Hayatın Bir Yerinde
Küçük küçük deneyimleriz, ömrümüzce yaşarız... Görüp, dokunup, kokusunu içimize çekip, canımızı acıtıp, keyiflenip yaşadıklarımız kısacık bir hayat.
Küçük küçük deneyimleriz, ömrümüzce yaşarız... Görüp, dokunup, kokusunu içimize çekip, canımızı acıtıp, keyiflenip yaşadıklarımız kısacık bir hayat.
Anlamadan, sorgulamadan öyle her gördüğünüze inanıp hemen yorum yapmayın İlla yapacaksanız da unutmayın Taa ilk ahitlerden geliyor insanın karakteri
Aşama bir; Varlığınızı bütünlediğini düşündüğünüz nesnelerin ne kadarından vazgeçebilirsiniz ?
Aşama iki; Vazgeçtiğinizi düşünürsek bu ne kadar sürer ?
Aşama üç; Her karar verdiğinizde uygulamayı hiç başlayamadığınız diyetler ya da sporlar gibi erteliyor musunuz ?
Hayatınızın içinde kendinizi büyüterek mi barınmak istiyorsunuz
Bir an gelir, gündüzün, gecen aydınlanır. Coşkun denizler dalgalanır içinde, yüreğinden taşarsın. Özün, sözün aşk dökülür, iliğin kemiğin aşk olur, zamanın ötesine firar edersin.
Zamanın yavaş aktığını damarlarında hissediyorsun bu yüzden her şeyi hızlandırmak, oyunun bir sonraki kuralını öğrenmek için yanıyorsun
Aşık oluyorsun hiç evlenmeyecek gibi.
Yerine başka başka hislerin alacağını bilmiş kahin gibi.
Açlıktan ölen insanlardan belki de daha fazla, çok yemekten ölen insanların bulunduğu bir dünyada yaşıyorsunuz. Kimi ayda bir otomobil değiştirirken kimi de belediye otobüsüne binmeye para bulamıyor. Kimi bir gecede yüzbinlerce lira kazanırken, kimi ayda birkaç yüz lira gelir getiren işini bile kaybetme kaygısı yaşıyor. İnsanlar arasındaki gelir
Bir iki yazı dışında tam anlamıyla kendimden bir şey yazmam. Başkalarının dünyasını çok umursamadığım için başkalarının da benim dünyamı çok umursamalarını istemem. Öyle ya küçük dünyalarımızda olup bitenler yerine büyük düşünüp herkes için adalet, eşitlik, mutluluk, aşk ve güzel bir yaşam kurmanın ya da kurma gayretinin daha anlamlı
MERHABA madenler için delik deşik edilen dağlar, kesilen zeytinler ve tüm ağaçlar, yeşilsizlikten yok olan kuşlar, börtü böcek, kurumaya yüz tutmuş pınarlar, çağlamayan çağlayanlar!
Sokrat: Bir tane de Montaigneden anlatayım: Diogenes, lahanalarını derede yıkarken yanından geçen Aristipposa Lahana ile yaşamasını bilseydin, bir zalime dalkavukluk etmezdin demiş. (O dönemde Aristippos devrin hükümdarının yağcısı olduğundan ömrü saraylarda geçiyor. Bu gariban da dere kenarında bir fıçı içinde yaşamaya çalışıyor.) Aristippos da ona İnsanlar arasında yaşamasını
Şu meymenetsiz herifin ettiği sözlere bakın hele!..
“Putin’den mümin kokusu geliyor” diyor…
Veyl olsun sana!...
Olmayan aklına, bozulup tahrif olan ilmine güvenerek kibir ve gururla, müminlerle alay ederek, müstekbirlik taslayıp konuştuklarına ve yazdıklarına veyl olsun!..
Müslümanların konum ve itibarlarına dil
Küçücük bir çocukken, kötü havalarda bahçeye çıkamaz, annemle birlikte komşu kadınların toplantılarında zorunlu olarak bulunurdum. Onlar, “Bunlar çocuk nasılsa anlamaz” diye ya da kendi aramızda oyuna daldığımızı düşündüklerinden, yanımızda her konuyu konuşurlardı. “Ah, vah… Nasıl yaptın kız?... Canın yanmadı mı?... Eee sonra ne yaptın?... Canlı mıydı?... Kıpırdadı mı?...
Birleşen Asyalı güçler bir anda emperyallerin iştahlarını kesmişti.
Esad karşıtlarının tutumları, güce karşı içten bir destekti, yani hodri meydandı!