kadar görünür hale getirirsek, o kadar çabuk tükenmeye ve yok olmaya mahkum oluruz.
Barış, sen zincirlendiğin yer, her nerdeyse, kaç kurtul. Biz seni kurtaramıyoruz. Umutları kaybetmemek için elimizden geleni yaptık, ama olmadı. Oyunun senaryosunu değiştirmek için, tüm oyunu tekrar tekrar seyretmek zorunda kalsak bile, en ufak bir kıvılcımı iyiliğe ve güzele dönüştüremedik
Bir yıl bitip, başka bir yıla merhaba dediğimiz bu günlerde dileklerim sizler için :)
Üst akıl; dünyadaki bütün kaynakları sömüren, geri kalmışlığın, yoksulluğun devam etmesi için gayret gösteren bir çıkar grubudur. Bu grup derki; dünyadaki bütün ülkeleri yönetenleri biz seçeriz( seçilmesi için kamuoyu oluşturur, şirin gösterir, halkları yönlendiririz) bize ve bizim çıkarlarımıza hizmet ettikleri sürece iktidarda kalırlar! Ne zaman ki ülkesine ve
.... Burada Nurbanuşah’ ın namusunu nasıl kurtardığı anlatılacağı için küçük kardeşlerinin yaşam öykülerine yer verilmeyecektir. Öykünün devamını Nurbanuşah’ ın Suzin Abla’ ya yazdığı mektuptan izleyelim:
“ Suzin Abla; sizin bir ana şefkatiyle, size başvuran herkesin derdine çare bulduğunuz ve yolunu kaybetmiş nice hemcinsime umut olduğunuz için
Kendimi bazen bir sonsuza, bilinmeze giden tünelde yolculuk eder gibi hissederken kimi zaman ucunu, bucağını göremediğim envai çeşit çiçeklerin ve doğanın her tür güzelliğinin olduğu bir açık alanda hissediyorum.