• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1021
|
|
1022
|
|
|
|
Daha düne kadar kullanýlmakta olan papuçlarýn sanki yarýn yeniden giyilecekmiþcesine tertemiz silinmiþ boyanmýþ bir þekilde sokaða terk edilmesinin bir nedeni olmalý, öyle deðil mi? |
|
1023
|
|
|
|
Ne para iþterim ne baþka bir þey
Karýn tokluðunada çalýþýrým
Gözlerine bakayým yeter |
|
1024
|
|
|
|
Hayatý son bir kez içime çekmeliyim, sigaradan derin bir nefes çekercesine…… |
|
1025
|
|
|
|
Bisiklet pedallarý araba pedallarýyla yer deðiþir; bisiklet sürerken yüzüne çarpan rüzgâr yok olur. Yaðmurda, karda oynanan oyunlarýn yerini sýcak soba baþýnda sohbetler alýr, soðuðun içimizi ýsýtan tarafý, yaðmurun yüreðimizi temizlemesi yok olur. O kadar basit ve o kadar kolay severiz ki ilk zamanlar, sevdalarýmýzýn acýlarý zamanla önce þüphe, sonra nefreti öðretir þartsýz koþulsuz güvenerek sevmek yok olur. |
|
1026
|
|
1027
|
|
|
|
zamanlarýn kýyýsýnda...düþmemeye çalýþarak... |
|
1028
|
|
|
|
Dinsel açýdan da böyle deðil mi? Devamlý Tanrý’nýn hoþnutluðunu kazanmak için ömür boyu yaptýðýmýz tüm dinsel uðraþýlar, aslýnda sevap biriktirmek için deðil mi? Yani, gelecekte cennette huzur içerisinde yaþamak için yapýlmýyor mu tüm bunlar? Aslýnda cennet ulaþýlacak bir yer deðil, yaratýlacak bir þeydir. O da, dünyada iken cennete gibi yaþayabilmek becerisidir.
|
|
1029
|
|
|
|
Ayakkabýcý, çocuðun þaþkýn bakýþlarý arasýnda dükkana girdi. Ýçerdeki raflar, onun beðendiði modelin aynýsýyla doluydu. Ama adam, vitrinde olaný çýkarttý. Bir tabure alýp döndükten sonra, çocuðu oturtup yeni ayakkabýsýný giydirdi. Ve çýkarttýðý eskiyi göstererek..... |
|
1030
|
|
|
|
insan elinde olmadan geldiði hayat macerasýnda hayatýn gerçek anlamýný nasýl ýskalar |
|
1031
|
|
|
|
Üretmeye ÝKÝBÝNDOKUZ da baþlýyoruz ve üreten bir tolum oluyoruz.
Kolay gelsin! |
|
1032
|
|
|
|
Sesini duymak iyi geldi dost. Ýlaç gibidir dostlar birbirine, deðil mi? Hiçbir þey yapmadan yalnýzca "ne haber" dediklerinde bile... |
|
1033
|
|
|
|
Her þey tamamdýr; kýyam ve kýyamet... |
|
1034
|
|
|
|
Sevgim denizimle güzel bir zaman geçirmiþtim. Balkonda titrerken bunlarý hatýrladým, üzerinden uzun zaman geçmiþ gibi. Çok zamanlarýmýz oldu bizim. |
|
1035
|
|
|
|
Herkesin herþeye bir zaafý vardýr diye düþünür kendime aradýðým zaaflar içinde en çok kadýnlarý naif bulur, kendimi bu yalana alýþtýrýr ardýndan bundan inanýlmaz haz alýrdým. |
|
1036
|
|
|
|
Eðer yemeðe karþý bir düþkünlüðünüz varsa, her yolu denediniz bin bir türlü diyetler yaptýnýz ama hala vücudunuz televizyondaki mankenlerle yarýþamýyorsa, yani þiþman olduðunuz fikri içinizi kemiriyorsa, boþ veriyorsunuz o günü kibrit kutusu peynir ve iki |
|
1037
|
|
1038
|
|
|
|
Düþlerimde geçirdiðim zamaný anlatýyorum sana. Yaptýðým hatalarý anlatýyorum bir çýrpýda. Aynaya bakarken tanýdým kendimi ve iç yüzümü. Peki aynanýn arkasýnda ki kiþiliðim neydi. Ben kimdim. Veyahut içimde ki o sevgi seline ne oldu. Galiba hepsi düþlerimiz ile birlikte uçtu gitti. Þimdi yazdýðým zamanlarý anlatýyorum kendime. |
|
1039
|
|
|
|
Orhan Pamuk, “...eðer kalbinize nakþeylediðiniz bir güzelin resmi varsa, dünya hala sizin evinizdir.” diyor. |
|
1040
|
|
|
|
...zaman ilerledikçe narin ellerini süsleyen parlak pembe týrnaklarý ve inci tanelerini andýran diþleri, kýskançlýk duygularýyla beslenen içinde zaptedemediði bir canavarýn kimliðine bürünüyor. |
|