• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
2501
|
|
|
|
"Mutluluk çok ötelerde þimdi, nedensiz isteksizliði ile vermekten çekindiði bizlere" demiþti Arkadaþ
|
|
2502
|
|
|
|
Hayatýma gri renk hakim. Böyle ortada kalmýþlýk hiç hoþuma gitmemekte. Ya kapkara olacaðým ya bembeyaz. Ortasý olmayacak bu duruþun. Ha böyle de yaþayabilirim gri ve hep gri. Ama grilik yine bakýþ açýmý kapatacak. Pencerelerime gri yaðmurlar yaðdýracak. Dünyayý ýþýl ýþýl, pýrýl pýrýl göremeyeceðim. Ýçimi ve dýþýmý temizlemeden, yüreðimi parlatmadan dünyayý net göremeyeceðim bilmekteyim artýk. Bu yüzden grilikten kurtulmam lazým. |
|
2503
|
|
|
|
Çocukluðumdan kalma güzel bir anýdýr; radyoda dinlediðim “Arkasý Yarýn” lar... Bakalým ayný tadý buralarda da yakalayabilecek miyim? (daha once “Masalý” dinlemiþ olanlar susun lütfen. Aksi takdirde çok sinirlenebilirim ki sinirli h |
|
2504
|
|
|
|
Dünya bizden intikam alýyor... Tüm bu olanlara bakarsanýz gün gibi aþikâr bu. Gerçi bugüne kadar insanoðlunun yaptýklarýna karþýlýk intikamý bu ise dünyanýn, az bile belki. Ama bir de düþünürsek, dünya bir ana; evlatlarýnýn ona verdiði zararý veremez ki o |
|
2505
|
|
|
|
Yeter diye haykýrasým var, en yükseðinden, en yeterinden. |
|
2506
|
|
|
|
Maia ille de oyun oynamak istemiþti ve saygý konusunda kalakalmýþtým.
Ýzninizle biraz daha bu konuya deðinmek istiyorum.
Kiþiliklere gösterilen saygý eksikliðinin kiþilerde oluþturduðu hayal kýrýklýklarýndan söz etmek istiyorum biraz da…
|
|
2507
|
|
|
|
Huzur ve sükun bir mevsim olsaydý, o mevsimi en güzel ifade eden simge çay olurdu sanýrým. Huzur sükun mevsiminde erguvanlar çayýn hatýrýna çiçeðe dururdu. Sudan sadýr olan güzellik, demlikten bardaða süzülürken görenler albenisine vurulurdu. |
|
2508
|
|
|
|
"Elbiseler güzelliðin çoðunu örten ama güzel olmayaný saklayamayandýr. Kýyafetler, mahremiyet özgürlüðüdür ama ayný zamanda bir prangadýr. Çünkü edep, saf olmayanlarýn gözlerine karþý bir kalkandýr. Saf olmayan kalmadýðýnda edep bir zihin kirlenmesinden baþka bir þey deðildir. Asýl elbise ‘hâyâ’dýr" - Halil Cibran(Ermiþ) |
|
2509
|
|
|
|
Uyandým.
Dýþarýdan kuþlarýn sabah oldu þakýmalarý doluyor odaya… Yýllardýr ayný saatte uyanýyoruz onlarla, yaz kýþ. Çoðu insan kuþlarýn kýþýn ötüþüne tanýk olmaz. Ben bilirim; onlar yaz-kýþ beraber uyanýr, birbirlerini selamlarlar…
Gece nereye giderler bilir misiniz? Ben de bilmiyorum. Ama sabahlarý hiç aksatmadan bir araya toplandýklarýný, dünyanýn en sade müziðiyle içimi aydýnlattýklarýný biliyorum. Bazen, ben, onlar uyandýðýnda daha uyumamýþ olurum. Onlar bana bitkin bir gecenin bittiðini haber verir, bezginliðimden uzaklaþtýrýrlar beni.
|
|
2510
|
|
|
|
Bir yaðmur danesinin kar piramitlerine davetiye çýkarmasýnýn adýymýþ, kýþ.
Nefeslerin buhur buhur çöreklenmesiymiþ genizlere.
