Nazım Hikmetin Cezaevi Hayatı
nazım hikmet ran , cezaevlerinde kaldı ,yılmadı mahpusluk onu yıldıramadı dünyanın en üretken yazırlarından biri oldu
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
nazım hikmet ran , cezaevlerinde kaldı ,yılmadı mahpusluk onu yıldıramadı dünyanın en üretken yazırlarından biri oldu
Eşcinseller. Madalyonun diğer yüzü. Ayaklar, adımlar birbirini takip eder. Sokağın dili sert, haşin. Söylenecek sözler açık, net. Sokaktaki sıradan adam bir yerden bir yere koşturur. Gündelik hayatın ritmi içinde an gelir sevgiler kaybolur. An gelir, şehir adamı yutar. Sukut zamanı. Artık havaya sadece bandoneon hakim. Bandoneonun bir ruhu
YZBir insanın her olaya güzel bakması, güzel düşünmesi, kafasında şirinlik için dahi olsa mı acaba kalmaması için her hal ve kal de hayırlı ve güzel olanın peşinden gitmesi o kişinin akıbetini hayırlı kılar. Temiz niyet, güzel düşünce ve güzel söz. Bu üçlü herkesin zirveye de yerin altına girmesine
Hamdi Koç
Aslına bakacak olursanız biz 'OKU'' diye başlayan bir yüce kitabın Kur'an-ı Kerim'in muhatabı olan bir toplumuz ama ne hikmetse düzenli okuyan insanlarımız ve yazılı basılı yayınlarımızın sayısı maalesef istatistiğe vurduğunuz zaman gelişmiş ülkelere nazaran yerlerde sürünmektedir.
Havada, hala “Yeni Dünya” Senfonisinin notaları uçuşuyor. Yumuşak, kırılgan notalardan dokunmuş bir şal gibi bizi çevreliyor. Notalar üzerimde, elbisemin kıvrımına sinmiş, derimin üzerinden bir ışık seli gibi akarken, “onca büyüleyici nota nereye gitmiş olabilir?” diye düşünüyorum.
Turgut UYAR: Bunaltı felsefenin vardığı sonuç. Belki o kaçınılmaz sonuç, Marxın felsefeyi aksiyondan ayırmayan devriminden sonra soyut felsefe bir iç çöküntüsü geçirecekti elbet. Varoluşçuluğun yüzeyde bile olsa yayılması yeni bir aşama sayılmalı dünyamızda. Bunaltı. Çağımıza çok uygun bir duygu. Felsefe dışında doğrudan doğruya yaşamadan gelen çeşitli nedenleri olabilir.
BAŞBAKAN ADNAN MENDERES İMRALI ADASINDA (KATİL ADASI9 ) iki bakanı ile idam edildi Celal bayar zor kurtuldu sehpadan yaşlılığı sebebiyle
Hep şunu merak ederdim. Bir yazar, bir ressam, bir şair, bir ses sanatçısı bir araya gelse bir konu hakkında konuşsa ne olur acaba diye. Bugün NTV'de bir programa Elif Şafak ile Teoman katılmıştı ve Türkiye meseleleri hakkında düşünce beyan ediyorlardı. Türkiye tablosu yarım kalmış bir tablo gibidir. Bu
Gerçekleri ne zaman göreceksiniz? Sanıyorlar ki, devrim onlara istedikleri her şeyi verecek. Sıcak bir çorba, dolgun bir maaş, yatakta daha genç biri. Bir bakıyorlar, çorba yanmış, aynı yoksulluk, yataktaki de aynı. Pis kokulu ve kullanılmış. Git bunları torunlarına anlat Marat! Eğer torunların olursa
Ben İbreti Babayı ilk kez rahmetli Feyzullah Çınarla tanıdım. Mahalli âşıkların içinde çok değer verdiğim, sazını, sözünü, karakterini hayranlıkla takip ettiğim Feyzullah Çınarı hâlâ severek dinlemeyi sürdürüyorum.
"İnsanın bilinmeyeni keşfetme arzusu: Tarih boyunca insanlar deprem ve afetleri önceden bilme çabasında olmuştur. Ancak Kur'an, gaybın bilgisinin yalnızca Allah'a ait olduğunu kesin biçimde vurgular. Kahinlerden modern bilimsel tahminlere kadar tüm gayb iddialarının İslami perspektiften şirk sayıldığı bu metin, insan zaafları ile ilahi bilgi arasındaki sınırı çiziyor."
Hayatım boyunca hep sebzelerin ve meyvelerin fiyatlarını öğrendim. Eve bugün ne götüreceğimin hesabını yaptım hep. Ekmek parasını kazanmak, bir engellinin tekerlekli sandalyeyle yarış kazanması gibi zor oldu benim için. Bu yüzden zenginlerin yarış arabası tutkusu gibi hobilerim hiç olmadı. Tek derdim pedikürlü ayak sahiplerinin Bebek sahilinde çaylarını yudumlarken
Serkan Karaismailoğlu