• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
401
|
|
|
|
Olsufyev Nolyadpiç birden gözlerini açtı. Soluk soluğaydı. Korkuyu iliklerinde hissediyordu.... |
|
402
|
|
|
|
Selami Ağabey değişik bir insan. Daha öncesinde astsubay imiş, her ne olmuşsa ordu ile ilişiğini kesmişler. Sorsan da ordudan neden ayrıldığını bir türlü anlatmaz. Fazla üstüne gittiniz mi de fırçayı yersiniz. ''Ben o defteri yıllar önce kapattım açtırma kutuyu söyletme kötüyü.'' der.
|
|
403
|
|
|
|
Bu ilhamlar ile esin hanımlarda her ne hikmetse orada da bir geliyor, pir geliyor... Rahmetli babam gazete bile okurdu alafranga diye tabir edilen tuvaletlerde, ben onu yapmasam da, defter kalem hep yanımda olduğu için, geldi mi açıyorum defteri, kalem elimde karalıyorum bir şeyler kendimce... Ha o arada dışarıda benim çıkmamı da bekleyen vatandaşlar varsa, onların yandığının resmidir. Tak tak tak kapıyı da vurdular mı kaçıyor gidiyor dakkasına ilhamlar...
|
|
404
|
|
|
|
Epeydir kullanırım, dur dur kullanırdım demem lazım aslında bu gözlüğü... Dili geçmiş zaman olduğuna göre kırıldığını hemen anlamışsınızdır. Bu meret gözlük aslında daha önce yedi yüz seksen bir kere yere düştü de bir şey olmadı. İşte bu yedi yüz seksen ikinci düşüşünde camı da kırıldı, sapı da. Ben nasıl sinirlen meyeyim, nasıl kızmayayım? |
|
405
|
|
|
|
0 kimmiş de benim ile aşık atmaya kalkıyor? Sadece o mu, onun gibi benim ile aşık atmaya kalkanların hepsi şimdi yedinci sınıf gazinolarda uvertür şarkıcı olarak sahneye çıkıyorlar... Ah be anam Ablanız kurban olsun sizlere... |
|
406
|
|
|
|
Mediha olay gününe kadar adından hiç mi hiç rahatsız olmamıştır. Ha Mediha ha Medya, ne değişirdi ki?
|
|
407
|
|
|
|
Darbecilere biraz da gülmece tarzı bir yaklaşım... |
|
408
|
|
|
|
Bizim İsmail Abi mesaiyi bitirmiş montu elinde damladı dükkana. Gündüz normal sıcaklıkta olan havada birden yıldırım hızıyla soğuyuverdi... Eee tabi biz de verdik veriştirdik havalara... Haaa havaların umurunda oldu mu, olmadı tabi ki... ''Giy İsmail Abi şu montunu böyle gitme kış zaten kapı da bir de seni dert etmeyelim başımızda bu kadar dert varken.'' Giyecek giymeye de düşünüyor, ne zaman giysem diye... ''Tamam Ahmet'im hemen giyiyorum, soğuk soğuk, soğuğa kabadayılık olmaz.'' Bende de laf çok İsmail Abi'ye ''Olmaz abi kabadayılığı bırak normal dayılık da olmaz.'' gülüştük azar azar karşılıklı... |
|
409
|
|
|
|
Ülkenin genel durumunu göz önüne alırsak, bir kaç zamandır, ne memurlar, ne esnaflar, ne öğrenciler, ne de emekliler gidişattan pek de memnun görünmüyor. Bizler bu durumda sıkıntılı memurlar, sıkıntılı esnaflar, sıkıntılı öğrenciler, sıkıntılı emekliler, sıkıntılı ev hanımları olarak yaşıyoruz hayatımızı. Sıkıntı bizim göbek adımız bundan sonra. Hem de sıkı can kolay kolay çıkmaz derler. Her ne kadar başkaları canımızı çıkartmaya kararlıysa da biz de direniyoruz canımızın çıkmaması ve streslerimizin azalması için. |