Ve hasretin ýlgýt ýlgýt esmesiymiþ denizlere.
|
|
2511
|
|
|
|
Göðe bakan avuçlarda yaþlar birikmekte; tuzlu, sýcak, azar azar. Yüreðimde ötelerden gelen Pir’ imin sesi, þefkatli: Amin...
Sýðýndým Yaradana, küçük yüreðim ve avuçlarýmdaki yaþlarla, derya misali... |
|
2512
|
|
|
|
Akýl ve vicdan, insaný din ahlakýný yaþamaya yöneltir; gerçek þan, þeref ve sonsuz mutluluk hak dindedir. Bunu yaþayabilenler ise kopmasý olmayan, sapasaðlam bir kulba yapýþmýþlardýr. |
|
2513
|
|
|
|
Kaldý ki, bu mesele radyonun pille çalýþtýrýldýðý gerçeðini öðretene kadar..Bir anlamda susamýþlýk olsa gerek.. /Beklentinin boþa çýkmýþlýðýndaki ince hüzün tabakasý.. |
|
2514
|
|
2515
|
|
|
|
Çayýn suyla buluþmasý nice güzelliklere vesile olur. Çay adý verilen has bitkinin özündeki renk ve ýtýrýn suya çözüldüðü andan itibaren bir seremoni baþlar. Suyun azizliði daha belirginleþir adeta ben burdayým der. Iþýl ýþýl, pýrýl pýrýl tebessüm bereketlenir. Zamanýn mekanýn güzelliðinin ayrýmýna daha iyi varýrýz.
|
|
2516
|
|
|
|
Yürürken bir duvarda boyalarla oluþturulmuþ harika desenler görsek, bu desenler bir yelpaze görünümünde olsa ve aralarýnda göz desenleri bulunsa; bunlarýn rastlantýsal olarak ortaya çýktýðýný düþünür müyüz? Sanat deðeri olan ve insana haz veren bu desenlerin bir sanatçý tarafýndan bilinçli bir þekilde oraya resmedildiði açýktýr. Peki, ya tüy desenlerinde çok özel ayarlanmýþ bir tasarým bulunan tavus kuþundaki sanat?..Her resim ve desenin sanatçýsýnýn varlýðýný gösterdiði gibi, tavus kuþundaki desen de Yaratýcý’nýn varlýðýný kanýtlar. |
|
2517
|
|
|
|
Detaylarda Allah’ýn müthiþ yaratma sanatýný görmek mümkündür. Yakýndan bakýlan her þey, detaylardaki güzellikler Allah’a ‘yakin’ liðimizi saðlar... Allah en çok sevdiklerine en çok detay gösterir. Çünkü en çok onun Kendisini sevmesini ve kendisinden korkmasýný ister. Ýnsanda her hücre sevgiye göre programlanmýþtýr.
|
|
2518
|
|
|
|
Dünya hayatý hakkýndaki "ölümlü dünya", "iki günlük dünya" sözcükleri insanlarýn çok sýk kullandýðý deyimlerdir ancak samimiyetsizce söylenir. Dünyanýn geçiciliði onlara ahireti deðil, ölümle birlikte yitirecekleri zevkleri çaðrýþtýrýr. Bu nedenle kýsa olan hayatlarýný, ‘dünyaya bir daha gelinmeyeceði’ düþüncesiyle ‘doya doya’ yaþamaya çalýþýrlar. |
|
2519
|
|
|
|
Bütün masallar, bir varmýþ bir yokmuþ diye baþlar; ama çay masalý buðu buðu yudum yudumdur. Gamzesinin ýþýðý buðusunun sardýðý havayý aydýnlatýr. Kelimeler, sýmsýcaktýr anlatýldýðý dudaklarda. Hem dinleyenler hem anlatan dingin anlarýn kucaðýndadýr masal boyunca. Demlik, semaver ve çaydanlýk bu masalýn has anlatýcýsý. Özlem dolu dudaklar dinleyicisidir. |
|
2520
|
|
|
|
Buðu mu duman mý üstünde tüten.
Bir efsane adý dolanýr durur.
Nazlý kuðu mudur hayalde yiten.
Leyla leyl renginde saçýn savurur.
Ý.K |
|