Kızılkıvrım
Kimisi Camdaki Sinek Pisliklerini Görür,
Bir Başkası Camdaki Aksini,
Öteki Penceredeki Saksıyı,
Bir Diğeri Pencereye Dokunan Daldaki Çiçeği,
Kimisi Karşıdaki Dağları,
"Kitaplar, yazarların çocuklarıdır; bazıları uslu, bazıları yaramaz, çoğu ise sadece gürültücü." – Franz Kafka"
"Kitaplar, yazarların çocuklarıdır; bazıları uslu, bazıları yaramaz, çoğu ise sadece gürültücü." – Franz Kafka"
Kimisi Camdaki Sinek Pisliklerini Görür,
Bir Başkası Camdaki Aksini,
Öteki Penceredeki Saksıyı,
Bir Diğeri Pencereye Dokunan Daldaki Çiçeği,
Kimisi Karşıdaki Dağları,
Tüm tuzaklarımı kaldırdım ayağımın altından. Kapımın kilidini açtım ağır ağır. Bahar temizliğimi yaptım. Güneş doğdu odama, ruhuma.. Artık daha güzel kokuyordu hava. Ve rüzgâr daha yumuşaktı. Yaz geliyordu.
fransızlar, hatay’dan giderken yanlarında neler götürdüler, onu çok iyi bilmiyoruz, ancak arkalarında neler bıraktıklarına kuşbakışı bir göz atarsak neler görürüz...
Artık yüreğimde sakladığım duyguları gökyüzüne doğru savuruyorum... Savrulur, nehirlere karışır, denizlere ve okyanuslara ulaşır da sonsuz olur mu? Bilinmez...
Açık mavinin derinliklerinde, bir akşam üstü, yıldızları düşlemek ne zor! Bilmediğin bir şarkının nakaratından gökyüzüne doğru uzattığında ellerini, düğümlerin düğünü başlayacak, Aşk'ın varlığını işte o zaman sana
Hafif hafif yağmur çiseliyor. Ohh tam yürümelik bi an. Kendimi dışarı atıyorum bahçe kapısından ve anında müdahale geliyor annem ve anneannemden “kızım ıslanırsın, nereye.” Şşştttt. Beni bana bırakın bakalım, gezintiye çıkıyorum. Ziyarete gidiyorum. Çocukluğumu ziyaret edeceğim az sonra.
İnsanların yaşamında altını çizdiği, önemli bulduğu nice olay var. Kimi mutluluklarla kimi de hüsranlarla dopdolu. Her insanın istese de istemese de yaşadığı bu deneyimlerin sonuçları kişiden kişiye değişir. Kimi bu olaylar karşısında soğukkanlılığını kaybetmez, kimi de yaşama küser, içine kapanır, dünyanın sonu gelmiş gibi davranır.
Her şey kendi yolunda ilerler iken, kendi elimizle ihmal edilene duyulan özlem..
-Değiştim, NASIL?...
Nasıl diye sormayan toplumlar faşizme mecburdur...
Nasıl sorusu değişimin niyetini ve sonucunu önceden aydınlatır...
Değişim, nasıl, istek, memnuniyetsizlik hali, nicelik, güç...
Mümkün müdür ki değişimin kendi kalması?
“akşamın olduğu yerde
bekle diyorsun,gelmiyorsun”
Bu yazımı annemin babası Çanakkale şehidi Arif dedemin şahsında tüm isimsiz şehitlerimize adıyorum.