Trabzon - İzmir
Elinize pergel ve harita alarak, uzaklıklar konusunda yorum yapabilirsiniz...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Elinize pergel ve harita alarak, uzaklıklar konusunda yorum yapabilirsiniz...
Demem o ki kitap okuma alışkanlığı; o kadar zor bir iş değildir.
Hatta hiç zor değildir.
Bilakis kitap okumak çok zevkli ve bir o kadar da eğlenceli bir eylem…
Yeter ki, okuyucu okuduğunu anlayarak okuyabilsin…
Anlayarak okuma alışkanlığını edinen bir
YZ
Kuzey Irak'ta yaşananlara şaşıranlara şaşırıyorum. Bu hikaye daha önce BOP adıyla yayınlanmıştı. Şimdi yapılan beyaz perdeye aktarılması...
Hamdi Koç
Ulusal arpalıkların toplumsal önemi değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Affet sadece kendini, gerisi ardından gelir! Affet önce kalbinin kırılmasına, ruhunda yara açılmasına izin verişini. Unut düşünme, bunlara aracı olan kişileri. Sadece şunu bil ki her şey sende başlar sende biter. Desem de biliyorum istesen de istesem de tanrıça da tanrı da değilsin. Her sorunu oluşmadan engelleyemezsin. Ancak
-Bulunan her şey yeni bir arayışın ilk başlangıcıdır.Aradın,aradın bir şeyler buldun.”Tamam işte aradığım bu!” dediğin anda başka bir konunun başlangıcında olduğunu gördün.Hadi bakalım şimdi de yeniden arayış,arayış…Belki de sonsuza kadar arayış…
... Yandaş iş adamları içinden bazılarının tezek ithalatına yöneleceklerini varsayabiliriz Yalnız, Yılmaz Özdil e göreyse tezekte KDV % 18 miş! İşte bu olmadı! Yine Yılmaz Özdil in yazısından anlıyoruz ki, pırlantada % 0 olan KDV, tezekte % 18. Vay anasını! Merkez Bankası döviz rezervi de yeterli değil sanırım.
Ele gecirir bedenini heybetli bir ofke... Once bir guzel kendi kendine soylenirsin... Sonra da ona soylenirsin... Sonra tekrar kendine ve sonra tekrar ona...
\*Beklediğimiz mucize gerçekleşirse ne olacak?Yaşamımız boyunca hep mucizelere umut bağlamak yanlış olsa gerek.Çünkü güneşler her gün doğuyorlar ve her gün batıyorlar.Sayısız güneşten her birisi bir mucize değil de nedir?Asıl olan güneşimizi belirleyebilmekte,seçebilmekte ve onu görebilmektedir.
Şimdi nostalji olarak anlattığım o günler, Türkiye'nin Tarihi, o günkü toplumun heyecanla yaşadığı günleriydi.
Tutucular, bazı yaşlıların kanaatları farklı olsa da, Türk Toplumu Atatürk'e coşkuyla bağlıydı. Tutucu ve yaşlı
toplumu, günümüze göre garip görünse de, Atatürk'ün kadına tanıdığı haklara karşı çıkıyordu. Kadına seçme,
Bugün bir film izledim. Her karesinde sen vardın. Ellerin bir merhametti. Bütün paslanmış parmakların inadına seninkiler altın gibi parlamaktaydı. Ellerindi ihtiyaçlarımı gideren. Ellerindi bana zahmetsiz bir gün geçiren. Senin eline düşmek, parmağında bal olmaktı. Parmakların yürek peteğimden keşke hiç çıkmasaydı.
Bütün kandırmacalar bu ülkede çocuklukta başlıyor. Tüm gerçekler bir bir saklanıyor, gözardı ediliyor her nedense Aklı ermeye başlarken, kurmaca dünyaların içine itiveriyoruz başta çocuklarımızı. Sonra ütopyalarla, tatlı yalanlarla aldatıyoruz hem kendimizi, hem yavrularımızı Fakat insan büyüdükçe gerçeklere yaklaşıyor, yaklaştıkça da kaçıyor bu gerçeklerden. Şaşırıyoruz, beynimiz adeta dumura uğruyor
Sunay Akın