Kolaycı İnsanlar
Ve birilerinin peşine takılıp kaybolmaktan ise kendi fikirlerimle yalnız olmayı yeğliyorum.
Bir de ben ve ben gibilere uzak insanlara bakıyorum, bir kolaycılık yarışı almış gidiyor başını.
"Tanrı bizi yaratırken, muhtemelen 'Bakalım kim önce pes edecek?' diye düşünmüştür." - Douglas Adams"
"Tanrı bizi yaratırken, muhtemelen 'Bakalım kim önce pes edecek?' diye düşünmüştür." - Douglas Adams"
Ve birilerinin peşine takılıp kaybolmaktan ise kendi fikirlerimle yalnız olmayı yeğliyorum.
Bir de ben ve ben gibilere uzak insanlara bakıyorum, bir kolaycılık yarışı almış gidiyor başını.
İçinden keşke o zamanlar biraz daha çok sarılsaydım, koklasaydım, öpseydim diyor telefonda oğlunu dinlerken… Sünnet düğününde oğlunun boncuk boncuk gözyaşlarına dayanamayıp onunkinden daha çok miktarda gözyaşlarını içine akıttığı günü hatırladı.
Sanmak ın içinde acz, korku, cehalet vardır.olmak ın içinde yücelik yaşar. Yaratılan herşey ona ulaşan her insan tarafından tekrar yaratılırlar, her insan ve her nesne her başka canlı gözüyle yeniden varolurlar. her canlının gözünden giren ışık bir sürü yerde, ruhta, akılda, zayıflıkta, güçlülükte, vicdanda, içgüdüde kırılarak yeni haliyle
Üşüyorum ben. Sanki çıplağım. Sanki korunmasızım. Sanki ben, ben değilim. Sanki anlamsız her şey. Dost kuytumu arıyorum böyle zamanlarda. Beraber ağlayabilirim onunla. Anlamasa da benimle ağlar, beni sarar, ısıtır dost kuytum.
Mutluluğun resmini de yapabilirsiniz yazısını da yazabilirsiniz ama en güzeli yaşamaktır onu.O..Bu..Şu demeden, kaçmadan yakalamak üzere,sevgiyle..
Hayat, uzun ince bir yol mu dersiniz? Veya bilinmez bir karanlıktan, sonsuz aydınlık ufuklara çıkış mı? Ya da her gün çiğnemekten bir türlü usanmadığımız iki kapılı bir hanın, birinci ve sonuncu kapıları mı?
Sorular, sorular!
Bir köşe yazısı olmaktan uzak, belki de çok uzun. İlk deneme oldu, okul dergisinde yayınlanacak-mış =D öğretmenim sağolsun =)
Sadeliğe dokunur ellerimiz ,bizlerin asıl sevdikleri unutmamaya çalıştığımızdır.Yaşlanır bir gün ölenleri unutmamak için anılara dalıp bir daha aynı dünyayı yaşamak...
Hani bakıyorum da şöyle etrafıma, çevremdeki herkes o kadar mutlu ve öylesine keyifli görünüyor ki.. Sağım solum önüm arkam Polyannalarla dolu irili ufaklı.. Herkesin yüzünde ayrı bir gülümseme, şen kahkahalalar evrende yankılanmakta.. Bu durumlarda aklıma ister istemez Halil Sezai geliyor.. Diyor ya "Tuhaflık bende mi?" Ey mutluluğun pirleri,
Bayramlar yazıdan önemli dedim.Evet,doğru dedim.
Bayram yazısını bile bayramı yaşadıktan sonra yazdım.
Buyurun yazımı okuyabilirsiniz artık...
ben kimim,aslında ne severim,nasıl yaşamak isterim bu hayatı sorusu var hep...
Artık insanlara tahammül edemeyen ve tüm insanlığı yok etmek isteyen belki de cani bir kadın..
Ayaklarım beni ara sokağa yönlendirdi yine. Bu defa sıkı giyiniğim. İllâki çiseleyen yağmurda yürüyeceğim. E bugün, nedense başka güzel geliyor bana.
küçücük bir tebessüm bazen hiç ummadığınız anda öyle bir gelir ki yıllar geçse de hatırladığınızda hep gülümsersiniz. öyle bir şey işte
Sobeleniyorum, saklanamadan, saklanmadan, saklanmaya gerek duymazken, sana. Sobeleniyorum sevgimle. Çıplak kalmak gibi bir şey mi bu? Bakmadan gördüğün bende ki ben mi?