
İstanbul İn Love
kader yıllar önce ayırdığı bu insanları,tamda birbirlerini kaybettikleri yerde ,yeniden bir araya getirmişti.
kader yıllar önce ayırdığı bu insanları,tamda birbirlerini kaybettikleri yerde ,yeniden bir araya getirmişti.
Yaşamak bir seçenek miydi hala? Aşkın ve kaybın dengesinde, uğruna mücadele edeceğim şeyi aşk belirledi ve eğilip fısıldadı kulağıma: Tut Elimi..
üç kuşağın geçişli olarak birbirlerine psikolojik açıdan yaptıkları etki. Büyük dedenin yaptığı hata sonucu oğlunun çocuğuna kadar yansıması ve ödenen bedeller.
ailenin ilk nesili karakterlerini ortaya koymaya başlamış, gelecek yıllar için ekime başlamışlardır. herkes ektiğini biçeceğinden habersizdir.
sabah umuttu,yeni bir başlangıçtı,her şeyin hayırlısıydı
Koçgiri adlı romanımın tanıtım yazısı
Dilruba’nın yolu bir ermişle kesiştiğinde ermiş ondan göğsündeki gökyüzünün fotoğrafını çekmesini ister. Ama önce Dilruba’yı farklı ve fantastik alemlere götürecektir: Duymak, görmek ve koku alemleri. Burada Dilruba’nın kendini yeniden keşfetmesini isteyen ermiş ona duyularla ilgili uzun dersler de verir. Sıra koku alemine geldiğinde Dilruba Tuğrul’la tanışır ve onun
Yazdığım ilk romandır.
artık şu andayız ya da değiliz...geçmiş peşimizde....
Varlık başka birşey istemezdi herhalde.Bundan daha büyük bir ödül yoktu onun için.Nedense denize karşı büyük bir zaafı vardı.
Kumların üstünde oturarak birbirlerine bakıyorlardı.Sonra da denize.
Sonsuzluk,mavi,derin,rüzgar.
« Işığını hakîkat’ten alıp ona yönelen ve ondan sonra insanı aydınlatan ay, insandaki kalbin nışanıydı. »
İşte böyle, sıkı aile ilişkileriyle kurulmuş, kurumsallaştırmaya çalıştığımız büyük bir aile şirketinin Genel Müdürü olarak çalışan, boşanmış iki çocuklu dul bir adamım altı üstü. Dışarıdan bakıldığında hayatım sıradan gibi görünse de, mutlaka kendimi heyecanlandıracak işler çıkarttığım için, kendimce diyebilirim ki, bir günüm bir günüme uymuyor. Bazen bir hayırsever