Korumalar Akıllandırıyorlar mı?
Şimdiye kadar telaffuz edilen ve topluma mal olmuş bu ifadeler,
Demek ki şimdi korumayı gerektirdi.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Şimdiye kadar telaffuz edilen ve topluma mal olmuş bu ifadeler,
Demek ki şimdi korumayı gerektirdi.
Gelişen teknoloji asırlardır kör olan aşkın da gözünü açmayı başardı nihayet..
Her tren ilk gardan başlar yolculuğuna ve son durakta durup bir sonraki yolculuğuna başlar.
Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.
Tanıştığın “sonluğun” kendisiyle, göze göze gelmenin farkındalığıyla sev beni...
Ne Leyla gibi, ne de Şirin gibi...
Yaşam ırmağı gürül, gürül hızla kopürdeyerek akarken, bizler kısır bir döngü içerisinde kendi hapishanemize kendimizi mahkum etmişsek ; buna da yaşamak diyorsak, kendimizi kandırmıyormuyuz acaba ?
Çünkü “toplum” bir kavram olarak hiçliktir. Geneleme ve bireyi hiçleştirmedir. Toplum yararı veya kamu yararı neyi ifade ediyor? Kocaman bir boşluktur. Doldur içini nasıl canın çekerse.
Edebiyat bir toplumun yaşayışını toplumun kültürünü toplumdaki olayları yazıldıgı dönemin askeri siyasi özelliklerinin bir yansımasıdır.Nitekim divan edebiyatı da bu bizim toplumumuzun birçok kültürünü içerisinde barındırmakla birlikte bizim toplumumuzun bir yansımasıdır.Bizim atalarımızın yaraatmış oldugu edebiyat şimdi svilmemekle birlikte arkasndan bir yıgın dedikodu yapılmaktadır.Lisedeki kitaplarda koca 600 yıllık bir geçmişimizi
Hasretinin kanayan yüreğinle dön yüreğime. Geldiğinde yokluk kelimelerini dudaklarında ezip yavaşca sokul yanıma. Usulca saçlarını çöz. Bahar kokulu saçlarını yüreğimin kıyılarına getir. Başını koy göğsümün sen kokan yastığına. Sesinle dokun üşümüş kirpiklerime. Yokluğunu söküp dudaklarımdan, yüreğini ser yüzümün yalnızlığında bitap düşmüş gamzelerine. Nefesini bir an tutup benim nefesime
Geçenlerde Bi̇r Gün Geçmi̇şte Kaldiysa Eğer
Oyun odası öğretmeni olarak çalıştığım kısa sürede 2.5 yaşında iki tane dünya şekeri oğlum vardı. Biri çevresine gülücükler saçarken, diğeri annesinin eteğine yapışır, oyuncakların yüzüne bile bakmazdı.3 yaşından küçük olan öğrencilerim sadece istedikleri zaman oyun odasında oynar ve ne zaman annelerini isteseler, diğerlerinin aksine onu yanında bulurlardı. Gülücükler