• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
641
|
|
|
|
Meraklı Eşek Arısı: “- Üç gerçek dost vardır: Yaşlı bir eş, yaşlı bir köpek, hazır para. - Sevgili dostlarım, bu dünyada dost yoktur… - Dünyada belki en geçici, en vefasız şey dostluktur. Bir elbise bile bir dosttan fazla dayanıklıdır.”Sokrat: İhtirasını paylaşmaya, nefretini sevgiye, üzüntüsünü sevince, karamsarlığını iyimserliğe, düşmanlığını dostluğa, gaddarlığını merhamete, egoizmini diğerkâmlığa dönüştürebilene ben İNSAN derim. Ama bu İNSAN’dan yeryüzünde kaç tane bulabileceğimi bilemem. |
|
642
|
|
|
|
"Ay inanamazsın otuzuma geldim sigaram ağzımda hala." |
|
643
|
|
|
|
İçimde sitem eden renkler, karşımda sen, yerde arda kalanlar… Unutmak ve uyumak düşüyor bana bir acıyı yaşamaktan geriye…
|
|
644
|
|
|
|
Zamanın kapıları kapanacak bir gün! |
|
645
|
|
|
|
Giden çoktan gitmişse, giden gittiği yerde, yanındakiyle çok mutluysa, gidenin gelmeye niyeti yoksa, gelsede yarana çare olmayı düşünmüyorsa acı çekip, eline çayını alıp, karın yağışını seyrederken aklındaki tek ismin onun adı olmasının anlamı ne? |
|
646
|
|
|
|
Bana doğrultulan bu hayatı ve hayatsızlığı anlatmaya kalkışmasan. |
|
647
|
|
|
|
belki yapılır telafisi olur mu? |
|
648
|
|
|
|
Vicdan girer bu sefer de devreye; elinde bir meşale, bir terazi...
Elinde ölüm ya da kendince adalet ve oymaya başlar içinizi.
Azap, azap...
Nefretinizin karşısına dikilip meydan okuyan azap.
Söyle neden? Neden? Neden?.
|
|
649
|
|
|
|
Bugün birisinin yanına hayırlı olsuna gittim. Kendisi bir bakkal işletiyordu. Dükkandan içeri girdiğimde beni soğuk bir edayla karşıladı. Zoraki konuşmaların ardından ben bir koltuğa oturdum. Onun için oraya gitmiştim ve çok yorgundum. Oturduğum yerden kalkmamı isteyip beni hıyarların olduğu bir yerde oturtmak istedi. Ayakta kalakaldım. Sonra bir hıyarla aynı yerde olamayacağımı düşünerek oradan ayrıldım. Giderken kusura bakma burası bakkal seninle ilgilenemedim dedi. Dedim ki senin gençliğini de bilirim canını sıkma. Oradan uzaklaşırken kendimi çok kötü hissettim. |
|
650
|
|
|
|
Ama sonuç değişmez; bir aşk, bir dostluk, bir insanlık biter.. Bir nefes daha ömürden gider… Bir bahar daha biter… |
|
651
|
|
|
|
Yahut daha önemlisi dostlar. Duymazlıktan gelebilir mi insan kuş sesini ?
|
|
652
|
|
|
|
Kabul etmek ve boyun eğmek içinse, sadece sahte bir yaşam umudu, giderek karaktere dönüşen bir ikiyüzlülük ve bolca alçaklık, yeter de artardı bile. Bunlar da bende çokça vardı zaten. Kanımın tadını sevmeyi öğrenmiştim. Gözlerim bağlıyken daha huzurluydum. Gözlerim bağlıyken kendimi saf ve ahlaklı buluyordum. Gözlerim bağlıyken, çirkeften ve kötülükten uzak sanıyordum kendimi. İyiliklerim, dakik ve planlıydı. İyi olma günlerim vardı. Ahlaklı ve örnek insan olma haftalarım vardı. Beni mutsuz edenlere ve harcanmak içinellerine geleceğimi teslim ettiğim insanlara tapma mevsimlerim vardı.
|
|
653
|
|
|
|
Toplumun Unutmak İstediği İnsanlar Adası'nın girişinde
" akıl ve ruh hastalığı... rahatsızlık temizlenmeli " diye yazar. |
|
654
|
|
655
|
|
656
|
|
|
|
"Dönüp bakma artık kaç yılda geldim dediğin yere." |
|
657
|
|
|
|
Birleşen Asyalı güçler bir anda emperyallerin iştahlarını kesmişti.
Esad karşıtlarının tutumları, güce karşı içten bir destekti, yani hodri meydandı! |
|
658
|
|
|
|
Acaba anne karnına mı geri dönsem? Yoksa cinsiyetimi belirleyen babamın hayalarına mı? Galiba hiç doğmamış olmak istemek biraz fazla kaçar, kaderi değiştirmek olurdu. |
|
659
|
|
|
|
Tecrübelerini gözle, sağduyunu dinle, güven kendine. Doğru kişiye doğru yerde doğru hediye vermeyi öğreneceksin, denemekten vaz geçmediğin sürece. |
|
660
|
|
|
|
Sevgi, saygı, güven, hoşgörü, anlayış, özveri ve hassasiyet samimiyet ilişkilerde ki temel kavramları teşkil eder...
|
|