• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1181
|
|
|
|
Yanıtlarınızı önce kendinize okuyun yüksek sesle..Gerekiyorsa bağırın sonra avazınız çıktığı kadar ! |
|
1182
|
|
|
|
İnadına bir çözümsüzlükle, faili meçhul bir cinayet dosyası gibi tozlu raflara kaldırıldığında aşk; iğreti kalıyoruz...
Muhatabı olmayan her söz kadar anlamını yitiriyor ve şahitsiz kalıyor hayat...
Yakamızı bırakmayan bir eksiklik duygusu...
|
|
1183
|
|
|
|
Mutluluk istiyorsak, bırakın haram yemeyi, haramın dahi hayalini kurmadan yaşamayı sevmemiz lazım |
|
1184
|
|
|
|
Kadın olmanın bilinciyle yaşamı yenilemek mümkün olabilir mi? |
|
1185
|
|
|
|
Hepimiz zaman arkeologlarıyız. Sırtımızı akıp giden hayata dönüp geçmişi kazıyoruz sürekli yalnızlığımızda. Dündeyiz, bir önceki yılda, on yılda, giderek pro-fallus çağın bilinmezliğinde. İnce çalışıyoruz. Beynimizde törpü, sinir uçlarımız diken diken. Yolculuğumuz hep ardımıza düşüyor. Dedelerimizin beşiğini sallıyoruz uzun gecelerde. |
|
1186
|
|
|
|
Oysa ki insan geçmişiyle hesaplaşıyordu farkında olmadan gelecekte. |
|
1187
|
|
|
|
evet düzensiz bir hal aldın sen, çabuk toparla kendini cesaretlen mutlu hırsını yakala, yoksa yaradan gözyaşları acı verecek sana.
|
|
1188
|
|
|
|
Yaşanan acılar hiç silinmiyor insanın zihninden,üzerinden aylar geçsede ve yüzlerce yalancı kahkaha atılsada üzerine. Ve yine düğümleniyor insanın boğazında... İşte böyle bir kesit kendi yaşamımdan....... |
|
1189
|
|
|
|
Damlaların sürekliliği, kederin içinde boğulan, ruhundaki girdabı atlatamayan bir insan için kendini gösteriyordu.. Neyin kafası bu? Neyin istilası? Renkler içinde renksiz, şuursuz, aldanarak gezinmek gibi..
Yenilenecekse için, durduramadığın zaman, işlemeye devam edecekse, kalbin göğsünü delecekse.. Yok artık diyemem ! Bunu hissedeceğim. Son artık diyemem ! Önünde sonunda bunu öğreneceğim.
|
|
1190
|
|
|
|
Serin bir hava vardı. Belki herşey için çok geç, belki de herşeyin yeni bir başlangıcıydı. Soğuk esintiyi iliklerine kadar hissetmek ve bilmek bişeylerin değişik bir yöne doğru ilerlediğini umarsızca... Ne yapmalı?!??
Aslında ne garip belki de milyonlar |
|
1191
|
|
|
|
Tüketici oldukları için bilginin ya da düşüncenin gelişmesine katkıları olmaz. Özgün ve yaratıcı oldukları izlenimi verirler, ancak böyle olmadıkları da kolay kolay anlaşılmaz, fark edilmez. Diyalektikleriyle kendilerini çok iyi kamufle ederler.
|
|
1192
|
|
|
|
Hayatımı,yaşadıklarımı,karşılaştığım güçlükleri,sevinç ve üzüntülerimi kaleme almayı,istedim. |
|
1193
|
|
|
|
Keşke sivrisinek gibi rahatça konabilseydim hedeflerime…
Keşke bir şeyin ertesini de bilebilseydim… |
|
1194
|
|
|
|
Ayaklarım beni ara sokağa yönlendirdi yine. Bu defa sıkı giyiniğim. İllâki çiseleyen yağmurda yürüyeceğim. E bugün, nedense başka güzel geliyor bana.
|
|
1195
|
|
|
|
Hep bizim olan ama uzaklarda bekleyenlere dair... |
|
1196
|
|
|
|
Nedenler..
niçinler kaplamakta içinin gök kubbesini..
Sesler, haykırışlar, binbir figân..azabla karışık..
düşünce diyemeyeceğin idrakin okyanusunda
sarmalıyor benliğini..
|
|
1197
|
|
|
|
YAŞASIN TÜKÜRÜK! ...ne tavsiye ama :))))) |
|
1198
|
|
|
|
Sanırım bu yüzden hiç hayallerim olmadı benim. Belki bu yüzden yeni günden hiçbir şey beklemedim, bu yüzden yarına ait düşler kuramadım, ya da belki bu yüzden, hiç hayal kırıklığı yaşamadım ve yine belki bu yüzden, yaşadığım her şeyi olağan karşıladım.
Bu yüzden, bazen bir avuç kuru toprak oldum, bazen bir damla su.
|
|
1199
|
|
|
|
Susmayı bilmeyişimizin getirdiği sıkıntlkara dair bir şikayet... |
|
1200
|
|
|
|
Ve her zaman, tek gerçek dostu olan sırt çantasını aldı yanına. Çünkü, her kahrını çekmişti o, zirvelere çıkarkende, köprüleri geçerkende yanındaydı. Öyle genişti ki kalbi, tüm ağırlığını kaldırmaya hazırdı hayatın heran. |
|