|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme |
101
|
|
|
|
Ýlkel adetleri terk etmeliyiz. |
|
102
|
|
|
|
Çaðrýlarýný aldým.Mahallenin köpekleriyle paylaþtýðýmýz unufak leblebi tozlarý gibi yüreðime, yaralý anlayýþýmý yama yapmaktan yoruldum Anlamsýz sözlerin, samimiyetsiz seslerin kaçaðýyým. Öfkeliyim. Can deðil, kan çekiyor benim caným. Ve kararlýyým artýk kendimi ýsýrmayacaðým. Belki çýkýp kendime bir oje alýrým en kýrmýzýsýndan, karþýma çýkan ilk yanýlgýnýn göz bebeklerine saplayýp parmaklarýmý, doyana kadar oyarak kýpkýrmýzý boyarým týrnaklarýmý... |
|
103
|
|
|
|
ziyaret bile etmemiþim...Ahmet Arif’in baharý müjdeleyen yeþil soðanlarýndan bir tane olsun götürmemiþ, baharý unutturmuþum ona...aman ne iyi!..
|
|
104
|
|
|
|
Sesini duyuramadan baðýrmak zorunda kaldýðý yýllara kilitlenen bir yürek söylemi döküldü dudaklarýndan. Dilinde bir Ýstanbul düþünün,düþünden düþüþünün baðdaþ kurmuþ suskunluðu sancýyordu. Bir depremin ucuna astý suskunluðunu..harf harf þiddetlenerek ecel |
|
105
|
|
|
|
Men dakka dukka..
“Çalma kapýmý çalarlar kapýný..” deyiminin arapça karþýlýðý..
Yunanistan ekonomik iflasýný verdi..
Portekiz,Ýspanya,Ýtalya gibi ülkeler sýrada bekliyorlar..
|
|
106
|
|
|
|
Sana aidiyetimi hissedebilmek için mecburum baþka aþklara ait olmadýðýmý kendime kanýtlamaya. Denemeli ve görmeliyim kendi yüreðimle. Seni yaþatabilmeliyim sensizliðinde. Pusulasýz çýkabilmeliyim yani güvensiz, yani yönsüz. Uzun bir yolculukta mola verilecek duraðým deðilsin sen. Yolculuðumun baþlangýç noktasý olduðun gibi dönüþ noktasý da olmalýsýn. Bunu görebilmeli, bunu yaþayabilmeliyim.
|
|
107
|
|
|
|
Bir an gelir, gündüzün, gecen aydýnlanýr. Coþkun denizler dalgalanýr içinde, yüreðinden taþarsýn. Özün, sözün aþk dökülür, iliðin kemiðin aþk olur, zamanýn ötesine firar edersin. |
|
108
|
|
|
|
Parçalarým...
Paslanmaya yüz tutmuþ, masumlarýn ellerini kesmiþ.
Benim kýrýk parçalarým... Birleþtirmek için fazla keskin, önemsemek için de fazla küçük. |
|
109
|
|
|
|
Bir arkadaþýmýn yazýsýnýn bende uyandýrdýðý yansýmalarý, kendisine yazdýðým not ile birlikte sizlerle paylaþmak istedim. Okuyan herkese teþekkür ederim. Arkadaþýmýn farklý yazýlarýný http://sakalliperi.blogspot.com sitesinde görebilirsiniz.
SarmasikSakal
Ahmet Elgin;
Þöyle güzelce dur da seni resmedeyim…
Sakallý Peri;
Ne resmi bu karanlýkta? Beni dahi göremiyorsun…
Ahmet Elgin;
Orada var olduðunu biliyorum…
Sakallý Peri;
Sen aklýný kaçýrmýþsýn, bir vagon dolusu ilaç gerekli sana… Þöyle çýk bir hava al.
