Bir Tek Gözlerim Islak
Gittiğinden beri yağmur yağıyor gökten boşanırcasına. Ama kalbim hala kurak bir toprak. Ayrılıyor paramparça, gün geçtikçe unufak
"Yazmak, aslında, kendi kendine bir not bırakmaktır: 'Bugün de bir şeyler uydurdum, aferin bana.'" — Franz Kafka"
"Yazmak, aslında, kendi kendine bir not bırakmaktır: 'Bugün de bir şeyler uydurdum, aferin bana.'" — Franz Kafka"
Gittiğinden beri yağmur yağıyor gökten boşanırcasına. Ama kalbim hala kurak bir toprak. Ayrılıyor paramparça, gün geçtikçe unufak
a)Oyunb)Kandırmacac)Kötü bir şakad)Hepsie)Hiçbirie) şıkı ile d) şıkkı arasında kararsız kalıyorum. Sen olsaydın hangisini seçerdin?
“Eskiden buralar böyle miydi evladım” dedi. “Mesire yerlerinin, sahil kenarlarının, gezi parklarının kendine göre bir âdâbı, bir usulü vardı. Öyle her istediğinizi yapamazdınız. Bu şekilde ulu orta meydanlarda sarılmayı bırakın, el ele tutuşup da birbirimizin gözlerine bakmaya çekinirdik. Bizler de gençtik, sevdayı bilirdik. Aşk damarlarımızda alev alev dolaşırdı.
Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış. Sadece üç nokta… Apostroflar yokmuş artık, virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine...
Böyle karamsar, dünyadan bihaber, sorumsuz devam ederken raslantı icabı dönüm noktası olsada kurtulsak ibaresi hep aklımda. Detayında aşkı düşünmek ne kelime hayattan vazgeçmişim buna karşı rüyalar aleminden hayaller alemine geçiş yapıyorum ordan ruh ale
Maksadım ne aşkı küçümsemek ne de ayrılmanın esef verici bir durum olduğunu anlatmaktır.Dikkat çekmek istediğim nokta aşkın başlangıcı ve aşkın yaşandığı süreç ile ayrılık arasındaki tuhaf , çelişkili ve bence bir o kadarda komiklik.Yani;nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça!!!
ve kirli bir dünyanın içinde direnen mavi ışıkların
uzantısındaki okşayan gülüşlerde tattım renginin sevda yeşilini.
Bu nehir ki kendisini kullanmak isteyenlere bataklık gibi kendisine yardım etme çabasında olanlara bir köprü gibi olacaktı.
Avuçlarıma değemiyorsun. Koyuluğuna kapanamıyorum sensizliğimin kekremsi, acı tadlı zamanlarımda.
Günlerden bir gün aşkımı bir ada iskelesinde kaybettimve belki aşkıma ihanet etmek için belki de onu unutmak içindir bilmiyorum.Kendimi yeni bir vücut ararken bulmuştum. Buldum mu diye sorarsanız?yazıyı okumanız gerekecek...
....Ve ben öylesine korkarken karanlıktan, öylesine ürkerken yalnızlıktan, öylesine titrerken ve açken sevgiye, belki el uzatan bir başkası olsaydı onun da sarılacaktım ellerine böyle sımsıkı...
Yeni bir gri başlıyor gözlerimin önünde, aşk hiç olmadığı kadar hüzünlü bu zamanlar. Yanlış günlerden geçip giderek bıraktığımız mutluluk kokulu dokunuşların ardında artık o zamana hiç güneş doğmayacak...
....Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım. Seni bekliyorum..Gel artık!!
Benim için senin hakkında ne dedikleri hiç önemli değildi, ben tanıdığım insanı sevmek istiyordum, herkes her şey için, herkes için bir şeyler söylerdi, umurumda değildi. Seni yine de yanlış tanıdıklarını seni tanıdıktan sonra (acaba hakikaten tanıyabildim mi yahu) görüyordum, sen görüldüğü kadar neşeli değildin, mutlu değildin her şeyden
Seni seviyorum kendim.Sen beni ne kadar sevmesen de...
Seni seviyorum aşkım... Sen beni ne kadar sevmesen de...
Beni seviyormuş hayat .Ben onu ne kadar sevmesem de