Kimim Ben?
Bütün insanların üstüne üstüne geldiğini görünce onlara çarpmamak için bir sağa bir sola kaçmak zorunda kalan kimsenin görmediği bir hayalet.
"Saat dörtte uyanan biri ya aşıktır ya da felsefeci. Ben ise sadece kahve bekliyorum." – Albert Camus (kurgusal)"
"Saat dörtte uyanan biri ya aşıktır ya da felsefeci. Ben ise sadece kahve bekliyorum." – Albert Camus (kurgusal)"
Bütün insanların üstüne üstüne geldiğini görünce onlara çarpmamak için bir sağa bir sola kaçmak zorunda kalan kimsenin görmediği bir hayalet.
Aşık bir kadın ve aşkı tanıyamayan bir adam üzerine...
Hakikati boğazı tahrik etmeden,
Ve ahenksizliğe ödün vermeden,
Haykırmayı ilmi siyasetin,
Öne çıkması olarak görebilmeliyiz.
Reşat Nuri Güntekin
Seni vurmalıyım, töremizdir sevgilim; Biliyorsun, bizde yarım kalan aşkları, hep öldürürler.
"Herşeyin etrafında dönmek için, herşey olmak için tüm kaleler yıkılır... Ve unutulur, ne yazık, unutulur: koskocaman okyanusun içinde minicik bir hücreden ibaret olmanın gerçeği... Elde olanların hiçbir hükmünün olmadığı unutulur... "
çaresiz kalmış sokakların boynu bükük sokak lambalarında da yaşanır hayat tamamen yalnızsan ve kalmamışsa gidecek hiçbir şey..
Çoğunluğa uyduğumuz zaman, bizde görevimizi yapmanın rahatlığı içerisine gireriz. Çünkü çevre tarafından onaylanırız, çevre ne der korkusu ortadan kalkmıştır artık. İnanmadığımız, içimizden gelmediği halde, sırf etraf ne der korkusuyla yaşamımızı sürdürüyorsak, kişiliğimizden, özgürlüğümüzden bahsetmek ne derece doğru olabilir.
Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.
Tanıştığın “sonluğun” kendisiyle, göze göze gelmenin farkındalığıyla sev beni...
Ne Leyla gibi, ne de Şirin gibi...
Toplum olarak, meselelere bakarken tahkik yeteneğimizin ihmal edildiğini görmeliyiz.
Bu bakımdan tebpit ve teşhişleri nasıl yapacağımızı yakınen bilmek zorunayız.
Gece ağır,
Yerinden kıpırdatamadığım parmaklarım kadar ağır…
Kalem ağır, kelam ağır…
Düş/ü/yorum düş bahçelerinden,
Düş/üm ağır…
Sanat bir toplumun kültürünü,örfünü adetini,inançları,gelişmişliğini eserler yardımıyla bizlere sunma işidir.Bir ülkede sanata verilen değer ne kadarsa o ülkenin gelişmişliği o derece gelişir.Sanat önemini kaybetmeyen hep kanını tazeleyen,insanların,duyguların dilidir. Sanat cesaret işidir ahlak işidir.Sanat güzelliklerin esere yansıtılmasıdır.
Doğan Cüceloğlu