• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
381
|
|
|
|
*-Acı da zevk verir. Yeter ki ondan haz duymayı öğrenmesini bil.*-Acı ve mutluluk; aşk hamurunun mayasıdır.*-Zevkler gelip geçicidir; acılar da öyle.*-Sevinci bölüşebilirsiniz, ama acıyı asla bölüşemezsiniz.
|
|
382
|
|
|
|
“Biter mi?” diye düşünme. Hele bir başla. Başlamak bitirmeye götürebilir, ama başlamazsan bitme ihtimali sıfırdır. |
|
383
|
|
|
|
Saçma zamanların dolaşıklığını çözen ben deli. Az sonra cinnet geçireceğim dört dörtlük. Cinnetimden kimse mesul değildir.
|
|
384
|
|
|
|
*Diktatörler çok kötü özgürlük masalları anlatırlar, ama gene de birçok insan bu masallara inanır! |
|
385
|
|
|
|
Bir garip şiir dolanıyor dilimde. Mısralar bir uçurtma oluyor bir rüzgar. Yokluğunun boşluğu gökyüzü kadar büyüyor. Ne yazık ki ne bir öpücük uçurabiliyorum sana doğru ne de uçurtmalar maviyle buluşuyor. Hep fırtınalar kopuyor başımda. Yokluğunun akşamında her yere simsiyah gece manzarası çiziyorum. Karanlıktan korkan ellerimi ceplerimde saklayarak, sokak sokak seni arıyorum. Yokluğunda başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor. |
|
386
|
|
|
|
** Cahil seçme hakkını, efendisini seçmek için kullanır. |
|
387
|
|
|
|
Senden sonra kimi sevmeye kalksam, intikamın hep korkunç oldu! |
|
388
|
|
|
|
*Herkes konuşursa kim dinleyecek, herkes susarsa kim konuşacak? |
|
389
|
|
|
|
Bu kendimle yaşadığım bir iç hesaplaşma yazısı. Bir türlü uzlaşamayan duygusal ve mantık yanımla yaşadığım olaylardan sonra hesaplaşma yazısı. |
|
390
|
|
|
|
Deneme üslübunda yazmış olduğum kısa bir yazıdır az ve öz ... |
|
391
|
|
|
|
Aşka dair ne varsa yeryüzünde silip, atasım var... |
|
392
|
|
|
|
Bundan tam tamına 16 sene önce onu terk etmeye karar verdiğimde beni geri çevirmedi ama benden kefaret olarak masumiyetimi, iyi kalpliliğimi ve samimiyetimi istedi. Bir daha da asla geri vermedi.
|
|
393
|
|
|
|
Ruh sarhoşsa, akıl istediği kadar ayık olsun!**Doğru ve yararlı işlerde kullanılmayan akıl, toprağın altına gömülü define gibidir. Ne sahibinin ne de başkalarının işine yarar. |
|
394
|
|
|
|
Köpekleri boynundan insanları ayağından bağlarlar. Esaret prangadır ayaklara vurulan. Ben bu yüzden her gün ayaklarım acıyarak eve dönerim. Ah ayaklarım, derisi yüzülmüş, kemikleri kırılmış, leşe benzeyen bir şehirde, ete kemiğe doymuş insanların akbaba gibi dolaştığı bir şehirde ruhuma özgürlük arama adına sana yaşattıklarım için özür dilerim. Dünya iki türün savaş yeridir. |
|
395
|
|
|
|
Herkesin hayatta keşkeleri var ya, keşkeler insanın kendinden yonttuğu kırpıntılarıdır.. bir nevi hata talaşıdır.. |
|
396
|
|
|
|
Hayat üzerine abanır, çırpınmak ve onunla mücadele etmekten yorgun düşer bedenin:
|
|
397
|
|
|
|
Kopya kağıtlarını yutan bir öğrenci gibiydim. Sana söylemek istediğim tüm kelimeleri, cümleleri içime attım. Davula döndüm de gümbür gümbür sana seni sevdiğimi söyleyemedim. Tüm utangaçlıklar bendeydi. Tüm kızlar ise yüzü kızarmayanların, utanmayanların sevgilisiydi. Ben tüm acılarımı içimde biriktirdim. |
|
398
|
|
|
|
Artık yanlış yüzler ve silik kelimelerle dolan çöp bidonum olmayacak ve yıldızlarda aramayacağım sevgi umutlarında ötesinde demiyeceğim |
|
399
|
|
|
|
Nihayet sonuçlar elindeydi ama incelemeye korkuyordu her ne kadar anlamasa da. En iyisi doktor söylesin ama ne kadar daha yaşayacağımı değil düşünceleriyle içeri girdi. Ürkek bir tavırla sonuçları uzattı. Aynı anda da kulaklarında çınlamalar başladı. Sanki doktorun söyleyeceklerini duymak istemezcesine |
|
400
|
|
|
|
..Ben çok eskilerde bir gün hissetmiştim aşkı. Zoraki hatırlıyorum şimdilerde. Tıpkı çocuklukta bir gün yenen pastadan ne kadar az şey hatırlarsan o kadar. Gözlerimi kapıyor ve o pasta tadı kadar anımsıyorum... |
|