Yazlık Sinemadan Kışlık Düşlere
Evet, yıllar çok çabuk geçiyor. Ben yaz sinemaları denilen bu açık hava sinemalarında hiç bulunmadım. Belki de kentte yaşamanın bir dezavantajı olsa gerek.
"Tarih, asla 'yarın daha iyi olacak' yalanını söylemekten bıkmayan, yaşlı bir romancıdır." — Terry Pratchett (kurgusal)"
"Tarih, asla 'yarın daha iyi olacak' yalanını söylemekten bıkmayan, yaşlı bir romancıdır." — Terry Pratchett (kurgusal)"
Evet, yıllar çok çabuk geçiyor. Ben yaz sinemaları denilen bu açık hava sinemalarında hiç bulunmadım. Belki de kentte yaşamanın bir dezavantajı olsa gerek.
Bir gün, artık işlevlerini yerine getirmekten aciz ve modası geçmiş buzdolabınızı değiştirmeye karar verip bir gıcır gıcır NO FROST almaya karar verirseniz ve hemen akabinde aldığınız yeni dolabınız sizi hayal kırıklığına uğratırsa n"aparsınız?
YZ
Bizim en yumuşak karnımız, yerimiz dinimizdir.
Yeter ki o kısma bir kroşe atılmaya görsün.
Anında DİNSİZ yaftası yapıştırırlar vallahi!
Füruzan
Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya karakterlerine bu güne kadar hiç değinmedim. Gerekçem, bu insanları kendi değerlerimiz olarak görüp, kabullenmemdi. Nasıl geçmişte bir takım köpeklerin havlamasıyla nazım hikmet bu ülkeden gitmek zorunda kaldıysa, bu iki karakter de, aynı gerekçeyle "Benim" dedikleri ülkeden gitmek zorunda kaldılar.
Öz kimlik değerlerini inkar eden veya edilen birey ve ulustan halkların, kendilerine hiçbir faydası olmadığı gibi, mecburi sahiplendikleri düzene de yararları söz konusu değildir, sadece kullanılırlar
Akçıların adayı kazanırsa bunu mutlaka havai fişek atarak kutlarlar. Çünkü yıllar önce ABye giriyoruz diye Ankara Kızılayda güpegündüz havai fişek attıklarını hâlâ unutmadık.
-Oysa Ekmelettin Bey gibi bir Türk Aydınına yakışan kutlama kitapla olandır diye düşündüm.
nasıl da güzel okuyoruz ilahileri!..
Sedat Öğüt, bizi alarak Hocam, buraya kadar gelmişken buyurun Edebiyat Sokağımızı görün dedi. Hep beraber kalkıp ikinci ve üçüncü kattaki özel olarak yapılmış Edebiyat Sokağına gittik.
Tamamen farklı ve çok iyi düşünülmüş bir projeydi. Bir ayrıcalığı vardı. Beğenmemek veya hayran kalmamak mümkün değil. Burayı görüp de
Tarım-Orman Bakanlığı'ndan şimdi bir mesaj aldım. Mesaj "11 milyon fidan sahiplenildi. Sahiplenmeye bağışa devam. Rekora koşuyoruz. gelecegenefes.com'a gel, 1923'e Nefes yaz 10 TL'ye fidan bağışla" bu satırlardan ibaret. Okuyunca gözlerim yaşardı. Bu nasıl bir duyarlık, bu nasıl bir özveri...
Onlar, o altı kocaman açılmış, soran altı çift gözün ona dik dik baktığını ve bunun Alan’ı nasıl mahvettiğini, nasıl kahrettiğini, nasıl utandırdığını ve bu utancın ne kadar dayanılmaz olduğunu nasıl anlayacaklar? Alan mecburdu. Alan çaresizdi. Kendi gözlerini oymak gibi bir şeydi. Ama onlar gördü. Onlar Jill’le ne yaptıklarını
Bayram törenlerinden bunalan bir milletvekili benim vekilim olamaz.
Evde erzak yok denecek kadar azalmıştı.
Üstelik de ne ekmek, ne kahvaltılık vardı. Cumartesi nasıl olsa semt pazarımız kurulacaktı. Köylülerden alırım, diye ertelemiştim.
Banka kartımı alıp Vakıfbank ATM den para çekmek için evden çıktım.
Aneee o da nee?
Yazlıkçılar bankamatik
Faruk Duman