Ziya Gökalp bütün teorik hazırlığını İkinci Meşrutiyetten sonra tamamlamıştır. Yani Cumhuriyet kurulmazdan önce,onun ideolojik öncüsü olacağı Cumhuriyetin yol haritası, farkında olmasa da kendisi tarafından oluşturuluyordu. Gökalp in başlangıçtan bu yana çok değişik kanallarda seyreden fikri hayatının oluşmasında muhakkak ki Azerî, Türkçü fikir adamlarının önemli bir payı vardır.
Genelde Gazalî, Farabî ve diğer Müslüman düşünürlerin eserlerini okumuş, tasavvufla uğraşmış, inançlı bir sufî olmuştur
Bu arada Abdullah Cevdetle tanışmıştır. Abdullah Cevdetin materyalizmi, Gökâlp in mistitizm ve idealizmiyle çatışarak kendisini ölümle sonuçlanmasına ramak kala, bir intihar teşebbüsüne sürüklemiştir. 1
Ziya Gökalp, Osmanlı nın Meşrutiyet dönemlerinde şekillendirdiği ve önceleri Turancılık olarak ayakları pek yere basmayan ütopik devlet projesini, İttihatçılar; özellikle Enver Paşa nın bu uğurda verdiği başarısız bir sınavdan sonra, gerçeğe daha yakın Türkçülük ile sınırlar.
Özellikle Avrupa nın pozitivizmine karşı tepkisini temsil eden Emil Durkheim e dört elle sarılmıştır.
(1910 yılında)Rusya nın ünlü Azerî Türkçüleri Hüseyinzâde Ali ve Ahmed Ağaoğlu ile birlikte İttihad ve Terakkî nin güçlü Merkez Komitesi ne (Merkez-i Umûmî ye) seçilmiştir.Bu iki önemli kişinin Gökâlp üzerinde çok derin etkileri olmuştur 2
Cumhuriyetin kuruluşuna kadar olan dönemde Gökalp daha ziyade Türkçülüğün, hars ve medeniyetin, Saltanat ve hilâfetin kaldırılması, dinin, ibadetin, bir ölçüde lâikliğin nasıl olması gerektiği, Osmanlıca nın terk edilerek saf bir Türkçe meydana getirilmesi, mûsıkî ve diğer sanatlar, hukuk, ekonomi, kılık kıyafet ile hemen hemen yeni bir devletin şekillenmesinde gereken ne kadar yapılması gereken her şeyi kendi bakış açısından bütün detayları ile anlatır.
Ne zaman ki devir değişmiş, Osmanlı bitirilmiş ve yerine farklı bir yapıda devlet kurulması aşamasına gelinmiştir; o zaman Gökalp, Meşrutiyet dönemindeki gelenekçi milliyetçi kimliğini silkeleyip, yerine, rasyonalist, seküler ve materyalist bir kıyafete bürünecekti.
Tabii hemen akabinde de, Ümmet toplumunun yerine Millet i ikame edip, bunu da bir Batı Medeniyetine ulaşma hedefine sabitleyerek, meydana getireceği Cumhuriyet ideolojisinin bel kemiğini belirleyecektir. Bundan sonra onun belirleyeceği en önemli hususların, Kültür ve Medeniyet düalistliği üzerine tezler üretmek olduğunu görüyoruz ki ;
Gökalp, hars ile tehzib arasında bir ayrım yapar. Hars, halk kültürünü ifade ederken, tehzib, aydınların inşa ettiği ve yaşattığı yüksek ültüre tekabül eder. Gökalp tehzib e Enderûn kültürü adını da verir, zira yüksek kültür, devşirilen, yeniden inşa edilebilen bir unsurdur ve bir toplumdan diğerine aktarılabilirGökalp, batılılaşmayı, hars (millî kültür) değil, aristokratik medeniyet düzeyinde uygulanması gereken bir proje olarak görür. Türkçü edebiyat kendini buna göre konumlandırmalıdır şeklinde, açıklayan kalemler de vardır. 3
Gökalp, bütün bunları söylerken de; toplumda temel düşüncenin Hak yok; vazife vardırsloganıyla sabitlediği şekilde olmasını istiyordu. Yani bireyin söz hakkının olmadığı, kendisine sunulan ölçüde bir fonksiyonel serbesti çerçevesinde ve bir makine aksamı mahiyetinde bir görevdi bu.
