Deneme > Sevgi ve Aşk

nostaljik

Islandım

Karanlıktı ,
ben sana göz kırpan yıldızlara meydan okumuştum ..

olumlu

Şaheser

ey sevgili senin eteğinin küçük bir parçasını parisin tüm giyim mağazalarına değişmem. eyfel kulesi, nasıl parisin göbeğine vurulmuş bir şaheser ise, izin ver ey sevgili göbeğinin tam ortasından seni öpüşüm de aşkımızın şaheseri olsun. ey sevgili çin işkencelerin geçerken bile seni unutamamaktayım. bütün çin ayaklar altına alsa bile

olumsuz

Yaralarıma Tuz Bas Dua Çiceğim

" Dokuz aylık acının, son doğum sancılarıydı yüzümde gizlediğim. Kangren olmuş yanlızlığın, son satırlarıydı alnıma çizdiğim. Artık toprak olmuştur sevdan. Bir sayfa değildi üzerine kapanan; v efasız sevdanın ölüm fermanıydı tozlu raflara kalkan.."

karışık

İlk ve Son Adım

Masal bitti. Kral terketti rüya ülkesini. Masumiyeti, şehveti, aşkı, nefreti koydu heybesine hazinelerinin eşliğinde. Bilinmezlik bilmecesinin içinde saklı, aslında atılacağını hep bildiğimiz o son adımı attı ilk adıma inat. Bulutsuz yağmurlara, çiçeksiz

olumsuz

Bu Son Mektubum Olsun

İçimde bir bahar ötesi hüzün
Mecnun’a Leyla’dan haber mi bilmem
Hangi gurbet sende bu hangi yüzün?
Meryemce düşlerin hazan mı bilmem

üzgün

Sebepsizliğin Uyduruk Sebepleri

köşeye sıkıştı ve cenin şeklini aldı bedenim... kımıldayacak halim yok. bir şizofreniyi oynuyorum nicedir!yollara çıkacak takat kalmadı güçsüz bedenimde. yolsuzum, yolluksuzum ve gittiğinden beri bende yokum...

üzgün

Bir Sana, Tek Sana, Yalnız Sana, Hep Sana...

İyileşsin diye hastane köşelerine terkedilmiş bir meczubum sevgilim, aşkının şarabında sarhoş olmuş.. Sarhoşluğum sinmiş üzerime, yalpalamam ondandır adını tesbih gibi her zikredişimde.. Bir seni görüyorum, bir seni biliyorum bu halimde.. Kimse sormuyor halin nicedir, bense her gün seninle doluyum aldığım her nefeste.. Deli gömleği diyorlar giydirdiklerine; doğrudur, benim

duygusal

Ayışığıyla Buluşma

"Bir demiryolu,bir tren,bir kasaba istasyonu düşlersin ve”ölüm,treni bekleyen son gar durağı ve raylar zamansa, aşk,son durağa varana kadar sana rötar yaptıran,ağaçlıklı,yemyeşil,küçük kasaba istasyonlarıdır!”deyip geçersin kırık bir gülümseyi

üzgün

Nerden Bilecektim

Güneşin doğumunda yoktun. Yağmurlar ılgıt ılgıt yağarken sokaklara, parmaklarım ıslanırken sen yoktun ellerimde. Şiirlerimin duygusu sendin; fakat ezberimde yoktun. Acıların vardı, mutluluğun yoktu. Mum ışığı, şarap, masa örtüsünün dantelleri vardı. Sarhoşluğumda sen yoktun. Nemdin duvarlarımda, yıkıntılarımda ise yoktun. Gümüş tepsilerde, altın varaklarda senin güzelliği vardı; fakat muhabbetin yoktu.

olumsuz

Dağ

Kelepçeye ne gerek var. Elim kolum bağlı. Ben yalnızlığa mahkumum. Sen olsan olsan bir gardiyan olursun. Oysa ben bütün zincirleri kırmak isterim. Sen ise sadece hapsetmek istersin beni senin zindan gibi karanlık dünyana. Senin kapasiten budur. Bir mum yaksam karanlığı yok etmek için, rüzgar olursun.

umutlu

Yalnız Okyanus

yanlız rıhtım yanlız ben yanlız deniz yanlız vapur ve bir serçe

karışık

Sevişsin Bakire Kalarak (Bülent Yalçınkaya)

Yitik yaşarım eğer sensizde yaşarsam. Tutunurum müziğin acılarınla savaşanlarına. Boşluğun kendinden habersiz yolculuğuna tutmuşum ışığını vuran cennetine, yoksullara selam veririm isyan eden hayatlarında ve ne olur onları ’da tanı ve karış yazarların bize öğrettiği şiirlere.

üzgün

İlk Aşkıma...

Küçücük omuzlarıma kocaman bir ailenin sorumluluğunu yüklediğinde vazgeçtim aşktan. Çocuksu düşlerimi de beraberinde götürdüğünde öğrendim aşkın acı halini.

Başa Dön