Dönme Dolap
Bu hayat nasıl bir divane dolap anlamadım ya Hû... Ne şimdi geçmişe benziyor; ne gelecek şimdiye... Yaşadıklarımız yaşamımız olurken, yaşlanıyoruz hiç anlamadan...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bu hayat nasıl bir divane dolap anlamadım ya Hû... Ne şimdi geçmişe benziyor; ne gelecek şimdiye... Yaşadıklarımız yaşamımız olurken, yaşlanıyoruz hiç anlamadan...
Bir de kendimizi sorgulasak, başkalarından ziyade biz bizi bilsek önce...
YZOkuduğum kitapların, -satırlarının altını çizmeye kıyamasamda- önemli bulduğum kısımlarını ve sayfalarını işaretleme huyum vardır. Bu işaretli kısımlarda, bazen cevabını bilemediğim soruların tanımına, neden oluştuklarına, nasıl çözülebileceklerine dair kıvılcımlara hatta yıldızlara rastlarım. Cem Mumcunun Kendine Bakma Kitabı da, bunlardan biri. Bana göre, kitabın her bölümünde, yaratıcılığın konuşturulduğu, farklı bir
Fakir Baykurt
Öyle zaman geldi, sokağa bile çıkamaz olduk.
Öyle zaman geldi ki, sokaklardaki, meydanlardaki çöp kutuları bile kaldırılmıştı.
Merhaba.. İnsanlar genelde araştırma yapmadan, kişiler , kitaplar vesair hakkında kararlar veriyorlar, bu hataya bendeniz de çokca düşüyorum, bu konuda bir yazı yazmaya çalıştım, yorumlarınızı beklerim.
Aşkım apansız göçeceğini hiç hesaba katmamıştı, bir anda gidiverdi, üstelik daha da çok gençti zamansız oldu ölümü. Yokluğuna alışmak hayli zor oldu seven kalbime ve ben daha buna inanamazken, kocaman bir yalnızlık bırakıldı ellerime “al bu sana aşkından miras kaldı” diye.
'ben' kelimesinin dünden bugüne değişmeden kullanılmasının yarattığı anlam karmaşası...
Vallahi ne desem bilmem ki bu yazı hakkında. Okuyun ve siz karar verin.
Kılıçdaroğlu'nun böyle bir OLAYlar zincirinin sonunda KOLTUĞA oturması bana "fazla iyi" geliyor.
Çok sevdiğin biri ölür ya bazen, hani aslında yakındır ama uzaktır artık, yani hep seninledir ama hiç seninle değildir, hani her zaman hissedersin ama duyamazsın sesini ya artık, hani ölür ama anılarıyla yaşar ya, işte o gidenin ardından;
Beylik laflar etmekle olmuyor dostum.Bey olmak lazım, beyefendi olmak lazım önce.Yoksa yüreğinle, dudakların aynı ritmi tutturmuyor ve sesin kulakları tırmalıyor.Ne olur anla beni dostum; lafla peynir gemisi yürümüyor.Oysa benim yüküm başımdan aşkın.Bana sözünün eri biri lazım. İnsan er olmayınca, beylik laflar etse de bey olamıyor dostum.Bu yüzden git
Çoğumuzun tanımadığı şair Bulat Okucava'yı Arbat sokağı ve Puşkin ile harmanlayarak yazdım.
Peyami Safa