Osmanlı-Türk Modernleşmesinin (veya öbür adıyla milletleşme projesinin ideologu Ziya Gökâlp, toplumsal örgütlenme konusunda korporatist bir görüşe sahipti. Yaşadığı yıllarda dünyada da oldukça yaygındı bu görüş.Temelinde toplumu bir organizma gibi gören bir anlayış yatıyordu. Bir bedende nasıl ayrı ayrı organlar varsa, toplumdaki sınıflar, tabakalar, meslekler de böyledir. Organizmada nasıl organlar, hepsi aynı amaçla çalışıyorsa, toplum da böyle olmalıdır.Birimiz hepimiz için anlayışı egemen kılınmalı 4
şeklindeki bir toplum yapısı oluşturduğunuzda da, zaten istediğiniz her türlü değişimi hiçbir karşı tepki almadan yapma şansını yakalayacaktınız. Zaten toplum için düşünülen inkılâplar için de böyle bir alt yapı olmazsa olmazların temeliydi.
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, kurucular kendi dünya görüşlerine ilâveten, Türkiye içinden ve dışından da bir takım referanslara ihtiyaç duydular. Tabii ki bunların içinde, yapılacak inkılâplar için eksen alınan model Batı aydınlanmacılığıdır.
Oysa: Osmanlı ve Cumhuriyet in kurucu entelijansiyasının göremediği ya da farkında olmadığı şudur: Avrupa nın zihin tarihi, sadece Aydınlanma düşüncesinden ibaret değildir . Cumhuriyet entelijaniyası da bu anlamda Osmanlı dan farklı değildir.Tanzimat ın romantik kalıntıları, radikal bir sekülerleşme ile tasfiye edilmiş ve modernleşme, artık sadece bir Aydınlanma projesi olarak devam etmiştir 5
Her ne kadar Aydınlanma dönemi ve Auguste Comte, 1789 Fransız ihtilâli ve bunun ideologları ile, lâik, seküler ve pozitivist düşünürler ve eserlerden yararlanmışlarsa da, yeni devletin şekillenmesinde düşünce bazında en büyük pay sahibi her halde Gökalptir.
Atatürk ün Türkçülüğünün fikir babası, 1930 lara kadar Ziya Gökâlp ti. O inkılâbı 3 temele dayıyordu; Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmaktı. Fakat o tarihten sonra (belki daha önceden de) Atatürk,asrîci ABDULLAH CEVDETe yanaşmaya başlamıştı. A. Cevdet ise katı maddeci, din düşmanı ve Batıcıydı 6
Her ne kadar bu doğru bir tesbit ise de, bu aslında teorik altyapının aslına rücû etmesiydi. Abdullah Cevdet, Meşrutiyet dönemlerinde materyalist düşüncenin önde gelen isimlerinden biri olduğu ve; İslâm Topraklarında çağdaş uygarlığın nasıl yayıldığını merak edenler; Abdullah Cevdet in en iyi öğrencilerinden birisinin de Ziya Gökalp olduğunu hatırlarsa mesele kalmaz 7
Ayrıca bu konuda önemli bir iddia büyük düşünce adamı Cemil Meriç Hoca nın naklettiği bir tesbite göre :
Hilmi Ziya (ÜLKEN), Ziya Gökalp in bütün fikirlerini Rusya dan gelen HÜSEYİNZÂDE ALİ den aldığını söyler. Mühim bir adam H.Ali. (TURAN) soyadını almış 8
Ali Turan, İttihad ve Terakkî nin önde gelen isimlerinden biridir. Ziya Gökalp de, onunla temâsını, bu vesile ile yapmış ve kendinden bayağı bir yararlanmıştır. Azerbeycan Devleti nin kurulması faaliyetlerinde bulunmuştur. Yusuf Akçura ile birlikte Birinci Dünya Savaşı yıllarında Turancılık üzerine faaliyetlerde bulunmuştur.
