Kadınıma;
Sana yazılar yazmak bir mayına basmak gibiydi ruhumla sen arasında. Kalsam olmuyor, gitsem çıldıracağım. Bir tek şunu biliyorum bir ömür seni bekleyip sana yazacağım.
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir tantanasıdır." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir tantanasıdır." - Franz Kafka"
Sana yazılar yazmak bir mayına basmak gibiydi ruhumla sen arasında. Kalsam olmuyor, gitsem çıldıracağım. Bir tek şunu biliyorum bir ömür seni bekleyip sana yazacağım.
Bir evin çatısının karlarla örtülü olması içinde ateş olmadığı anlamına gelmiyormuş...
En güçlü olduğunu idda eden insan bile, devrilir bir yumrukta hayata.
" bu saatten sonra ne bir adım atarım ona, ne de adımı anarım onunla..."
Boşuna mı Monalisa’nın dudağındaki alaycı gülüş!..
Bediüzzaman’ın da söz ettiği gibi, elmasla kömür burada ayrılır; bu, insanın ateşle imtihanıdır. Ham altın ateşe konulduğunda işe yaramayan, kötü kısım üste çıkar. O kısım atıldığında saf/tertemiz altın kalır. Allah da insanları böyle zorlukla imtihan eder.
Sevmişti bu kısa yalnızlığı, onu üşüten yağmuru ve sessizliğin içinden gelen buhran dolu kendi sesini, düşüncelerini.
seven, sevileni yalnız bıraktığını düşünürken aslında hem kendisini hem de sevdiğini yalnızlığa itmiş olur...
DağSes Gazetesi Yazıları
Daha fazla saklayamayacağım...
Artık açıklamam gerek sanırım...
Ben meyhaneci oluyorum.
Selçuk'taki taş evimin bahçesini ve ilk katını meyhaneye çeviriyorum.
Keşke geriye dönüp hayatımızdaki en özel olan ilkleri geri alabilsek zamandan.