|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
561
|
|
|
|
"Zeki Müren Dişi" bardaklar. Bu on bir çay bardağı, annemin en değerli eşyalarındandı. |
|
562
|
|
|
|
Zavallı yaşlı, iki saat ölümün nasıl geldiğini, nasıl alıp gideceğini dinledi korkulu gözlerle. Hep birlikte uyuyormuş gibi yaptık da, amcayı azrailin elinden zor kurtardık. Ali, uyumayan var mı, uyuyup uyanan var mı, diye bakındı durdu geç saatlere kadar. |
|
563
|
|
|
|
- Bırak, dedi, şu deliyi. Daha ikinci rüyada saldırganlaşıyor. |
|
564
|
|
|
|
Allah boyunuzu posunuzu devirsin. Diliniz dişiniz kitlensin de konuşamayın tamam mı? Sizi gidi nankörler sizi. Bu memleket te ne zaman vatandaşın doyduğu görülmüş de şimdi kalkmış utanmadan 'Doyur bizi Ana, Doyur bizi Baba' diye yırtınıyorsunuz?! |
|
565
|
|
|
|
-Bana bakın, bu evden o partiye bir tane oy çıksın, hiç birinize bir lokma ekmek yok. Kapı dışarı ederim, kapıdışarı! |
|
566
|
|
|
|
- İnsan kendi evini düneğini bilmemi galan! Ahacık. |
|
567
|
|
|
|
Bir gün içime bir korku düştü. Bu adam bir gün ayaklarını da yıkamaya kalkar mı, yoktan bir kavga çıkarıp, elini ayağını tekme tokat üstümde siler mi? Siler.
|
|
568
|
|
|
|
Kapıdan her çıkan “Rüşvetsiz iş görülmüyor!” diye yakınınca, insan ister istemez ceplerini yoklamaya başlıyor.
|
|
569
|
|
|
|
Dünyada yetişemem ben bu nikaha. Ah Hayri kardeşim, okul arkadaşım, benden başka nikah tanığı yok muydu koca kentte? En yakın arkadaşı ben mişim de, daha yakını yokmuş da. |
|
570
|
|
|
|
Sustu, düşüncelere daldı. Alışılmış hallerinden değildi ama, uzun süre hiç konuşmadı. Belki ilk kez düşünüyordu, bi denli derin. |
|
571
|
|
|
|
Def eyledikten sonra bir daha yüz verme yarabbi. |
|
572
|
|
|
|
Vurma yahu. Sövme çocukların yanında. Ah ben seni Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun ilk mercimek heykeli yapardım ya, dua et konuğumsun. |
|
573
|
|
|
|
-Bu modellerden ben de anlamıyorum yenge. |
|
574
|
|
|
|
Sesten aynı toklukta yanıt gelmiş:
-Beeeenn Tanrıyııım! |
|
575
|
|
|
|
Mendilleri hayatlarından bezdirme operasyonunda üçüncü gün... ben yoruldum ama onlar "bana mısın" demiyolar. en çok da "Selpak Mentollü" olan direndi. Çok büy |
|
576
|
|
|
|
Ben o ani çömüşümün karşığılı olarak bira şişelerinin kaba etime karşı kaba saldırısının acısıyla kıvranırken, birden bire yan komşum herr Kohl’da terasa çıkıverdi, Kohl bana hayranlıkla! Bakarak “guten morgen herr Ocak” ben ise en bi |
|
577
|
|
|
|
Eski bir zamanda köyün birinde çoban bir gün hastalanmış. Köylü Hağus’un deli Memet’e “Sana bir kilo tuz verelim bir gün çobanlık yap” demiş. |
|
578
|
|
|
|
"Yorum yapılmış mıdır?... Mutlaka yapılmıştır.Eğer yapmamışlarsa, arkamdan birde mevzu yapmışlarsa bende alayına yorum yapmazsam, bana da Kazım demesinler. Hepsi de müptezellik peşinde, Lan hesabını sorarım, vallahi billahi sorarım.Anam avradım olsun sorarım"
|
|
579
|
|
|
|
Yalnız Osman aga mı? Her sıcak yuvada isyanlar, haykırışlar. Sabah ezan okunduğunda, cami yolunda sessiz konuşmalar duyulmuyor. Yağması gereken yağmur neden yağmıyor. Çıkması gereken ot niye çıkmıyor. Yavrulaması gereken hayvanlar, hükümetin yalaka destek oy kredisi konuşuluyor da konuşuluyor. Hoca efendi “Sabredin ağalar” diyor.Hoca da kızgın, öfkeli... “Ulan deyyuslar, bin senedir dua ediyorsunuz, birkaç sene daha etseniz ne olacak sanki, sarılın Ömer efendinizin adaletine, tutun ucundan sakın bırakmayın" diyor.
|
|
580
|
|
|
|
Kani efe muhtarlığını tam güvence altına aldıktan sonra, konukevinin kapısını açtı. Ancak, içindekilere kahveden eve evden kehveye gidecek kadar serbestlik tanıdı. |
|
|
|