Her ne kadar Cumhuriyet in özellikle kültür ve sanat alanındaki ideologu Ziya Gökalp olarak görülüyorsa da, kendisi o alanda yalnız değildir. Gerek fikirleri, gerekse aksiyonlarıyla onu tamamlayan ve destekleyen başka isimler de inkılâp sahnesinde yerlerini alırlar. Bunların arasında ilk bakışta göze çarpan :
.Mahmut Ragıp Gazimihal, H. Bedii Yönetken, C. Reşit Rey, Adnan Saygun ve Türk Beşleri nin diğer üyeleri başta olmak üzere, müzik adamı kimlikleri ağır basan isimlerin yanı sıra; Falih Rıfkı, Ahmet Cevdet,Necip Asım,Yakup Kadri, H.Âli Yücel, Ruşen Eşref, Nadir Nadi, Ekrem Besim gibi isimlerdir. 9
1930 lardan sonra Devlet in Batıcılık uygulamaları oldukça radikalleşmişti. Takriben beş sene içinde çok önemli değişimler yaşandı ve en azından zihinsel plânda, Türkiye nin o tarihteki elit kesiminde inanılmaz değişimler meydana geldi.
Kemal H. Karpat ın Webster den alıntıladığı görüşe göre; Cumhuriyet in kuruluş yıllarında yani yapılanma safhasında mutlak anlamda; Gökâlp in teorileri Kemalist Türkiyenin politikası olmuştur 10
Hatta Atatürk ün düşünce dünyasında Ziya Gökalp ve onun fikirlerinin ne kadar önemli olduğunu bir anekdottan iyice anlıyoruz. Şöyle ki :
Mütareke günleriydi. Mustafa Kemal ile Mussolini nin damadı Kont Sforza, Pera Palas ta karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı
Kont Sforza, sohbetin sonlarına doğru Mustafa Kemal e en ilginç soruyu sordu:
-Bu fikirlerinizin, görüşünüzün kaynağı kimdir? Başarınızın sırrı nedir?
Mustafa Kemal hiç düşünmeden cevap verdi:
-Benim etimin kemiğimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, düşüncelerimin babası Ziya Gökalptir. 11
Ancak Cumhuriyetin kurucuları ulusçuluk fikrinde, Gökalp ile aynı görüşü paylaşsalar da bazı detaylarda mutabık değillerdir. Mesela hilâfet ve lâiklik konularında aynı şeyleri düşünmedikleri;
.Niyazi Berkes, Erol Güngör, Taha Pars gibi akademisyenlere göre, Gökalp, Kemalizm den epey farklı görüşlere sahipti. Hatta Şevket Süreyya Aydemir e göre Gazi, Gökalp e soğuk davranmıştı. Gökalp öyle bir Türkçüdür ki Hilmi Ziya Ülken onu,Modernist İslamcılarbaşlığı altında inceler. Gökalp, hilafetin kaldırılmasından altı ay evvel Halk Fırkası için yazdığı, Yeni Hayat broşüründe hilafeti savunur, fakat onun tarif ettiği hilafet, onun anladığı lâikliğe uygundur. Gökalp, lâikliği içtimai usul-i fıkıh dediği metodla, İslâmın içinden üretir. Kemalizm inki lâikleştirme dir, Gökalp inki lâikleşme dir. Devrim, evrim farkı bir bakıma 12
Ziya Gökalpin bu teorileri oluştururken ve onun yamakları buna ilâveler yaparken, mutlak anlamda Osmanlı ile hesaplaşmalarını gerektirecek bir aykırı kimlik taşımamaları da mümkün değildi. Bu kimlik de :
Şeyhülislâm da mason olacaktır-Musa Kâzım Efendi gibi. En büyük mürşid sayılan Ziya Gökalp mason olacaktır.Ve Ziya Gökalp in yetiştirmesi olarak kendisini takdim eden, İttihad ve Terakkî erkânı içinde görülen Tekin Alp, yani nâm-ı diğer Moiz Kohen daha sonra Cumhuriyet döneminde de ideologluğunu devam ettirecek ve Kemalizmin en önemli kitabını o yazacaktır 13
Gökalp in oluşturduğu düşünce sisteminde temel faktör, marazi bir Osmanlı fobisidir. Bütün sistemini bunun üzerine kurmuştur. Osmanlı nın medeniyetini, edebiyatını, sanatını, dilini ve mûsıkîsini küçümsemiştir, Arap-Fars medeniyetlerinin devamı saymıştı. Tabii ki yanılmıştır.
