• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
81
|
|
|
|
Bir rivayete göre sizden önce gelenlerde sizdiniz. Bir sestiniz, bir beden bir alın teri… Bin candınız bir canda. Geriden gelenler ileriden gidenleri toplayarak gitti. Sonra uzun bir sessizlik oldu. Başkasının sandığınız hikâyelerde kendinizi gördünüz. Kendinizi gördüklerinizde başkasını. |
|
82
|
|
|
|
İstanbul, rahmetli Topbaş zamanında her mevsim usulüne uygun bir şekilde süslenir, püslenir, sokakları, yolları, caddeleri, araçları, tertemiz ve koordinasyonlu bir şekilde yönetilmeye çalışılırdı. Şimdi öyle mi? Değil… |
|
83
|
|
|
|
Bataklık kokusu nedir bilir misiniz? |
|
84
|
|
|
|
Sevgiyle büyümek güzeldir. |
|
85
|
|
|
|
Zaman denen girift bilmecenin bir dönemecinde Sancak Merkezi olan Kemah’tan Erzincan’a doğru giderken, hemen yanınızda size vefalı bir dost gibi Fırat Nehri refakat eder. Bu ahbaplık; mevsimine göre kabına sığmayan acele ve köpüklü sularındaki ürperti veren korkuyla olabildiği gibi, yorgun ve durgun akışındaki kemaliyle ömrünün hazanını yaşayan bir piri faninin irfanı ve ümranı şeklinde de olabilir. |
|
86
|
|
|
|
Aşkının fahişeliğini dudaklarını kanatarak durdurmaya çalışıyor. İsa’nın dikenli tacını dudaklarına takıyor. Dudakları özlem dolu alevlerle çevrili. |
|
87
|
|
|
|
Biraz hayal gücümü kullanayım dedim ve başlıkta eksiltili bir cümleyle ifâde ettiğim suâli öncelikle kendime sordum:
-Amerika kıtasını Osmanlı Devleti bulsaydı ne olurdu acaba?
|
|
88
|
|
|
|
kin, insan yaşamında karanlıkların başlamasının gözle görülen bilincinde olduğumuz önemli sebeplerindendir. |
|
89
|
|
|
|
Daha biz onla tavla oynayacaktık... Daha biz onla...
|
|
90
|
|
|
|
Yakalandığın bir şaşırtmaca, bir komplo teorisi aklını bulandırır. Bilmediğin ise, kaderinin seni bıraktığı kavşakta bir yön seçmen gerektiği. Çalkalanır tüm benliğin, ruhun yakarır içinde ve sen duymazsın. Seçtiğini yaşarsın. |
|
91
|
|
|
|
Konu hissetmeye gelince benden daha salağı yoktur. |
|
92
|
|
|
|
Sevmek ile sevmemenin merkezine odaklanan, nedenlerini irdeleyen bir anlatı. |
|
93
|
|
|
|
Üç yaşındaki bir çocuğun ağzıyla. |
|
94
|
|
|
|
Fikirler, kadük/kısır kalır mı
yahut kelimeler küser, senden kaçarlar mı ?
“evet” demek içimden gelmese de demek zorundayım.
‘Dijital kölelik’ten bahsediliyor,
son zamanlarda hepimizin ortak gündemi, tartışıyoruz..
Çocuklarımızı / yeni nesli ‘çağımızın vebası’ olarak adlandırdığımız
İflah olmaz bu hastalığın kollarına teslim ettik.
Ya Biz |
|
95
|
|
|
|
İnsanın içindeki iyiyi ve kötüyü açıklayan bunların bağlı olduğu kavramları da bir ikizkenar üçgen şeklinde ispatlayan, "insan" üzerine bir yazı. |
|
96
|
|
|
|
Maden ocaklarında kaybettim renkli tokalarımı. Göçük altında kalan ustalarıma ağladım. Bir çocuktum bende, babalarını bekleyen diğer çocuklar gibi. |
|
97
|
|
|
|
Vefa ediyor belki aklınca
Ama insaf etmiyor yalnızlık.
Takvimler bitse de yaprak yaprak;
Bitmiyor yalnızlık...
|
|
98
|
|
|
|
en güzel apışı ninem kurardı!. |
|
99
|
|
|
|
özgüven eksikliği, bir kara delik misali neden içerisine alıp yutuyor? |
|
100
|
|
|
|
Hangi vicdansızlık en çok yaralayabilirdi insanı, hangi yenilgi en çok tökezletebilirdi, hangi hüzün en ağır sancıyı verebilirdi, ve hangi acı, yaşarken henüz insanın yaşamadığı acıların toplamı edebilirdi. |
|