• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1721
|
|
|
|
Düþlerimizi süsleyen dünyanýn gerçek yüzüyle karþýlaþtýktan sonra gelen hayal kýrýklýðý... |
|
1722
|
|
|
|
''Karþýlýðýný veremeyecek birine bir iyilik yapmadýkça, mükemmel bir gün geçirmiþ sayýlmazsýn''
(JOHN WOODEN)
|
|
1723
|
|
|
|
Ben türbaný geçtim, benim asýl altýný çizmek istediðim konu dini neden bu kadar önemsediðimiz. |
|
1724
|
|
|
|
"Birkaç yýl önce, Babalar günü ile ilgili hiç bir þey okumama kararý almýþken; bugün elimden geldiðince hiç bir babalar günü yazýsýný okumadým.
Gel gör ki; gazeteler, internet, çeþitli internet paylaþým siteleri, buna engel oluyor. " |
|
1725
|
|
|
|
iftarlar vardýr ramazaný ramazan yapan...iþte onlarý anlattým arkadþlar arasýnda.... |
|
1726
|
|
|
|
Herkes bekler... Fakat neden? |
|
1727
|
|
|
|
daha çok “ben” olmadan gitmeliyim… |
|
1728
|
|
1729
|
|
|
|
I. MISRA: KELEPÝR SAATLER
Kendimi kitap raflarýnýn önünde unuttuðum olur... Çok sayýlmaz, haftada yedi gün filan takýlýrým kitapçýlara; günde birkaç saat... |
|
1730
|
|
|
|
çok yazdýðýmý düþünürken bunun acaba bir boþalma mý olduðunu düþündüm. Biriktirdiklerimizin dýþavurumu olmalý dedim. |
|
1731
|
|
|
|
Kaseti çevirdikten sonra da “play” düðmesine basýyorum. Çevirdiðim yüzdeki ilk þarký baþlamadan içime derin bir heyecan doluveriyor. Kaset dönmeye baþlýyor. Ardýndan hýþýrtýlý bir gürültü... Üç ya da dört saniye süren bu “þarký öncesi hýþýrtý” beni adeta mest ediyor. |
|
1732
|
|
|
|
Denedim... Halbuki ben alýþkýndým... |
|
1733
|
|
|
|
Amasra... Bir balýk lokantasýndayýz.Babama sarýlmýþým, tüm þýmarýklýðýmla ve hiç büyümemiþliðimle.Yüzümün hüznünü bir tek ben anlýyorum bakýnca resme.... |
|
1734
|
|
|
|
Ruhum gene bir iç çekiþte, aklým anlama yarýþýnda, bedenim kalbimi yaþatma savaþýnda... |
|
1735
|
|
1736
|
|
|
|
Yalnýz ve mutsuz insanlýk, modern yaþamýn sanal aþklarýnda, sahte kahramanlarýnda ve ‘yapay gökyüzü’lerinde çare arýyordu dertlerine. Ýþte o güç böyle doðdu...O güç popüler-kültür’dü. |
|
1737
|
|
|
|
Okumak... Dinler gibi okumak. Okurken, anlam yüklü cümlelerin altýný çizenlerimiz vardýr. Bir kitapta anlamlý cümleleri çizerken fark ettim, aslýnda o satýrlarda, benim içimdeki açýða çýkmamýþ gücün altýný çiziyordu. Ýki buçuk sene öncede, hâlâ bugünde. Ý |
|
1738
|
|
|
|
Sen neymiþsin be Ahmet Altan?...
Ýktisat Fakültesi koridorlarýndaki koþuþun bir harikaydý.
Bayaðý çalýþmýssýn .
Az gayret ,100 metrede rekor kýrman bile mümkün be Ahmet Altan.
Demek sadece yazý yazmýyordun ha...
|
|
1739
|
|
|
|
Namaz kýlarak, makineleþerek, el öperek, yalnýz, etek yalayarak, ölerek, seviþerek, bakire, yalnýz, gülerek, samimi |
|
1740
|
|
|
|
Bu tip insanlarda kiþilik problemi olduðunu düþünüyorum…
Ýnsanlara tepeden bakabiliyor bu tip insanlar,
Hor görebiliyorlar.
Oysa sadece farklý bir topraða gidip geri dönüyorlar.
Ve unutuyorlar yeryüzü her yerde aynýdýr; ama insanlarý farklýdýr… |
|