yabancı tesirlerden arınmak, öz e yani tesavvur edilen Anadolu ya dönmek, milliyetçi Cumhuriyet projesinin en temel temalarından biridir. Nitekim millî-devletin düşünürü Ziya Gökâlp Türklük, kozmopolitlike karşı İslâmiyet ve Osmanlılığın hakikî istinat yeridir diye yazarak, Cumhuriyet ideolojisini milliyetçi, anti-kozmopolit bazda temellendirmiştir 14
Bazıları, Ziya Gökalp in kurduğu bu düşünce sistemiyle ; Türk kültürünü yüzyıllardan beri süren Doğu nun skolastik ve teokratik baskısından kurtarıp, Batı ya yöneltmek amacı güttüğü nü iddia etseler de bir asırlık uygulamalardan dörüyoruz ki, özellikle din ve kültür bahsinde bu yorumların oldukça havada kaldığı ayrı bir gerçektir. 15
bir Osmanlı fikrine karşı çıkan Ziya Gökâlp ti. Fransız sosyologlarından derinden etkilenmiş olan Ziya Gökalp, onların esasları üzerinde ,Türklüğün konumuyla ilgili kendi yorumunu geliştirdiTürk milleti uzun zaman önce , dünyanın en gelişmiş medeniyeti olan Fars-Arap, ya da İslâm medeniyetini benimsemişti; şimdi ise medeniyetin temel karakterini değiştirmeden, Garp Medeniyetine yönelip, onu benimseyebilirdi. Gerçekte, millî yaşam ancak en gelişmiş medeniyet aracılığıyla ifade edilebilirdi; ve kendine özgü bir halk kültürüne sahip bir millet olmadıkça, Batı medeniyetini benimsemek mümkün olmazdı 16
Osmanlı yla beraber İslâmiyet in mevcut uygulamasından da oldukça rahatsızdır Gökalp. Bir dünya dini olan ve temelde Arapça ile anlatılan ve ibadet edilen İslâmiyet ten de oldukça rahatsızdır. Bütün bu rahatsızlıklarını ve buna karşı ne yapılması gerektiği konusunda kendisine söz hakkını Cumhuriyet in ilân edilmesiyle bulur. Aynı sene kaleme alıp yayınladığı TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI âdeta, yeni rejimin âmentü sü olur.
Bundan sonra Cumhuriyet in Din, Dil, Hukuk, Eğitim v.d. devrimlerine esas teşkil eden fikirlerin ana ekseninde, bazen de bütün detaylarında Gökalp in etkisi açık bir şekilde görülür. Lâiklik,Türkçe Kuran,Türkçe Ezan,Türkçe ibadet gibi kavramlara yüklediği anlamlar ile Mustafa Kemâl in bu konulardaki görüşleri bire bir örtüşmektedir.
Ziya Gökâlp Osmanlı ile ilgili analizlerinde , Türk toplumunun yeryüzündeki diğer akrabaları ile farklılıklarını hiç göz önüne almamış, başta dini, geleneksel değerleri ve bulunduğu coğrafyaya hep at gözlüğü ile bakmış ve tabiî ki yanılmıştır.
