Her Şeyin İhtiyaçtan Fazlası Yüktür, Derttir
O nedenle zengin bugüne bakarak sevinmesin ve yoksul da üzülmesin. Çünkü toprağın altına her insan sadece birkaç metre bez götürebiliyor. Al sana eşitlik!
"Yılbaşı gecesi, tüm iyi niyetlerin bir yıl sonra tekrar çöpe atılacağı o büyülü andır." – Oscar Wilde"
"Yılbaşı gecesi, tüm iyi niyetlerin bir yıl sonra tekrar çöpe atılacağı o büyülü andır." – Oscar Wilde"
O nedenle zengin bugüne bakarak sevinmesin ve yoksul da üzülmesin. Çünkü toprağın altına her insan sadece birkaç metre bez götürebiliyor. Al sana eşitlik!
\*\* Kral, sade bir insanın hayattan duyduğu hazzı bilseydi, acaba gene de kral olmak ister miydi?
\* Tiyatroya bedava giren seyirci, gerekmediği halde gülerek ve alkışlayarak ücretini ödemek zorundadır.
Yolda arabasında öykü dinlerken, Nihan Kaya'nın sözleriyle derinden sarsılan bir yazarın iç dünyasına tanık oluyoruz. Yalnızlığı seven, susma kararı almasına rağmen yazmaktan vazgeçemeyen, kendi düşüncelerini sorgulayan ve çelişkilerle yüzleşen bir ruhun samimi itirafları...
Kastamonuda askerim.
Cumartesi pazar günü sivil kıyafetlerle çarşı iznine çıkıyoruz.
Saati de söyleyeyim.
9a yakın çıkıyoruz.
Yılı da söylemeliyim 2002idi sanıyorsam.
Her şeyin akışkan olduğu bir dünyada, yazarın kişisel deneyimlerinden yola çıkarak duygularını nasıl yazıya döktüğünü ve okuyucuların bu yazılarda kendilerini nasıl bulduklarını anlatan samimi bir düşünce akışı. Hislerimizden kendimizin sorumlu olduğunu vurgulayan, içten bir anlatım.
Ah benim dizimin dermanı, gönlümün fermanı, buğdayımın harmanı günlüğüm. Zobamın ateşi, göğümün güneşi, gözümün menevişi olan dert ortağım. Sana en güzel hitapları etsem, yine az gelir. Sen benim sırdaşımsın, gönüldaşımsın. Beni dinleyensin, sırrımı bilensin, kimselere söylemeyensin.
Öyle doluyum ki patlasam İstanbul'da sur kalmaz yansam Roma'yı yakarım. Öyle doluyum ki tüm bulutlar köy çeşmesi kalır yanımda su gibi basarım her yanı. Öyle bir doluyum ki nar zeytin tanesi olur yanımda.
Akış içerisinde sırf söylemek için söylemiş olduğumuz cümlelere ayna tutan kısa bir anlatı.
Yağmurda ıslanmak istiyorum. Güneşlenmek, kırlarda koşmak, gözlerimden yaş gelinceye kadar gülmek, denize girmek, köpüklü sularda yıkanmak, en sevdiğim şarkıları dinlemek, en sevdiğim yemekleri yemek hatta beni mutlu eden ne varsa yaşamak istiyorum. Resimler yapmak, bir orkestrayı yönetmek, imza günü düzenlemek, Lamborghini ile gezmek, önüme kırmızı halı döşenmesini istiyorum.
E.
Adın geçtiğinde tüm bildiğim isimleri sildim şimdiye kadar, silmeye de hazırım.
Doğayı seviyorum, mevsimlerin her biri bende ayrı heyecan, öyle böyle yapabilirim. Yine de yetmez. Tanıyorum çünkü kendimi. Seslendirmediklerimi biliyorum.
Sinan Akyüz