• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
261
|
|
|
|
Ýstediklerini elde etmek, yaþam kalitesini yükseltmek, etkilemek ve çarpýcý olmak... Zihinden geçen bunlar ise bir geliþim, ayýrtedici bir özellik, deneyimin varlýðý ve odak noktalarýnýn deðiþiminin gerçekleþmesi gerekebiliyor. Yeteneðin, becerinin, ortaya koyulan eylemlerin çeþitliliði, rekabet alanlarýný da belirleyebiliyor.
Bir maðazanýn önünden geçerken, gözünüz bir þeye takýldýðýnda " ben bunu almalýyým" ! derken çoðu þey devreye giriyor. Düþünce, fikir, nasýl algýlanmak istendiði, modaya yani bir nevi çevreye uyum, inanç ve deðerlerle örtüþmesi, elinizdeki kaynak yani paranýn varlýðý, kendini iyi hissetmek, mutlu olmak, ihtiyaçlarýn karþýlanmasý ya da ihtiyaç söz konusu olmadan sadece istemek, onaylanma arzusu vb. Sonuçta size uyuyorsa alýyorsunuz..
|
|
262
|
|
|
|
Her yaðmurlu günün sonunda, belirir farklý ve gri boyalý gemi. Farklý olsa da aynýdýr, söylenen sözlerin benzeri. Bu karmaþýk olmayan ve dünyanýn ayrý rotalarýndaki iki buz daðýnýn parçalanmasýna eþdeðerdir. Görünen ve görünmeyen, yollarda iz süren ve baharda tazelenen.. |
|
263
|
|
|
|
insanoðlunun hayatý boyunca gerçekleþtirmek için gayret gösterdiði bir amaca odaklanmadan yaþamasýnýn mümkünatý olduðu düþünülebilir mi? |
|
264
|
|
|
|
Omurgalılar için en temel besin maddesi süt ve süt mamulleridir. Belki de bu vasfı nedeniyle üzerinde en çok hile yapılan temel besin maddesidir. Öncelikle sağlıklı süt tüketimi için süt üretim merkezlerinin |
|
265
|
|
|
|
Bu gün havada bir acayiplik var. Üreðil Köyü Ýznik gölüne bakýyor. Sazlar zeytinlerin kadar uzun, kýpýrtýsýz. Ne bir kuþ, ne bir dalga… Gölün kýyýsý var ötesi yok. Geniþ sular sisler içinde kaybolmuþ. Günün hangi saatindeyim, bilmiyorum. Yaðmur gelse ansýzýn acaba yýkanýr mý gökyüzü? Güneþi özledim ben |
|
266
|
|
|
|
Bir gün, küçük bir gerçek kalbine saplanýp dayanýlmaz bir aðrýya dönüþür.
O aðrý ki, tarifi zor, bedenin deðil, ruhunda. Olan bitenin tek tanýðý olursun.
Seslendiremediðin düþünceler aklýnýn orta yerinde dönerken en nihayet kaderini kabullenirsin.
Hayatta kötü þeyler olur. Belki herkesin baþýna gelmez. Sadece senin baþýna gelmez. |
|
267
|
|
|
|
Zaman, her þeyin ilacý olan zaman, türlü bahanelerle ýzdýraplarý çoðaltan zaman, acýttýðý kadarda acýyý dindiren zaman bence en büyük günahkar sensin þuan...
|
|
268
|
|
|
|
Hýzlý, soluksuz, maðrur, arada duygusuz! Korku bir derin hayal, umut en azýndan faal! Kendinden önce, farklý çýkar sesin, nedendir bilinmez gerekli mi bu iyiliðin! Nasýlda, derinden, soluðunda asýlý kalýr, kýrýlan bardak yerine konur. En azýndan yeni bir baþlayýþtýr, yeni bir dünya, sonu belki de bu olur! |
|
269
|
|
|
|
insanlarýn kaldýramayacaðý yükün altýna girmekte ýsrarcý olmasý ne kadar doðru? |
|
270
|
|
|
|
Ahh kahve… sen nasýl Habeþî bir dilbersin söyler misin? Ahh seni gidi kara içecek! Nedir sendeki bu sýr?
|
|
271
|
|
|
|
Helalinden kazanýp helal yemek ne kadar güzel. Böyle bir mutluluk yok... |
|
272
|
|
|
|
cehaleti kurutulmasý gereken lakin kurutulmasýna izin verilmeyen insaný içine çektiði edilen bir bataklýk olarak tanýmlamak mümkündür. |
|
273
|
|
|
|
Hayat üç kelimeden ibarettir; Aptal için ... Hayret, Akýllý için ... Gayret, Tembel için ... S.ktiret ... Atakan Korkmaz |
|
274
|
|
|
|
nasýl olduysa bir ara silmeyi becermiþim
daha önce eklenmiþ bi yazýydý |
|
275
|
|
|
|
Kent tarihçisi A. Sefa Odabaþý'nýn ardýndan... |
|
276
|
|
|
|
Sakýn indirme yumruklarýný yüzünden aþaðýya diye öðretilirmiþ hayat çocuklara, indirme ki aldýðýn darbe burnunu daðýtmasýn. Ama kendi yüzünü korurken öyle bir indir ki yumruðunun birini karþýnda ki bedenin boþ olduðu anda zayýf yanýna, devrilsin boylu boyunca, kalkamasýn bir daha… |
|
277
|
|
|
|
Ben hayat oldum.
Canýný sýkmak istemem ama çok yalnýzmýþsýn sen be dostum. Acýdým sana. Canýnýn sýkýntýsýndan kime ne yapacaðýný sapýtmýþsýn. Bana da saydýðým ve daha sayamadýðým birçok þey yapmýþsýn. Baþkalarýna da. Ama biliyor musun neyi fark ettim? Herkes muhtaç sana. Herkes bir þekilde hep seni anmak zorunda kalýyor bir yerde. O yüzden þýmarýksýn sen.
Þýmarýk!!! |
|
278
|
|
|
|
Yapraklarýn üzerindeki ince ýþýk oyunlarý gibi, güzel bir sadelik olur gecenin rengi.. Yaðmur damlalarý süzülür, doldurur caddeleri iri taneleriyle.. Sýcacýktýr kelimeler, yine ýþýldar sevgiler..
Ruhun serinlikte oyalanýr, kulaklarýn müziðin ritmine kapýlýr. Akþam baþka bir anlamý çaðrýþtýrýr. Daðýlýr zihninde kemikleþen her þey. Sonsuz bir hayaldir, gelir yavaþ yavaþ odaðýn olur, mutlu eder, davetsiz de olsa..
|
|
279
|
|
|
|
“Dürüst eleþtirinin hazmý zordur, hele de bir akraba, bir dost, bir iþ arkadaþý ya da bir yabancýdan geliyorsa..”
Franklin P. Jones.
Bir önceki yazýmda kreatif insanlarýn iki temel özelliðinden bahsetmiþ “Merak” duygusunun önemli bir nimet olduðunu, meraklý insanlarýn iþlerini nasýl yürüttüðünü anlatmýþtým.
Tahin ve pekmez nasýl ayrýlmaz bir ikiliyse, “merak ve cesaret”de bir insanda olmazsa olmaz iki önemli haslettir diyebilirim.
Cesaret nedir? Ya da nasýl cesur olabiliriz? |
|
280
|
|
|
|
Bu yazýyý sýrf kýllýk olsun diye yazdým; ama siz kýllýk olsun diye okumayabilirsiniz. "Kýldan ince köprü yaratanýn affýna sýðýnarak..." |
|