Tsumani Öpücükler
Ne kararsın gökyüzü ne sessizlik çöksün geceye
Işıl ışıl olsun her yer sevdalımın gözleri gibi ışıl ışıl
"İnsan, bir kitabı bitirdiğinde, aslında bir parçası daha ölmüştür. Neyse ki, yenileri hep basılıyor." - Umberto Eco"
"İnsan, bir kitabı bitirdiğinde, aslında bir parçası daha ölmüştür. Neyse ki, yenileri hep basılıyor." - Umberto Eco"
Ne kararsın gökyüzü ne sessizlik çöksün geceye
Işıl ışıl olsun her yer sevdalımın gözleri gibi ışıl ışıl
Var mı benden daha adisi
Her sabah utanmadan kalkan
Güneşe bakıp, işe başlayan
Felaketleri ayağıyla, halının altına iterken
Utanmazlığı dağlara çıkan. Ag
Önce bana dönüktün. işte o an gözlerin bir ova kadar büyüktü. Sonra yan duruşunu gördüm, gözlerin sanki başımın yanından vızlayıp geçen bir kurşundu. Daha sonra sırtını döndün bana. Giderken arkandan baktım sadece. Bir saç telin düştü kaderime. Öyle ince bir saçın vardı ki, onunla ben, birden koptuk sanki
Türk Edebiyatının Gönüllü Barış Güvercinlerinin çok büyük özverisi ve katılımıyla gerçekleşmiştir.
Belleklerimizden asla silinemeyecek 3 muhteşem gün geçirdik. Edremit adeta bir şair ve yazar ayak sesleriyle inledi.
Taze bir gül goncasının kokusu
Toprağa düşen ilk yağmurun telaşı kadar karmaşık
Son kalkan vapura yetişme telaşı gibi heyecanlı
Issız ormanların saflığı kadar temiz bedenin
Bugün yaşıyorsam yaşama nedenim
Hayatta hep tek başına mücadele etmek zorunda olanlar vardır. Arabalar yanından geçerken dost yüzler hep dikiz aynalarından gülümser onlara. Kaldırımda karşılaştıkları, sadece bir kahve kokusudur o kadar. Derdini kimseye söyleyemezler. Yerlere düşseler bile, kendilerini kaldıracak kimseleri yoktur. Bir ağaçtırlar; ama dallarında hep yiyiciler vardır.
Onlarca yıllık, birbirimizin ıcığını cıcığını bildiğimiz az sayıdaki dostlarımdan biridir Nuray. Kadın gibi kadındır. İçi dışı bir. Yalan dolan, riyadan eser bulamazsın. Laf aramızda, arkaik kalıtlarımızdan olan kadınsı oyunları, entrikaları bilinçle reddetmiş,kişiliğiyle var olmaya çalışan, okuyan, özümseyen ve öyle yaşayarak bu dünyada kendine yer bulmaya çalışan bir kızdır.
Bu yılki Öğretmenler Günü benim için farklıydı. 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle her ilden bir öğretmen, “81 ilden 81 Öğretmen” bulunduğu şehri temsil etmek üzere Ankara’ya çağrıldı. Trabzon’u temsilen ben Ankara’ya gönderildim. 24 Kasım günü öğleden sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bizi Çankaya Köşkü’nde kabul edecekti. 864 rakımlı Çankaya’ya
Can dostum 8 saniyeye gidelim dediği zaman hakkında hiçbir fikrim yoktu. Anlatmaya başladı. Bir cümlesini bile dinlemedim. Bu filmi hakkında hiçbir şey bilmeden izlemek istiyorum dedim. Hayatı önyargısız ve beklentisiz yaşama,duyumsama isteğimi bu film izlemek için de tercih ettim. Ve film öyle bir çarptı ki beni, can dostumun
Kendimi bazen bir sonsuza, bilinmeze giden tünelde yolculuk eder gibi hissederken kimi zaman ucunu, bucağını göremediğim envai çeşit çiçeklerin ve doğanın her tür güzelliğinin olduğu bir açık alanda hissediyorum.
İmge, şiirde derinliği sağlayan unsurların başında gelir. Fakat imgede de aşırılığa kaçılmamalıdır. Günümüzde bu işin de suyunu çıkaranlar az değildir. Günümüz şairleri öyle imgeler kuruyorlar ki bu durum şahsen o imgelerin şairin zihninde de bir karşılığı olmadıkları kanaatine götürüyor beni. “Ben söyledim, sen nasıl anlamlandırırsan anlamlandır” demek gibi
Herkes bir gün bir şekilde kaderine kavuşur, her
ne kadar zorlasa da şartları, yolunu ne kadar değiştirdim dese de içten içe bilir kaderinin askeri olduğunu.