Ahmet Elgin;
Hava mý? Gerek yok…
Sakallý Peri;
Yine her tarafý batýrdýn. Annen sana kýzacak… Þu duvarýn haline bak, kaktüsün iðnelerinde geberip gitmiþ fareler, bir yandan da mide asit’iyle eritilmiþ sabunlar…
Ahmet Elgin;
Yaþamaktan korkuyorum ben…
Sakallý peri;
Seni korkutan ne? Beceriksizliðin mi? Yoksa hala ayakkabýlarýný ters mi giriyorsun? Ya da kemiklerin sýzlasýn da gör… Týrnaklarýn dökülsün, sokaktaki çýplak adamlar kaçýþsýn…
Ahmet Elgin;
Yaþamak dedim ya beni korkutanýn… Sen saðýr mýsýn? Yoksa benimle dalga mý geçiyorsun?
Sakallý Peri;
Þuan nerede olduðumuzu biliyor musun?
Ahmet Elgin;
Seni resmedeceðim yerde…
Sakallý Peri;
Evet, bu doðru… Þimdi ýþýklarý açacaðým ve þiþman bir adam ölecek…
Ahmet Elgin;
Çok susadým…
Sakallý Peri;
Bende…
Bu yazýnýzdaki cümleleri Didem’in Duru’ya, bazen de Duru’nun Didem’e sözleri olarak düþündüðümde, aþaðýdaki yansýma ortaya çýktý. Ýkisi de bu sefer biraz fazla dobra, hatta ukalaca konuþtular. Hoþgörünüze sýðýnarak, sansürce ve olageldiði gibi yazdýðým, bilinen ayrýntýlardan oluþan bu konuþmayý, sizinle paylaþmak istedim. Bu arada ikisinin sesleri artýk birleþmeye baþladý, artýk onlarý birbirinden ayýrt etmekte zorlanýyorum ve bu hoþuma gidiyor. Sizin yukarýdaki yazýnýza benzer ruh hallerimi kapsayan baþka yazýlarým var, onlarý yazdýktan sonra içimden bir yük kalktýðýný, hafiflediðimi hissetmiþtim, umarým sizde bu yazýnýzýn ardýndan benzer hisleri deneyimlemiþsinizdir.
Bedenin gözü görmez oldukça, ruhun gözü daha iyi görür. Plato
Bir de, baþka açýdan: Görmek deðil bakmak istiyorum sana, seni anlamak deðil, kendi anlamýmý yapýþtýrmak, kendimi seninle anlamak, senden bana, benden sana akmak istiyorum.
Sana bakmak için ýþýða, hatta sana bile ihtiyacým yok aslýnda. Var olduðunu bilmem yeterli, kendince, kendimce olsa bile...
Akýl nedir, insana neden gereklidir? Akýllý olsam kime ne, deli olsam zararý kime? Ýlaçlar diyorsun, ilaçlar sadece; rahatsýz bir kanepenin üzerinde oturuyorsan sýrtýna, kolunun altýna, her neren aðrýyorsa, hangi kýsmýn eksik kalýyorsa, neresi denge( kime göre nasýl þekillendiði belirsizlikte kaybolan)-ni bozuyorsa, o kýsma koyduðun yastýklardýr. Saðladýðý faydalar zaman zaman sabun köpüðünden farksýzdýr. Yine de sabun köpükleriyle oynamanýn verdiði keyif ve rahatlamanýn hazzý, verdiði sýkýntýnýn yanýnda, kardýr.