|
410
|
|
|
|
Amaç, borcumuz ödensin avukat bey. Biz borçtan çook korkarız. |
|
411
|
|
|
|
özgüven eksikliğine dair komik bir öykü :) |
|
412
|
|
|
|
En baş belası işlerden birisi kış günü, karda, kıyamette arabanızın lastiğinin patlamasıdır... Bundan daha can sıkıcı bir iş yoktur. Ha, biliyorsanız lastik değiştirmesini, kış da kıyamette olsa halledersiniz, bayansanız çok zorlanırsınız bu konuda... Erkek iseniz de değiştirirken mutlaka başta elleriniz olmak üzere her yeriniz donar... |
|
413
|
|
|
|
]Yolda yürürken tam karşıdan da O geliyordu ''Vaaaaaaay.'' diye cümleyi uzatarak ve kollarını da ardına kadar açarak... Ben de salak değilim ya, kayıtsız kalır mıyım? Onun vaaaylarından daha uzun olmalı benim vaaaaaaaaaylarım! Vaaaaaaaaaay! |
|
414
|
|
|
|
Elli yüz sene sonra belki yüze elli sene sonra insanlar birbirlerine şöyle sorular soruyor olabilirler kanımca... Galaksi'in neresindensiniz? Ben Mars'danım canım. Ya siz, Ben de Jüpiter'liyim. Jüpiter'in neresinden, içinden mi? Hemşehri de çıkabiliriz de ondan sorduydum... Yok dış mahallelerindenim ben, ufak bir villa yaptıydım zamanında da orada... |
|
415
|
|
|
|
İlkokuldan yeni zıplamışız ortaokula. Hele de o sıcak günlerde ders çalış demeyin de bizim gibi tembel bir öğrenciye ‘'Hiç durmadan yirmi otuz kilometre koş.'' deyin, hem vallahi hem de billahi o yirmi otuz kilometreyi seve seve koşarız, ter sırtımızdan değil de başka bir tarafımızdan çıksa bile, yeter ki ders çalışmamızı istemeyin... |
|
416
|
|
|
|
Bundan dört yıl önce Doğu Karadeniz'in bir başka incisi Artvin'de yapılan Birinci Ulusal Mıhlama Kongresinde katılımcıların almış olduğu kararların ve sunduğu tebliğlerin daha fazlasının ve önemlilerinin İkinci Ulusal Mıhlama Kongresinde ortaya koyulacağı yetkililer, ilgililer ve bilgililer hatta yetkili olmayıp da konu ile ilgisi hiç olmayan, ancak Karadenizli olanlar tarafından iddia edilmektedir... |
|
417
|
|
|
|
İnanır mısınız şimdiye kadar hiç biri beni ne ısırdı, ne de tırmaladı. Ben de onları ısırmadım ve tırmalamadım çok şükür, aramız iyidir keratalar ile onu söyleyeyim. Hiç birine torpil yapmam, yemekler hep eşit şekilde dağıtılır ve yenir. Mekânımız Yaşar Bakkal. Sağ olsun Yaşar kardeşim çok emek verir kediciklere. |
|
418
|
|
|
|
Hükumet mi protesto edilecek, ederiz kardeşim. Yakarız Malboro sigaralarımızı, Çin Malı çakmaklar ile çekeriz altımıza Levis marka blucinleri, ayağımızda konvers ayakkabılar, ölümüne dalarız kavgaya. Biz de böyle... Sonuna kadar tam bağımsızlıktan yanayız... |
|
419
|
|
|
|
Ülke gerçeğinde bir öykü, ister tebessüm edin, isterseniz düşünün. En iyisi siz, hoş vakit geçirin. |
|
420
|
|
|
|
- Veraset ilamları?
- Sunayım efendim.
- Resmi evrak bir bütündür, eki kökü birlikte sunulur. |
|