• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
2181
|
|
|
|
Kimsesizliğimizin akış şeması. |
|
2182
|
|
|
|
Sen, çocukken uçurtması uçmayan çocuk ve elinde yarım ekmek arası zeytinle dolaşan biraz hüzünlü biraz kapanık bir o kadar da narin çocuk. |
|
2183
|
|
|
|
Sıcak bedeni sarmanın masum şehveti, derinliğe doğru sonsuz bir dalış, gözleri bağlı, ruhuyla gören biz, yalnız o anın kokusu, en dibine dek içe çekilen, dizeleri o an oluşan, ağızdan ç |
|
2184
|
|
|
|
Sanki zaman içinde farklı zamanlara yolculuğum var... |
|
2185
|
|
|
|
Helâl olsun size diyorum. Gerçekten helâl olsun! Tüm dünyaya ‘Olimpiyatlar eve döndü’ palavrasını da yutturdunuz ya, helâl olsun! Halikarnas Balıkçısı iyi ki yaşamıyor. Olimpiyatların nereden ve nasıl çıktığını anlatırdı hepsine bir güzel...
|
|
2186
|
|
|
|
Sadeliğe dokunur ellerimiz ,bizlerin asıl sevdikleri unutmamaya çalıştığımızdır.Yaşlanır bir gün ölenleri unutmamak için anılara dalıp bir daha aynı dünyayı yaşamak... |
|
2187
|
|
|
|
Kafasına göre bir insanın ya da bir ailenin bir yeri çevrelemesi, oraya bir binayı hiçbir kural ve kaideye tabi olmadan, hatta başlangıçta insanca yaşama şartlarına bile uymadan konduruvernmesi ne demektir?
|
|
2188
|
|
|
|
Herkesleşebildiğin kadar mutlusun. |
|
2189
|
|
|
|
Herkes içinde kendi batağını taşır. Her zaman insanın ayağının sürçmesine ve düşmesine neden olacak yaşantılar vardır. Ve yaşam, bu düşme ürküntüsünü hep duyumsayarak akan bir süreçtir. Hiçlik bir yumak gibi yaşamın her yerini sarmıştır. Bu hiçliği besleyen şey inançsızlığımızdır... |
|
2190
|
|
|
|
Yaşamda çoğu kez yaralanırız, zaman iyileştirir görünür de, izler, boşluklar nasıl yok olur bilinmez... |
|
2191
|
|
|
|
Pembe beyaz sevinçler, en tatlı mutluluklar, en derin acılar, kabus gibi yalnızlıklar, hayat boyunca yaşadığımız acı-tatlı tüm duygularımız; akıttığımız her damlada gizemini korur. |
|
2192
|
|
|
|
“Her gün aynı kapıdan girmek, aynı dünyaya girmek değildir elbet.”
|
|
2193
|
|
|
|
Ruhun yalnızlığı acı çektirir. Kapılarını kapattıysan gerçek kendine, yalnızlığı küstürmüşsündür yüreğine. Çakıl taşı gibi dökülür kelimelerin, acılarının acımasızlığı ile savurursun hayata kendini. |
|
2194
|
|
|
|
Taze bir günün başlangıcında,buğu buğu nazlanan bir bardak çay ve susamlı taze bir gevrekle güne merhaba demek. İlk bakışta, harcıalem bir durum gelse de, simitten bir lokma; çaydan bir yudum alınca işin rengi değişir. Bu tat bu nefaset zengin yoksul her adem evladını mest eder. Halkalanmış bir güzelliğin, buğu buğu bir tazelikle ünsiyeti insana ayrı bir tat yaşatır.
|
|
2195
|
|
|
|
Güneşli bir bahar sabahı,saat on civarı..
Hayat bazen kıyak geçiyor insana.işte o "kıyak" günlerimdeyim şu sıralar.... |
|
2196
|
|
|
|
Ranier Maria Rilke, yaşamını Avrupa’da 90’ın üzerinde kentte sürdürmüş; o kentlerin havasını koklayarak, suyunu içerek ve insanını tanıyarak yaşamını taçlandıran yapıtları dünya edebiyatına kazandırmıştır. |
|
2197
|
|
|
|
yeni yıla hoşgeldin demek istedim ve kalemi elime aldığımda yazmama sebeh olan MeD-CeZiR HaLLeRi için karaladım bişeyler... |
|
2198
|
|
|
|
Kine musallat olmuş gece barındırdım koynumda haberli habersiz
|
|
2199
|
|
|
|
kelimelerin çığlıklarını bastıran gardiyanlar |
|
2200
|
|
|
|
Oysa hakikat bu karanlıkta gün gibi ortadadır.
Lafı bulandırmanın, işi sulandırmanın anlamı yoktur.
Bu karanlık bir gece
Dipsiz bir kuyudur!
|
|