• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
341
|
|
|
|
Öğrencilik yıllarımız pek de parlak geçti sayılmaz. Okuduğumuz dönemlerde ikmal imtihanları vardı ve bizim o imtihanlara her sene aboneliğimiz vardı, hem de parasız pulsuz. O adı sanı büyük ve her zaman öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Bahçelievler Deneme Lisesi'ni bir yıl rötarla da olsa ben de bitirdim. Hatta bir şey daha söyleyeyim ertesi sene üniversiteye de girdim. Yıl 1982 Uludağ Üniversitesi-İİBF-İşletme Bölümü, sonra ver elini Bursa'nın ufak tefek taşları, keman olmuş o yârimin kaşları... |
|
342
|
|
|
|
İyi o zaman seyret bu akşamdan itibaren ve en geç Pazartesi yazıyı gönder.
Ama Hüseyin abi benim bu akşam işim var. Valla hiç boş zamanım yok
Valla ben anlamam, ben o yazıyı Pazartesi sabahı isterim. Kızını öp benim yerime....
|
|
343
|
|
|
|
Birazın üstünde çekingenim. Evet çekingenim. Pizzacıya telefon edip eve pizza bile söyleyemiyorum. En son bi kızla 3 ay önce konuştum, o da yanlışlıkla ayağına bastığım için özür dilemekten ibaretti. Anamın kucağında büyüdüysem ne olmuş, insanlarla iletişim kuramıyorsam ne olmuş, özgüvenim yoksa ne olmuş, biraz çekingenim diye yaşarken ölmem mi gerek yani. . |
|
344
|
|
|
|
Uzatınca ayaklarımı tabureye, ayak başparmağım oradan bana, yani çorabımın arasından sanki el sallıyormuş da selam veriyormuş gibi geliyor... Bir ileri bir geri oynuyor. Oynuyor dediysem ben oynatıyorum tabi ki şüpheniz mi var? Öbür ayağımı üstüne getirip önünü kapatıyorum, sonra bir bakıyorum bana CE yapıyor oradan... |
|
345
|
|
|
|
Öyle gündüz vakti yolda yürürken mini etekli alımlı bir genç kız, dudaklarında ve yanaklarında da biraz fazlaca boya, ağzında uzun ince bir sigara olmak kaydıyla yanından geçen yaklaşık yetmiş yaşlarında bir adamın koluna girerek aynen şu cümleyi kurmuştu... |
|
346
|
|
|
|
Danıld bu, yaşı ilerlemiş de olsa haşarı idi bayağı... Önüne gelen ülkeye fırça atmaya bayılırdı... Ayar vermeye kalkardı... Eskiden herkes korkar çekinirdi, şimdilerde ise kimse iplemediği için, her gününü morali bozuk geçirmeye başlamıştı... Günde on beş yirmi tane ülkenin başı ile telefonda görüşmezse rahat edemezdi, uykuları kaçardı... |
|
347
|
|
|
|
Bu X var ya bu X hep başımın belası... Bilmem sizin de başınıza bela oldu mu, ortaokul ve lise yıllarında? 2X+1= 0 İSE X kaçtır... Ulan X sen yalnız kalacaksın diye ben hep sınıfta çaktım yahu! Hep derdimiz senin yalnızlığındı... Yok muydu oğlum bir kız arkadaşın? Kız arkadaşın dedim de ha sahi ya senin cinsiyetinde yok ki... Yanılıyor muyum yoksa? Felix’in sonuna geliyorsun. SpaceX’in de sonuna geliyorsun, orada hiç arıza çıkartmıyorsun. Bana mıydı oğlum bir tek gıcığın ortaokul yıllarında? |
|
348
|
|
|
|
Geçenlerde aldım yeğenimi karşıma, O da üniversiteye hazırlanıyor. ''Bak dedim Yusuf çok çalışmalısın çok.'' Tabi üniversiteye girmek o kadar da kolay yenilir yutulur lokma değil. ''Amca çok çalışıyorum çok ama üniversiteye giremezsem (A) bir sonra ki sene bir daha girerim (B) Bir daha ki seneye kadar işte çalışırım (C) Olmadı askere giderim (D)Babamdan dayak da yerim bu arada (E) Hiç biri.'' Yani görüyor musunuz durumları her şeyi seçeneklere indirgemiş şimdiki zamane veletleri... ''Ulan zibidi sen şimdi üniversiteyi kazanama da bak o zaman (A) Önce baban sana girişir, girişir dediysem lafla döver yani (B) Bir de benim laflarımı ve şaplağımı kıçına kıçına yersin (C) Bu fırçaları yedin mi parlarsın parlak çocuk olursun. (D) Bütün arkadaşların üniversiteye giderken sen de onlara mal mal bakarsın. (E) Bunalıma girersin kız arkadaşın Tuğba da ilk fırsatta seni terk eder ve üniversite mezunu bir oğlan ile çıkmaya başlar. Bilmem anlatabildim mi? ''Hiç birisini dert etmem de amca Tuğba ah o Tuğba terk ederse (A) Kendimi intihar ederim (B) Kendimi başkasına intihar ettiririm (C) Hayata küserim (D) Hem hayata hem de Tuğbaya küserim (E) Ona şiir yazarım küsmesin diye, hatta sepet sepet yumurta sakın beni unutma unutursan küserim arkadaşlığı keserim diye de bir dörtlük eklerim. |
|
349
|
|
|
|
Yalnız boyacı ustası da tedirgin, enişteye soruyor:
- Kayınbiraderin dönüp gelmez değil mi?
