Davud-ı Antaki (Antakyalı Davut)
antakya yöresinde bulunan bitkilerden yararlanarak yazdığı şifalı bitkilerin kitapları günümüzde pek çok araştırıcıya kaynak olmaktadır.
"Yazarlık, kelimelerle dövüşmek gibidir; en çok yara alana en çok saygı duyulur." – Dorothy Parker"
"Yazarlık, kelimelerle dövüşmek gibidir; en çok yara alana en çok saygı duyulur." – Dorothy Parker"
antakya yöresinde bulunan bitkilerden yararlanarak yazdığı şifalı bitkilerin kitapları günümüzde pek çok araştırıcıya kaynak olmaktadır.
Melekler şehri Prag. Soğuk bir rüzgar eser. Zil sesleri eşliğinde sahnede bir melek belirir. Rüzgarın sert havası yumuşak bir müziğin içinde erir gider. İlahi müziğin yumuşaklığı yerini cazın canlandıran havasına bırakır. Caz eşliğinde canlanan Melek kutsal havadan anında sıyrılıp yeniyetme genç kız hafifliğinde dans etmeye başlar. Elinde tuttuğu
Sabahattin Ali'yi az da olsa görüp, tanıyan kişi olarak görüşlerimi bildirdim.
Filiz Kırbaşoğlu, eserin önsözünde Erzincan Üniversitesine geçeceğim zaman, Erzincanda yaşayan Alevilerle ilgili bir çalışma olmadığını görünce bu kitabı hazırlamaya karar verdim.
Alevilikle ilgili bir çalışma yapmak istememin en büyük sebebi ise Aleviliğin eski Türk kültürünün izlerini taşıdığına olan inancımdı. Bu çalışmamla hem bu izleri sürmeyi; hem
Dünya Müslümanlarının, kendi iç anlaşmazlıklarını bir tarafa bırakmaları, vicdanlarının ışığında birlik ruhunu canlandırarak ittifak etmeleri acildir. Böylece büyük uygarlığın yeniden inşası Allah’ın izniyle ütopya olmaktan çıkacak, gerçeğe dönüşecektir.
Osmanlı' nın önemli padişahlarından Sultan II. Abdülhamid' in müzik ile olan ilişkisine dair bir araştırma yazısı...
Bugün “iyi bir tiyatro” varsa, bunu gizli kalmış Oscar’lara borçluyuz. Onların tiyatro aşkına. Hayatlarını gözlerini kırpmadan tiyatroya adayışlarına. O adayıştaki dürüstlüğe ve cesarete. Oscar’ların hatırına tiyatro yapmak. İnadına tiyatro yapmak. Hele de günümüz koşullarında. Üstelik kaliteli ve “iyi tiyatro” yapmak.
Bilgelik, düşünceye şekil verme sanatı. Bilgide seçicilik şart. Çok bilmek değil lüzumlu olanı bilmek sabit kriter. Tefekkür kaçınılmaz. Başka türlü, ilmin irfana, malumatın marifete dönüşmesi imkânsız. Çünkü, sonu olmayan dikey bir yolculuktan dem vuruyoruz
Köprübaşı’nın yetiştirmiş olduğu mümtaz şahsiyetlerden biri de 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde büyük oğlu ve eşiyle birlikte enkaz altında kalarak aramızdan ayrılan Kocaeli Milletvekili Alaattin Kurt’tur. O, küçük ilçemizin değerlerinin başında gelmektedir.
Şairlerden esintiler
O zaman kurmaca bir eserle, bir gazete haberi ya da tarih kitabı arasında ne fark vardır? Onlar da sözcüklerden oluşmaz mı? Ve onlar da, anlatının yapay zamanı içinde gerçek zamanın sınırsız sağanağını kapsamazlar mı? Neyin gerçek olduğuna yaklaşırken zıt yapılar söz konusudur: Roman yaşama baş kaldırırır ve çiğner
Günümüz şiirleri çeviri şiirlere benzemektedir. Hani hep şikayet edilir ya, çeviri şiirlerin güzel olmadığından... Neden olarak da çeviri şiirlerin yazıldığı dilin, dil özelliklerine sahip olduğu, tercüme edilirken o dil özelliklerini yitirdiği söylenir.