• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1141
|
|
|
|
haayatý gerçeðini gösteren çok güzel bir Senai Demirci eseri |
|
1142
|
|
|
|
Amaç savaþçýsý yuvasýna azýðýný güvenli bir þekilde yerleþtirirken benim de yüreðime ruhuma bir umut ve yaþamdaki zorluklara karþý bir güç yüklediðinin farkýnda mýydý acaba? |
|
1143
|
|
|
|
Eylül…
En sevdiðim ama en sevmediðim ay…
Mutluluk ve mutsuzluðu ayný zamanda yaþamak…
Sevmek…
Sevmeyi hak edip etmediðini düþünmek… |
|
1144
|
|
|
|
Bir farklýlýk; belki azlýk belki çokluk.
Öyle bir þey olmalý ki, bende olmasa bile varolan. Öyle bir parça bulmalýyým ki çözüme atýlan düðümleri kesip yok edecek ve tabloyu gözler önüne serecek. |
|
1145
|
|
|
|
ciðere cennet demek isterken, cennete mundar diyoruz farkýnda olmadan.. |
|
1146
|
|
|
|
dünyada ne kadar çok yüz var, sahi tanrý bu kadar yüzü nereden buluyor? |
|
1147
|
|
|
|
Kendi doðallýðýdýr insana en yakýþan... Ne dekoltesi göðüsün... Ne de, dikkat çekmek için kapanmalar...
Kabul etmek gerek, insanýn doðasýnda bir çekicilik var... Samimiyet, ki, ne dekoltelere, ne dudak büzüp, göz süzdürmelere bedel...
|
|
1148
|
|
|
|
Oysa ki insan geçmiþiyle hesaplaþýyordu farkýnda olmadan gelecekte. |
|
1149
|
|
|
|
[[I]]Ýlk adýna bile saygý duymadan kendi yaþýnýn neredeyse üç katý büyüklükteki bir erkeðin yanýna hapsetmiþtim onu. Bir an beynimde çakan þimþeklerin þavkýndan ürktüm. Tanrým ben ne yaptým?... Gencecik bir kýz. Yaþamýnýn pembe penceresindeyken |
|
1150
|
|
|
|
Hep bizim olan ama uzaklarda bekleyenlere dair... |
|
1151
|
|
|
|
Susmayý bilmeyiþimizin getirdiði sýkýntlkara dair bir þikayet... |
|
1152
|
|
|
|
Bugün 11 Ekim 2007, günlerden perþembe.Ramazan bayramýnýn arefesindeyiz.Günlerdir þehit haberleriyle yer yerinden oynamýyor, binalar yýkýlmýyor.Haber bültenleri þehitlerin cenaze törenlerinden verdikleri görüntülerin ardýndan belki hayatýn gerçeði bu olduðu için ama benim bir türlü kabullenemediðim komik haberler de verebiliyorlar.Ýnsanlar iþe gidiyorlar, yemek yiyorlar, espri yapýyorlar, gülüyorlar. Kýsaca kalmadýklarý yerden devam ediyorlar hayata. |
|
1153
|
|
|
|
Ýnsanlýk için gönderilmiþ herþey insandan daha deðerli deðildir. Ýnsanlýk için gönderilen þeyler yüzünden insanlara kýymayýnýz. |
|
1154
|
|
|
|
Þu aralar berrak bir aydýnlanma yaþýyorum. Nihayet insanlýðýn kokusunu duydum. Fakat bu aðýr bir ceset kokusuydu. |
|
1155
|
|
|
|
Bir dabbedir hayat, “nereden, ne zaman” çýkacaðý belli olmayan çizgili bakýþlarda. |
|
1156
|
|
|
|
Ve her zaman, tek gerçek dostu olan sýrt çantasýný aldý yanýna. Çünkü, her kahrýný çekmiþti o, zirvelere çýkarkende, köprüleri geçerkende yanýndaydý. Öyle geniþti ki kalbi, tüm aðýrlýðýný kaldýrmaya hazýrdý hayatýn heran. |
|
1157
|
|
|
|
Ýnadýna bir çözümsüzlükle, faili meçhul bir cinayet dosyasý gibi tozlu raflara kaldýrýldýðýnda aþk; iðreti kalýyoruz...
Muhatabý olmayan her söz kadar anlamýný yitiriyor ve þahitsiz kalýyor hayat...
Yakamýzý býrakmayan bir eksiklik duygusu...
|
|
1158
|
|
|
|
Bir savaþ koptu! Sonrasý yok bu alevde parçalanmanýn. Bir mutluluk bedene dokundu.. Öncesi yok bu karlý havada kaybolmanýn..
|
|
1159
|
|
|
|
Kadýn olmanýn bilinciyle yaþamý yenilemek mümkün olabilir mi? |
|
1160
|
|
|
|
Her yerde ve her þeydeydi yokluðun. En çokta iç cebimdeydi. Çýkarýp kokladým. Gelincik tarlalarýndan dokundun saçlarýma. Ayçiçeklerinin sana bakan yüzüne açtým gözlerimi. Ülkenin taþýndan ve topraðýndan diktiðin perdemi yüzüme araladýn. |
|