- ?
|
|
350
|
|
|
|
- Ya neydi o kar tatilleri ilkokulda, özledim ya. Ve Salih ekledi,
-
- Baksana Ayşe daha Ahmet ilkokuldan çıkamamış, kar tatili istiyor |
|
351
|
|
|
|
Bazı asansörlerde kapı elle açılıyor, çoğunda ise otomatik, kata geldi mi cırt içindesin. Bazen dalga geçerim asansörün kapısı ile... Elimi bir uzatıyorum şak diye açılıyor... O arada da bekleyenler varsa haliyle sinir oluyorlardır bana... |
|
352
|
|
|
|
Gençlik yıllarında birkaç arkadaşın dolduruşu ve gazıyla üç beş kere oynadıysak hepsi o, onun dışında at yarışını sevmemde, oynamamda. Bizim Çaycı Ali'nin eniştesi Ziya, ki biz ona çoğu zaman aramızda Ziya Baba deriz, at yarışının hastası, hatta öyle hastası ki, kronik vaka kelimesi bile onun için havada kalır... |
|
353
|
|
|
|
Gecenin bir yarısı Edebiyat Siteleri’ ni tararken birkaç şiir gönlüme su serpti. Hüzün yerini yaşama sevincine bıraktı. Beni çocukluk anılarıma götürdü... |
|
354
|
|
|
|
- Şşşştt birader sen bu gün bakıyorum şakır şakır, takır takır para sayıyorsun...
- Ne yapalım birader işimiz bu. Sen saymıyor musun sanki?
- Doğru ben de sayıyorum da bu gün bana pek fazla iş düşmedi... Hep fatura yatıranlar geldi, elli lira yüz lira senin anlayacağın...
- Olsun birader az da olsa çalıştın yine, işleyen demir ışıldar demiş bu insanoğlu...
- Sen de çok iş vardı bu gün sanırsam... |
|
355
|
|
356
|
|
|
|
Şaşırırım haliyle, siz şaşırmaz mısınız? On metre öteden, daha önce görmediğiniz, hiç tanımadığınız bir adam, O'ları da bir hayli uzatarak üstünüze üstünüze gelecek, belalı mı, alkolik mi, canlı bomba mı bilemeyeceksiniz. Eliniz, ayağınız, her bir yeriniz birbirine dolanır hem vallahi hem de billahi... |
|
357
|
|
|
|
Doktorum, normal doğuma beni ikna etmeye çalışırken, aklımdan tek geçen düşünce, tuvalet penceresinden eve sokulmaya çalışılan piyano görüntüsüydü. O küçücük yerden nasıl hasarsız, ziyansız geçer piyano, aklım almıyor. O durumda piyano , pencereden daha kıymetli olduğu için, zarar gelmesin diye kırıverecekler pencereyi hafiften. Ama o benim pencerem ve kırdırmak istemiyorum. |
|
358
|
|
|
|
Politikadan bir beklentisi olmayanlar, bir dönem girerler, meraklarının kefaretini öderler, çıkarlar. Bundan sonra parti binalarının bulunduğu sokaklar çok kalabalık görünse gerek arka sokaklardan dolaşırlar. |
|
359
|
|
|
|
Uçan kuşa borcun varmış diyorlar bana... Var tabi var. Bu devirde borçsuz insan mı var? İlk önce leyleklere borç yaptım... Leylekler mi diye hemen soracağınızı anladım zaten... Leylekler bizim basketçi çocuklar canım. Mahallemizin uzun boylu bebeleri... İyi de para kazanıyorlar ha basket oynayarak. Sıkışınca istedim tabi onlardan bir miktar, ikiletmediler sağ olsunlar hemen verdiler...
|
|
360
|
|
|
|
Balık ile rakı içerken çok da fazla balığın moralini bozmamak lazım. Yani ona şöyle ''Sudan çıkmış balığa dönmüşsün.'' gibi bir cümle kurmayın kesinlikle... (Nereden çıkacaktı ki, çok saçma oldu bu) Sudan çıktığı belli zaten... Alınır sonra bak diyeyim size, zamane balıkları bunlar... Eski balıklar olsa neyse... ''Amma balık hafızalı imişsin sen.'' diye de bir cümle kurmayın sakın, belli zaten balık oldukları için, balık hafızalı oldukları... |
|