Beklemek…
“Bekledim de gelmedin” şarkılarının yankılandığı topraklarda ne beklenenler benzer, ne de sihirbazlar gelir. Gelenler de sihirsiz değnekli gelir.
"Gelecek, eskiden olduğu gibi değil artık." - Yogi Berra"
"Gelecek, eskiden olduğu gibi değil artık." - Yogi Berra"
“Bekledim de gelmedin” şarkılarının yankılandığı topraklarda ne beklenenler benzer, ne de sihirbazlar gelir. Gelenler de sihirsiz değnekli gelir.
Açlık Oyunları adlı üç kitaplık bir serinin perdedeki yansıması , The Hunger Games; Capitol şehri etrafında toplanmış 12 bölgeden her yıl bir erkek ve bir kızın Açlık Oyunları adında yarışmaya katıldıkları bir dünyayı anlatıyor. Açlık Oyunları dediğimiz şey ise ölümüne mücadele edilen bir kavga. Kişisel fikrim bir kitabı
Lise sınavlarındaki 69.’luk ile üniversite sınavındaki 80.’lik kara bir leke olarak olduğu yerde duruyor (m)arka şehir Gaziantep adına… 80. sırada Gaziantep, 81.sırada Şırnak… Moralimizi çok da bozmaya gerek yok, başlıkta da vurguladığımız üzere ne de olsa “Ötesi Şırnak…”
Kimse kimsenin işine karışmaz… Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünmez… Kimse diğerini yolunacak kaz gibi görmez…
Elbette yalnızca bizi ilgilendiren bir çarpıklık değil bu. Alexander Graham Bellin hikayesini hepimiz biliriz. Telefonun icadında bile Hristiyan halk, İncili bahane ederek karşı çıkmış, bugün iletişim konusunda elimizden düşürmediğimiz böyle bir buluşa. İskoç mucit John Logie Baird televizyonu icat ettiğinde önce kimse ciddiye almamış onu.
Aydinlanmanin Tezgahindan Geçenler Ve Geçmeyenler
Beğenmediğim tipler ha..
Hangisini sayayım...
En iyisi lafı uzatmadan saymaya başlayayım:
Başlıyorum:
Hayat birbiri ardına aynı yolda ilerleyen vagonlar gibi aynı sona aynı baştan.tükenmek bilmeyen bir kahır yaşamak böylece farketmeden farkedilmeden usulca ve aynıca geçip gitmek yeterince paylaşılamayan bir ömrün ortasından acı ve katlanılmaz derecede bağımlı hayallere.
Ben böyle anlarımda çok sabırsızımdır; içimde tutamam hissettiklerimiKarşımdakini ikna etmek adına, önce söylerim söylenecekleri, baktım karşı taraf aşırı üzerime geliyor, susarım ve çekilirim kendi sineme
Tyra Banks ve Orhan Pamuk'a itafen. Bir birlerini hiç görmeselerde bir öyküde yollarını kesiştirdim.
Bu yazı sonsuza dek kendisine olan saygısını kaybetmekten korkan tüm düşünen insanlara atfen kaleme alınmıştır . Kendimiz için ,kültürümüz için,ülkemiz ve dünyamız için kaygı güden tüm dostlara seslenen bir çağrının başlangıcıdır. İdeolojiklerden uzak , partiler üstü ,kişilerin tekelinde olmayan bir düşünme ve fikir üretme çağrısıdır .
Ölüm genç bir spor adamını aramızdan ayırdı. Türkiye Futbol Federasyonu’nun çiçeği burnunda başkanı Hasan Doğan 05 Temmuz Cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Oysa bir hafta evvel Türk millî takımı Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Avrupa’nın ve dünyanın sayılı takımlarını diz getirerek Avrupa üçüncüsü olmuştu. Önce gruptan çıkmışlar,
" Namuslunun orospusu,orospunun namuslusu! "
Alişan SATILMIŞ
-Esbab-ı Nuzülden, Tefsirden, Buhariden, Tırmiziden, Bakaradan, Nisadan, Ahzaptan ıslanmadan; iki salla, bir bağla yaparak Müslüman olduğunu sanan Sen.
-Rönesans ve Reformdan, 1789 dan, Tanzimattan, Cumhuriyetten kana kana içmeden; denize girip, bira içmeyi çağdaşlık sanan “elhamdülillah atatürkçüyüm” ya da “Allah laiklikten ayırmasın” diye absürd dualar eden Sen.
Birçok şey hepimizin gözünün önünde olup bitiyor fakat görülmesi gerekeni ancak bazılarımız görüyor. Mesele birilerinin bakmasıyla görmemiz gerekene vakıf olması ile bitmiyor zira bundan böyle hepimiz yeri geldiğinde kullanabileceğimiz, istifade edebileceğimiz, hayatımızı, his ve düşünce yapımızı diğiştirebileceğimiz, renk katabileceğimiz bir kaynak kazanmış oluyoruz.