• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
161
|
|
|
|
Belki de bizlere bahar diye dayatılan tüm sistemler bir aldatmacadır. Geçmiş zamanlardaki o sıcak ilişkiler, aile, komşuluk, sokak, mahalle, akrabalık velhasıl toplumda eşitliği gerçekleştiren o dayanışma ruhunun bugün nereye gittiğini hepimiz aramıyor muyuz? “Onunla şunca yıllık hukukumuz var!” sözünü nedense artık duyamaz olduk!
|
|
162
|
|
|
|
Olur da Aşk ile uyanırsan… |
|
163
|
|
|
|
Zamana ibrişimle işlenmiş bir nakıştır bir bardak çay. Buğusu, naz yurdundan efsane bulutlar tarafından armağan olarak getirilmiştir gözlere. Berrak ve aydınlıktır çayın sureti. Tebessümü, gül misalin gamzesinden esintidir yaz günlerinde. Tevazu ikliminde albeninin ipek yumağıdır hâlleri çayın ki aşkın hâllerini çağrıştırır.
|
|
164
|
|
|
|
Aşağıdaki hadis-i şerifi (1) Taberanî (2) ve ondan naklen de Aclunî (3) zikrediyorlar. Baştan sona ibret ve hikmetle dolu bu hadis–i şerifi birlikte okuyalım:
Avf b. Malik’ten:
“Hz. Peygamber -salat ve selam üzerine olsun-, şöyle buyurdular:
– Sizin için altı şeyden korkarım,
1. Sefihlerin yönetimi
2. Kan dökme
3. Hükmün satılması
4. Akrabadan ziyaretin kesilmesi
5. Bir grubun çıkıp Kur’an’ı nağme aracı yapmaları (Kur’an’ı mizmar edinmeleri)
6. Kolluk kuvvetlerinin çoğalması.”
|
|
165
|
|
|
|
Hayat bu kadar basitti işte. Seni uyurken seyretmek benim gizli sığınağım. |
|
166
|
|
|
|
Ekonomik bağımsızlık yine eli cebinde dolanıyor mahallede, sahipsiz. Evinde yatağından çıkmadı hala İstanbul Borsası.
Öğleye doğru imece ile düzelttiler TL imajını. Bizim oğlan Yeşil Dev’e karşı. |
|
167
|
|
|
|
Hayatım yazmakla geçti benim… En büyük dostlarım kalem ve kâğıt oldu. Onlar beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Onlara sarıldım içime kasvet çöktüğü anlarda. Mürekkep denizlerinde yüzdürdüm gönül kayığımı. Gecelerimin çoğunu kalem ve kâğıtla geçirdim. Onlarla paylaştım en güzel ve en özel duygularımı. En iyi sırdaşım yine onlar oldu.
|
|
168
|
|
|
|
Sayılar birden başlar, gidebildikleri yere kadar giderlerdi. Artı yönünde ya da eksi yönünde… Ama hiç geri gitmediler. |
|
169
|
|
|
|
Selanik 1881,
Ahşap konakta genç çiftlerin Mustafa adında bir yavruları hayata merhaba der.
Ahşap konak ve sakinleri mutludur; tâ ki, Mustafa 6-7 yaşlarına gelip babasını ebedi âleme uğurlayıp çiftlikte karga kovalayıncaya kadar.
İlk keşif matematik öğretmeni ile başlar: Mustafa zekidir, çalışkandır, başarılıdır. Kemâli için “Kemal” olmalıdır.
|
|
170
|
|
171
|
|
|
|
...Kafası kopmuş bir hamamböceği 1 hafta daha yaşayabilir. Sonuçta ağzı olmadığından su içemediği için susuzluktan ölür...
|
|
172
|
|
|
|
Yasal uyarı sağlığa zararlıdır. |
|
173
|
|
|
|
“Meğer dostluklar da anayollara atılan bir çiçek gibi hüzünle ezilirmiş “
|
|
174
|
|
|
|
nefret, insanoğlunun vicdan yoksunluğuna sürüklenmesine ve kalplerin taşlaşmasına sebep olarak gösterilmektedir. |
|
175
|
|
|
|
Ne zaman ıslansa deniz bizi ağlardık, ne zaman feryat figan haykırsa rüzgar biz vurulurduk.Zamana direnç iki gölge.Geceye inat iki ak alın.Eylüle isyan iki dik baş.
Ne zaman üşüse bir çocuk biz titriyorduk.Yaşanacak bir ulu sevda kuşanmıştık.Yar yüzüne yüz seremeden toprağa sürülü yüzler belirdi aynada / ızdıraplara garkolduk... |
|
176
|
|
|
|
“Öldürme güdünüz yok mu, adamım? Siz, tuvalette işerken bile sidiğinizi oradaki sineklere nişan alırsınız. Potansiyel katillersiniz hepiniz ve gün gelecek her şeyi yok ettikten sonra salgın virüsler gibi birbirinizi bitireceksiniz.” |
|
177
|
|
|
|
Ben senin için sonsuzluğa açılan kapıyım; sen de benim için öylesin, benim sonsuzluğa açılan kapımsın, diyecek bir aşk, maşuk istiyorsan ona doğru da gidersin belli mi olur? Ama eğer ateşi avuçlayabilecek bir yürek elin varsa… |
|
178
|
|
|
|
Hayatta bir şeyleri elde etmenin hiç bir anlamı yoktu, çünkü korkunç bir sıfırı barındırıyordu yaşam içinde. |
|
179
|
|
180
|
|
|
|
Yirmi birinci yüzyılda hepimizin sorunlarından biri olan "beğenilme sorunu" hayatımızda ne kadar yer ediniyor? Anlaşılmak istiyor muyuz? Yoksa kendimizi sadece beğenilmeye mi programlıyoruz? |
|