Gökâlp Türk harsı ile Osmanlı Medeniyeti ni birbirinden ayırmaya çalışırken, İslâm dini ve Osmanlı İmparatorluğu nun, Türklüğün bünyesi, vicdan ve harsı (medeniyeti) üzerinde yaptığı köklü değişmeleri unutmuş görünür. Meselâ bir Yakut Türk ü ile Anadolu Türk ü arasındaki hars farkını düşünmek lâzımdır. Gökâlp gerçi bu farkı görmüştür ama, Anadolu Türk ünü öteki soydaşl arından ayıran sebepler arasında, kudretli, egemen bir İmparatorluğun etkilerini söylemek istememiştir 17
Son tahlilde, Gökâlpi :
Cumhuriyet i yüceltmenin yolunun, Osmanlı yı aşağılamaktan geçtiğine iman edercesine inananların fikri önderi konumundaki isimlerimden biri olarak değerlendirmemiz de herhalde yanlış olmayacaktır. 18
Bundan sonraki yazımızda inşaAllah, Gökalp in bir Cumhuriyet ideologu olarak , adeta kerameti kendinden menkul bir Müzikolog muşcasına ürettiği uçuk, Türk Müziği Ütopyası üzerine bir şeyler söylemek istiyoruz.
Salih Zeki Çavdaroğlu 8 Mayıs 2020
D İ P N O T L A R :
1 Kemal H. KARPAT,İslâmın Siyasallaşması, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2001, 2.basım, s. 693
2 Kemal H.KARPAT,a.g.e, s.694
3 İbrahim KALIN, Akıl ve Erdem, -Türkiye nin Toplumsal Muhayyilesi-, Küre Yayınları, İstanbul, Beşinci Basım, Mayıs 2016, s.35
4 Murat BELGE,Korporatizm, Radikal, 18 Nisan 2004
5 Hilmi YAVUZ, Modernleşme: Parça mı, Bütün mü? Batılılaşma: Simge mi, Kavram mı?, Modernleşme ve Batıcılık, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002, c.3, s.214
6 Reha Oğuz TÜRKKAN, M. K. Atatürk ün Üzerindeki Tesirleri Yeni Türkiye 23-24, Eylül-Aralık, 1998, s.700
7 Yusuf KERİMOĞLU, Kelimeler Kavramlar, İnkılâb Kitabevi, İstanbul,s. 21
8 Halil AÇIKGÖZ, Cemil Meriç İle Sohbetler, Seyran Yayınları, İstanbul, 1993, s.163
9 Bayram Bilge TOKEL,Bağımıza Gazel Düştü, Akçay Yayınları, Ankara, 2002, s.186
10 Kemal H.KARPAT, Türk Demokrasi Tarihi, Afa Yayıncılık, İstanbul,1996, s.62
11 Sırrı Yüksel CEBECİ, Ünlü Türkçü Gökalpin Beyninde Kurşun Vardı, Tercüman Gazetesi, 25 Ekim 2004
12 Taha AKYOL, Ölümünün 80. Yılında Ziya Gökalp, Milliyet Gazetesi, 25 Ekim 2004
13 Hüseyin HATEMİ, Devrimler, Devlet Terörü ile Gerçekleştirildi Aydınlar Konuşuyor, Yeni Asya Yayınların, İstanbul,1995, s.18
14 Nilüfer GÖLE,Batı Dışı Modernlik:Kavram Üzerine,Modern Türkiyede Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002, c.3, s.62
15 Cevdet PERİN,Atatürk ve Kültür Devrimi, İnkılap ve Aka Kitabevleri, İstanbul, 1981,s.53
16 Marshall G.S.HODGSON,İslâm ın Serüveni, İz Yayıncılık, İstanbul, 1995, s.275
17 Ahmet KABAKLI,Ziya Gökâlp Kültür ve Sanat, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1980, s.107
18 Bayram Bilge TOKEL, a.g.e. ,s.22
https://wordpress.com/post/ferahnak.wordpress.com/471