• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1081
|
|
|
|
Hayat notlarıma, bana göre, dünyanın en büyük şairinden,
Nazım Hikmet'ten alıntıyla başlıyorum.
Hayatı "Anlamağa çalışıyorum, inanmayı yitirmenin pahasına". |
|
1082
|
|
|
|
‘Bir kadın çok güzel olabilir ama söyleyecek hiçbir şeyi olmamak kadar sıkıcı bir şey olamaz’ diyen Anita Roddick’e göre ‘Üçüncü binyıl kadınların gülüşleriyle şekillenecek. Bir arada duran, birlikte gülen kadınlar belirleyecek hay |
|
1083
|
|
|
|
...mutlu olmak isteyen her insanın yapması gereken en önemli şey, insanlardan beklentilerini ortadan kaldırmaktır....
...dünyanın en büyük bencilleri, kendi mutluluklarını başkalarının mutsuzlukları üzerine inşa edenlerdir... |
|
1084
|
|
1085
|
|
|
|
Birçok kişiye göre anormallik kötüdür, öcüdür, boktur, kakadır, görüldüğü yerde kaçılması farzdır... Halbuki aksine, kaçmamız gereken şey bugün normallik diye tanımlanan; tüm insanların tek tip olması, bireylerin sıradan ve sıkıcı bir yaşama sahip olması durumudur. |
|
1086
|
|
|
|
Sözlerim bir tür öğreti veya nasihat değil kuşkusuz. Ben kendi deneyimlerimi anlatıyordum sizlere. “Siz” derken “ben” demek istiyordum aslında. İnsan yanarak pişiyor dostlar. Musibetle yani…
Sevin karmaşayı ne olur.
Bir |
|
1087
|
|
|
|
Hayat, uzun ince bir yol mu dersiniz? Veya bilinmez bir karanlıktan, sonsuz aydınlık ufuklara çıkış mı? Ya da her gün çiğnemekten bir türlü usanmadığımız iki kapılı bir hanın, birinci ve sonuncu kapıları mı?
Sorular, sorular! |
|
1088
|
|
|
|
Mavi bir yosun kokusunu taşıyor burnuma körfezden havalanan bir martının çığlığı... |
|
1089
|
|
|
|
Tırtılların yaprakları kemirdiği o yaz akşamı...
Serinliğinde kendimi kaybettiğim bahardan kalma bir kış günü...
|
|
1090
|
|
|
|
Hayat hakkında, doğumdan öncesi ve ölümden sonrası hakkında nerdeyse herşeyi bildiğini düşünen insanoğlunun, var olduğundan beri “acıtan, üzen, kırıp döken” yaşamı olması ilginçtir. Bu kadar çok şey biliyorsak neden acıyı sonlandırmıyoruz? |
|
1091
|
|
|
|
Güneşli bir sabahtı, yosun kokusunu içime çekerek sahilde sadece düşüncelere dalmıştım. Hayatın anlamı kaybedişler miydi yoksa kazanılanlar mıydı? Öyle güzel bir hayat yaşıyordum ki ne okuduğum kitaplarda ne de duyduğum hikâyeler de vardı bu hayat… Bu güzel sahile gidip gelmeler yaşıyordum düşlerimde… Aslında öyle bir yer yok, yaşadığım hayat ta yoktu...:) |
|
1092
|
|
|
|
Gecenin bi yarısı aklıma geldiği için yazıyorum.. İçimdeki şair çocuk serbestsin ! |
|
1093
|
|
|
|
bahar güneşinde paramparça edilen bir yüreğin isyana kayan yakarışlarına nasıl bir yanıt vereceksin yaşam!?! |
|
1094
|
|
|
|
Potansiyel bencil değil miyiz bizler? Doğuştan getirmiyor muyuz bu özelliğimizi? En çok kendimizi ve bize ait olanları önemsemez miyiz aslında? En çok kendi düşüncelerimizi, kendi ailemizi, kendi vatanımı, dostlarımızı, sevdiklerimizi… |
|
1095
|
|
|
|
Herkesin herşeye bir zaafı vardır diye düşünür kendime aradığım zaaflar içinde en çok kadınları naif bulur, kendimi bu yalana alıştırır ardından bundan inanılmaz haz alırdım. |
|
1096
|
|
|
|
Şöyle bir bakın, sadece bakın onlara…
Hesapsızlıklarına, çıkarsızlıklarına ve yüreklerinde göstermeye, vermeye hazır oldukları ürkek sevgilerine…
|
|
1097
|
|
|
|
Ama sonu ne olursa olsun umut yaşama sebebidir insanın. "Umutla yolculuk etmek gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir", sözünü söyleyen de bence küçücük bir umut parçasıyla yola çıkan bir umut yolcusuydu. Umut çıkar yoldur, umut yeni başlangıçlardır, umut hayallerin mimarı,hayatların müteahhitidir. |
|
1098
|
|
|
|
Ben olsam, edebiyatın izine düşsem, bu siteye gelsem, bu yazıyı görsem, okumam herhalde. (...) En sevdiğim noktalama aygıtı üç nokta üstüste onun da klavyemde oturma izni yok. |
|
1099
|
|
|
|
acıdır insanın en büyük yaraları... |
|
1100
|
|
|
|
İnsan yasayacaklarinin, hissedeceklerinin dozajini bilemeden karar veriyor cocuk yapmaya. Cok zor diyorlar, cok guzel diyorlar, yeri baska seyle dolmaz diyorlar, kisacasi herkes bir seyler diyor.Hepsi dogru soylenenlerin inan ki yanlisi yok. Ama eksigi cok. Bu hic dogum yapmamis birine dogum sancisini anlatmaya benziyor. |
|