Çarpık Uyarı
Ne yuzun var gitmeye ? Giderken düşüşlerini unutarak beni üzmeye ? hayır yorgunsun sen ! Gitme ! Benimle kısacık ömrümde gerceklerle kal !
Ne yuzun var gitmeye ? Giderken düşüşlerini unutarak beni üzmeye ? hayır yorgunsun sen ! Gitme ! Benimle kısacık ömrümde gerceklerle kal !
....her çeşit şey var(!) hele sağ olsun uydular; onların sayesinde neler seyretmiyoruz ki, neler!...en özel durumlarımız bile film olmuş(!)...
yani o zamanlar ”onlara var da bize yok mu” şarkısını ters söylerdim: ”hep bana hep bana” derdim......
yalan dünya bizi dert sahibi yapmaktan başka başka bir işe yaramıyor. keşke değerlerimizin farkında olsak da huzurlu dünyayı kendi ellerimizle kurabilsek yok etceğimize
Derin bir of çeker tekrar kadehine doldurursun içkini.Eline alır pencere kenarına geçer camda çıkan gölgenle konuşursun..Yüzündeki kırışıklıkların ne zaman oluştuğunu anlamazsın bile.Zaman o kadar hızlı bir tren ki Hiçbir istasyonda durmuyor.Bindiğin bu trenden ancak öldüğünde inebiliyorsun.Trendeki arkadaşların çok garip.Hepsi dünya derdine kendisini kaptırmış kurma oyuncaklar misali her gün
Duygularımızı,düşüncelerimizi,kısaca aklımıza geliveren herşeyi anlattığımız Türkçe’yi ne kadar biliyor, ne kadar doğru kullanıyoruz dersiniz? Dilimizi doğru kullanmadığımız müddetçe,kendimizi başkalarına istediğimiz gibi anlatmamız mümkün değ
Evime girip, çalışma odama geçtiğim anda, arka cebimde ezilen sigara paketinden üç zayiat verdiğimi fark ettim..Kırılan sigaraları sağ avucumu yumruk yaparak kül tablasına bıraktım../Avuç içine dağılan bütün tütün parçacıklarını da sol elimin yardımıyla t
Bu deneme , sevgili Esin Yardımlı’nın “Ağabiler Üzerine Bir Araştırma” başlıklı yazısına ithafen yazılmıştır.
Biliyorum dedim ya, bilmezken yazmayı, ya da yazmamaya dair söylediklerimde, açık kapıların aralığında sıkışıp kalmışlığım gibi, (gibisi fazla, mahsuru var mı) yüzüm kızarmaz benim...
Müzik evrenseldir. Diyerek, yabancı müziklere Türkçe söz yazarak bunları çocuklarımıza ve gençlerimize sevdirmeye çalışanlar! Yeni yorum getiriyoruz kolaycılığına sığınarak şarkılarımızı ve türkülerimizi bozanlar! Argo, an
Önce aynı kitabı okumamız dikkatimi çekti sonra, elleri. evet! Elleri.. buruşmuş, titreyen elleri..