İkna Olurum Korkusuyla Aşktan Kaçmak
yazdığım, yazabildiğim, sevebildiğim, duygularımı bir kafese sıkıştırmadığım sürece, bazen bir insana, bazen peygamberime, bazen allahıma olan aşkımı gizlemem.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
yazdığım, yazabildiğim, sevebildiğim, duygularımı bir kafese sıkıştırmadığım sürece, bazen bir insana, bazen peygamberime, bazen allahıma olan aşkımı gizlemem.
Düşler iken her gece seni, sen düş/tün anlamadım. “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde" diye başlamış masal. "İki katlı bir ev ve bu evde bir prens yaşarmış”. Sonra düş/de gör demişler. Ev kaybolmuş, prensten haber alınamamış. Prenses az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş ama prensi bulamamış.
Dünyanın en güzel sahillerinden birinde bir kum tanesiydi o. Öylesine çoktular ki, onu diğerlerinden ilk anda ayırdetmek çok güçtü.
Ben seni hiç sevmedim ki… En lezzetli halinde erirken dilimde, çekirdeğindeki acının tadını hissettim istemeye istemeye. Yaralı bir attı umut; yaşatmak için mücadele etmek sanki bir suçtu. Bir kurşun uzaklığındaydı. Gez, gör, arpacık! Ve bumm! Öldürmek daha kolaydı! Acıya odaklı sevdalarda, aşk yüreğe çok uzaktı. İşte bu yüzden
akla gelen sözcüklerden örülü garip gelen ve giden adresinin belli olmadığı, sadece gönderenin belli olduğu, ancak kime gönderileceğinin asla bilinmediği bir mektup denemesi.
Cevabı okur okumaz bakmasını bilen kadının erkeğin başını döndürmesinden çok ...
Sen ne olur hangi duvarın arkasındaysan çık artık o saklandığın yerden,
Çocukluğumla gel,
Sen ne olur hangi yöndeysen değ(sin) artık elin elime,
Çocukluğunla gel,
Gelişen teknoloji asırlardır kör olan aşkın da gözünü açmayı başardı nihayet..
Astronomik bir aşk, Ay'ın tüm evrelerini yaşayan bir adam,Dünya olan bir kadın ve Ay Tutulması...Sonu ne olur dersiniz...
Hasretinin kanayan yüreğinle dön yüreğime. Geldiğinde yokluk kelimelerini dudaklarında ezip yavaşca sokul yanıma. Usulca saçlarını çöz. Bahar kokulu saçlarını yüreğimin kıyılarına getir. Başını koy göğsümün sen kokan yastığına. Sesinle dokun üşümüş kirpiklerime. Yokluğunu söküp dudaklarımdan, yüreğini ser yüzümün yalnızlığında bitap düşmüş gamzelerine. Nefesini bir an tutup benim nefesime
çaresiz kalmış sokakların boynu bükük sokak lambalarında da yaşanır hayat tamamen yalnızsan ve kalmamışsa gidecek hiçbir şey..
Ben seni unutmak için sevmedim. Şimdi sessizce yaşamalıyım seni. Son kelimelerini suskunluğuna ilmekleyip " gitmeliyim, mecburum" diyorsun. Ne diyebilirim ki haklısın. Yokluğunda da severim seni. Sana söz sevdiğim; seni sensizlikte bile seveceğim.. Bir dakika önce yürüdüğüm yollarda senin ayak izininde karşılaşma ihtimalinde sevdim seni. Unutmadan sana bir teşekkür
Gece ağır,
Yerinden kıpırdatamadığım parmaklarım kadar ağır…
Kalem ağır, kelam ağır…
Düş/ü/yorum düş bahçelerinden,
Düş/üm ağır…