• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
641
|
|
|
|
....Doktor gittikten sonra yan tarafta yatan rus kökenli hasta zannımca kendi dilinde doktor hanımı bir güzel kalaylıyordu eh!! Bende bu kalaylama işinde bu sevecen Rus’a benim nacizane .... |
|
642
|
|
|
|
Hani yaz başında ileri, kış başında yeniden geri alınan, çok ilgimizi çekmediği için sık sık değiştiriliyormuş gibi gelen bir yaz saati uygulaması vardı ya; ben ondan hiç bir zaman bir şey anlamamışımdır
|
|
643
|
|
|
|
Kadın anama dönerek, “He, vallaha haklısın nene!” dedi.
“Doğru söylüyorsun, kusura bakma ben bir cahillik ettim.
Ver öpeyim elini.” |
|
644
|
|
|
|
- Gooll!
Bu kez kolay kolay ağzını açmayan abimin sesi duyuldu :
- Susuuun! Cezanedir menazedir, saygısızlar!
|
|
645
|
|
|
|
"Vay anasını" diye iç geçirdi |
|
646
|
|
|
|
Anam;
"Size kim dedi ki gelsin yanımda kalsın’’ diye itiraz etti, biraz da kızarak. "Gelsin saçımı boyasın benim" |
|
647
|
|
|
|
"Bağımsız" ne demek? Bağını bağgurtlarına yidirmiyle, bağı galmamış, demek... |
|
648
|
|
|
|
Şükran teyzenin tarif ettiği yere yaklaşırken, bir yandan da çatılardaki, balkonlardaki çanak antenleri gözetlemeğe başladım: Tek çanak, tek çanak, bu da tek çanak; hah çift çanak, Hocaefendinin evi burası olmalı.
|
|
649
|
|
|
|
Yıl 1514, yer Teksas bozkırları, kabilede bir telaş anı............ |
|
650
|
|
|
|
- Oğlu, şu birbirini ısırır gibi dua edenlerden biri dediler ama, hangisi acaba? |
|
651
|
|
|
|
Bir partiden ilçe başkanlığına aday olacağımız tuttu. Kaptık delege listesini, o köy senin bu kasaba benim dolaşıyoruz. Sözümona delege avlıyoruz. |
|
652
|
|
|
|
eğer birazcık gülümsemek istersen. |
|
653
|
|
|
|
Ayla abla “Avluda getti, geeeettiii melek gibi herifim getti” diye paradoks tarlalarında çırıl çıplak koşuyordu... |
|
654
|
|
|
|
"Herkes haberi almış, namussuzlar, hergele deyyuslar. Bu nasıl insanlık, kimse elini taşın altına sokmak istemiyor. Büyük ihtimaldir ki şimdi herkes ellerini karılarının bacak arasına koymuştur. Ulan ne bok yiyeyim ben şimdi. Ulan Adanalı, Durmuş'un piçleri. Başıma ne işler saldınız" diyerek mırıldandı." |
|
655
|
|
|
|
Buna daha çok kızdı:
-Adamın ne dediği anlaşılmıyor! Biz de kimden yardım istiyoruz. |
|
656
|
|
|
|
Manikürü yapar, zilleri takar oh oh! |
|
657
|
|
|
|
Osman, içerde yargıçları kalabalık görünce, umutlandı. "Birinden biri beni anlar." diye düşündü. |
|
658
|
|
|
|
evet facoult'tan bahsediyorsunuz,
"...bu mu yavrunun ismi ? ne cici
-hayır o annesinin ismi, yavrunun adı sarkaç
-edebi olmuş biraz, annesini karnından sarkıp düşmesi falan ,eco ve umberto'da diğer yavruların isimlerimi ..." |
|
659
|
|
|
|
- Hakaaan!
- …
- Aaaa Hakan!
Yine duymazdan gelince bir ilenç savuruyor:
- Hakanadların kapansın inşallah!
|
|
660
|
|
|
|
- Hem kocam değil mi ayol? Sever de, döver de! |
|