• ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme |
621
|
|
|
|
Bertrand Russell’in; ”Eðer her uygar ülkenin çoðunluðu isteseydi, 20 yýlda insanlarý köleleþtiren, alçaklaþtýran sefaleti, hastalýklarýn yarýsýný ve insanlýðýn yüzde doksanýný zincire vuran ekonomik baðýmlýlýðý ortadan kaldýrýrdýk. Dünyayý, güzellik ve neþe ile doldurur ve evrensel barýþý saðlardýk.” cümleleri, hep bir di’li geçmiþ zaman olarak kalacak. |
|
622
|
|
|
|
Kendinizi bir hiç gibi hissettiðinizde her þey olabilir, her þey gibi hissettiðinizde bir hiç olabilirsiniz! |
|
623
|
|
|
|
Gölgemi de alýr giderim.... Söylerim þarkýlarýmý mikrofonuna hayatýn... |
|
624
|
|
625
|
|
626
|
|
|
|
Bugün doðmuþum anamdan
Gökler neden karanlýktý neden bulutlar kýzmýþlardý bana
Vardýr bir bildikleri yoksa niye kýzsýnlardý...
Otuz sene geçmiþ aradan , nicedir düþündürmemiþti bulutlar beni
Þimdi aklým baþýma gelmiþ meðer, gökler bile inanamamýþ beni |
|
627
|
|
|
|
bitmek için baþlayan tek çaba yaþamlarýmýz, parça parça edilesi düþler ile kabuslarýmýzý oluþturuyoruz. |
|
628
|
|
|
|
Amaç olmadan insan
nasýl hareket edebilir.
‘her gün hangi amaçlarýn
peþindeyiz, görünen görünmeyen
bilinse, herkes saklanacak bir yer arardý.’
|
|
629
|
|
|
|
"Ay inanamazsýn otuzuma geldim sigaram aðzýmda hala." |
|
630
|
|
|
|
kalemini oynattýðýnda, mürekkebin kaðýt üzerindeki sesinden baþka birþey duymadýðýn zaman anlarsýn yalnýz olduðunu... |
|
631
|
|
|
|
Ben hayatýn çok çeþitli yönlerini gördüm. Acýlar kimliði belirsiz birer kurbandan öteydi. Sevgi yanýp kül olmuþ, tanýnmaz haldeyken hatýralar birer kukladan ibaretti. |
|
632
|
|
|
|
Pencereler, evlerimizden sokaðýmýza açýlan yüreðimizdir bizim. Mahremiyetimizin dýþýnda olaný öðrenme isteðimizdir. Cadde de yürüyen kalabalýklarýn telaþlý koþuþturmasýný görmek, yudumlamakta olduðumuz kahvenin damakta býraktýðý lezzetle tasasýz bir günün dört duvar arasýnda keyfini sürmektir. Mizacýmýza göre önünde yerimizi aldýðýmýz bir dayanaktýr bize pencereler, bazen mahcup ve sýkýlgan bazen de hoyrat ve umarsýz konaklamalarýmýz vardýr onda.
|
|
633
|
|
|
|
Zaman akýp gidiyor kendi mecrasýnda. Fakat bizler bu akýþta pek çok þeyin farkýna bile varamýyoruz. Çünkü ayrýntýlara takýlýp kaldýðýmýz için gerçekleri göremiyoruz. Zaman, hicrete mahkûm hayatlarý menziline taþýyor. Her gün fark etmesek de gönül dünyamýzda hicretler yaþýyoruz. Zira hicret sadece bir yerden bir yere maddeden göçmek deðildir. Mana hicretleri de en az maddeden hicret etmek kadar tesirli ve mühimdir. Ancak bunun idrakinde olanlar, ruh dengeleri ve hassasiyetleri kaybolmayanlar bunun mana ve önemini kavrayabilir.
|
|
634
|
|
|
|
Oysa küllük, içimi yakan kendimleliðimi paylaþým amaçlý yaktýðým sigaralarýn zifiri küllerini dökmek için sunulmuþ. Ve sigaramdan her nefes çekiþimde, ciðerlerimi dolduran nikotiniyle birlikte, ateþin bir kadýnýn gözleri gibi parlamasý silikleþmesini umdu |
|
635
|
|
|
|
Sen ki ben, ben ve ben... |
|
636
|
|
|
|
Girerken ne deðiþti neler deðiþmiþ diye bakýnýyorum çevreme. Sonra yanýldýn diyorum. Yanýlýyorsun, kandýrýldýn diyorum. Devamlýda kandýrýlacaksýn böyle giderse, diyorum. |
|
637
|
|
|
|
Çýktýysan yola, yöneldiysen oraya ve bir de yaðmur yaðýyorsa dikkat et biri geçecek yanýndan... |
|
638
|
|
|
|
Büyük bir yazar olarak yatýlýp bir hiç olarak uyanýlabilir. Bukowski'nin buna benzer bir sözü vardý. Ýþte bu da öyle bir tükeniþ, kývýlcým gibi bir þey. Her ne dersen de. |
|
639
|
|
|
|
hadi bembeyaz sýcacýk karlar çizelim, adý "umut" olsun.Ve orta yerde bütün gülücükleriyle baþý dimdik, gözleri sýcacýk bir çocuk kartopu tutsun.. |
|
640
|
|
|
|
Bu satýrlarý okumayacaðýný bile bile, yine de sana yazýyorum görüyorsun. Hani demiþtin ya"yazanlar çoðu zaman kendileri için yazarlar, kimsenin okumayacaðýný bilseler bile... " Bak ben bu kez kendim için yazmýyorum, herkesle paylaþýyorum. Sýrf seni yal |
|