Kendine beceriksizin tekiyim diyorsun, bu yüzden yapmak istediklerin için bile harekete geçmiyorsun. Bir davranýþ, bir sýfat, bir taným, seni ne sana, ne de baþkalarýna anlatmaz. O sadece bir anlýktýr, sadece bir koþulda yapýlan bir durumu anlatýr. Senden, diðer yaptýklarýndan baðýmsýzdýr, bir baþkasýnýn ayný olacaðý kehanetini oluþturmaz. Bunun böyle olduðuna inanýr ve ona göre davranýrsan sadece senin paçana yapýþýr. Onun paçana sarýlmasýna da engel olabilecek sensin, sarýldýðýnda paçandan savrulmasýný da saðlayacak olan da sensin. Yeter ki niyetinin farkýnda ol. Her neyse yaptýðýn ya da yapmadýðýn bu niyet kendini savunma niyeti mi yoksa, öðrenme- aný yaþama- niyeti mi? Öðrenme niyetiyle yaþamayý seçmek zordur, insan incinmelere daha da açýk olur. Ýncinebilirsin, ancak incinmeni kendin tedavi etmeyi öðrenerek, incinmeden kazandýklarýnýn ya da kaybettiklerinin deðerini bilerek, yaþamda ilerleyebilirsin. Ayakkabýlarýmý ters giyiyorum diyorsun. Varsýn baþkalarý ters desin, belki de þu an için, senin doðrun bu, -denemeden- , ne biliyorsun. Belki de, sana göre de ters olduðunu hissedebilmen için, önce o ayakkabýlarla yürümelisin. Sadece düz yollarda deðil, engebeli arazilerde de gezmelisin. Yokuþlar çýkmalý, dereler geçmelisin. Ve en önemlisi de duyduðun olumsuzluklara bazen boþ verebilmeli, kararýný kendin vermeli, sonuçlarýndan mutlu ya da mutsuz olacaðýný kendin görmelisin. Hem bazý kýsýmlarý seni mutlu ederken, bazý kýsýmlarý da mutsuzluk ya da bir çok baþka hissi, kazancý sana getirebilir, neden bir de böyle düþünmüyorsun? |
|
110
|
|
|
|
Bazen býkar insan soluk alýp vermekten. Bazen yorar yaþamak insaný da artýk bir isyan vardýr kendinden fýþkýran ve herkesi içine katan. Ýþte bu isyanýn resmidir. |
|
111
|
|
|
|
Edepsiz kelimelerin içinden çýkmak belki arsýzlýðýma dem vurur diye düþündüm. Düþünmek bu ya hep suçlu bakýþlara çeviriyor yüzünü insanýn. Derler ya düþünme o kadar uzun uzun diye. Hýzla... |
|
112
|
|
|
|
Seni anlatan her ne varsa zaten sana dair, yüreklerde býraktýðýn iz asýl " iþte budur!" dedirten... |
|
113
|
|
|
|
Kaç zamandýr gözlere bakmadýnýz , ne zaman ilk heyecanýnýzý hissettiniz..kaç zamandýr en mutlu anýnýzý düþündünüz..ilk öpüþmenizi..ilk seviþmenizi…ve daha bir çok ilkleri…
|
|
114
|
|
|
|
Elleri kelepçeli atlar, endiþeli ruhlarla volta atýyor karanlýk sokaðýmda. |
|
115
|
|
|
|
Bütün insanlarýn içinde hem iyi hem kötü vardýr. Siz hangisini beslerseniz o yanýnýz güçlenir. |
|
116
|
|
|
|
Kendine gelebilmesi için, bazen kendini tokatlamasý gerekiyor insanýn. Bunun için ellerine ihtiyacý yok üstelik. Zamana dair algýlarý kaybolduðu an, soyutluðun o muhteþem, kendine özgü gerçekliðinde bunu kolayca baþarabiliyor. Hiçlik ve gerçeðin o sýnýr ötesi zýtlýðý mýknatýs gibi çekiyor insaný kendine. Ýþte o zaman, yüzüne patlatmak istediði tokat için ellerine ihtiyaç duymuyor insan oðlu ve insan kýzý.
|
|
117
|
|
|
|
Umut olmadan yaþanmaz mý ? Umutsuzluk ölümcül hastalýk mýdýr ?
**
Umut elimde kötü bir silaha dönüþebilir ancak, oysa umutsuzluk bir çelik yelekten daha koruyucudur.
--- |
|
118
|
|
|
|
Ben sana mecburum bilemezsin.......
bu dizeler ki ,bana yazýlmýþ olsalardý eðer,bende bu tür yazýlar yazýyor olmazdým sanýrým.
Duy beni!... |
|
119
|
|
|
|
Kapýyý çalan senmisin, yoksa giden mi.. Kimin bu
cenaze, yüreðimden sökülüp götürülen ne? Hani nerede þehla bakýþlar, neden þimdi bu feryadým. Kime, veya neye aðlýyorum ben...
Geç zamanlarýn geç kalmýþlýklarýnda yorgun düþmüþ
yüreðim, çaresiz üzerime düþmüþ gölgenin geçmesini bekliyor. |
|
120
|
|
|
|
bir ayrýlýðýn ardýna düþen sözcükler |
|
|
|