İlk Üç Dakikayı Aşabilen Bir Kadın Olabilmek...
Kadınları güzel yapan Tanrı, sevimli yapan Şeytandır.
Victor Hugo dünya barışını ve adaletini sağlayacak söylemlerde bulunurken,
"“Yazarlık, kelimelerle dans etmektir; ancak bazen yalnızca kelimeler ayağınıza dolanır.” – Franz Kafka"
"“Yazarlık, kelimelerle dans etmektir; ancak bazen yalnızca kelimeler ayağınıza dolanır.” – Franz Kafka"
Kadınları güzel yapan Tanrı, sevimli yapan Şeytandır.
Victor Hugo dünya barışını ve adaletini sağlayacak söylemlerde bulunurken,
Hayat bu kadar basitti işte. Seni uyurken seyretmek benim gizli sığınağım.
Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur
Bu muhteşem his hakkında bir kez daha yazmalıydım. Kimbilir, belki onu tarif eden o doğru kelimeyi bulurum umuduyla...
İnsan zor tanır kendini. Kendi hakkında hüküm verirken ne kadar subjektifse, bir millete mensup bir kişi de milletini değerlendirirken o derece subjektiftir aslında.
Aslında en çok canımızı yakan gerçekleşmeyen hayaller değil, sürekli bir boyunduruktan yada nasıl desem Sartereın Bulantı
romanında bahsettiği bir iç sıkıntısından kurtulamayışımız. Ruhuna hükmeden acımasız bir güç insanlığınla ilgili ne varsa silip süpürüyor.
Kaderinizi oylayın efendiler, lakin hırs, fesat, kin ile değil.
https://www.youtube.com/watch?v=S8n3usXreL0
Ayvanın en güzel özelliklerinden birisi kan basıncını düşürerek tansiyon riskini azaltması... Sanırım günümüzde tansiyon hastalarının sayısı hiç de azımsanacak gibi değil... Kalp ve damar sağlığına da faydası çok büyük... Sindirimi kolaylaştırması da kabızlık derdinden sıkıntısı olanlar için büyük bir nimet demek...
13 Aralık'ta bir kaza geçirdim şükür iyiyim. Korkusu bende kaldı acısı çoktan geçti.
Ben acıya şerbetliyim... Yüreğim yıllarca kan ağladı. Oysa bir sebep de yoktu. Aşk vardı. Sevda vardı. Sevgi vardı. Kara sevdaydı bu... Kapkara sevda...
Kadın, uykuya doymamışlığın ağırlığıyla kahvaltı gürültüsüne uyandı. Musluk başında kuyruğa girip elini yüzünü yıkadı, ayılmaya çalıştı. Ranzasına dönerken, dostluk kurduğu yaşlı, mahpusane kıdemlisi bir mahkum teyze, yavaşça kenara çekti. “Duydun mu, akşam, dört infaz varmış, kimsenin haberi olmamış” dedi.