..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - chaotica
chaotica -
Site İçi Arama:


Öykü
  Beklek V. (chaotica) 2 Haziran 2012 Kent 

Muazzez'i yazmaya başladığımda yalnız bir adam olmakla övünüyordum. Bir insanın en güçlü halinin yalın hali olduğuna biat etmiş olmam beni özgür kılıyordu. Chao... kaval kemiği gibi güçlü, kırılmaz, kahramanlarının tek tanrısı... yaratır, öldürür, ardına bakmaz. Atom çekirdeği gibi kırılmaz bölünmez bir çetinliğe sahip olduğumu sanıyor olmanın altında yatan yalınlığımdan başka bir şey değilken birden bire yarım kalmışlık hissiyle tanıştım. Beklemek beni aşındırıyordu. Bekliyor olmamın umurunda olmaması ise aşınan ruhumu enfeksiyona daha açık bir hale getiriyordu. Muazzez'i hangi ara beklemeye başlamıştım bilmiyorum.

  Beklek I. (chaotica) 29 Mayıs 2012 Kent 

Anthony Hopkins, Legends Of The Fall adlı filmin bir sahnesinde tek gözünü kısarak sigarasını yakar, söndürmek için dirseğinden kolunu kırarak kibriti sallar ve atar. Oldukça karizmatik gelmiştir bu hareket bana. Hatta birkaç paketliğine hareketi çalışmışlığım da vardır. Vasati kırk hareket.

  Beklek II. (chaotica) 30 Mayıs 2012 Kent 

"Dostum ben o herifi gebertebilirdim. İşerken saygısızlığa asla müsamaha gösteremem bilirsin." "Ne gösteremezsin anlamadım?" "Neyi anlamadın?" "Ne göstermediğini anlamadım." "Dostum göstermediğim bir şey hakkında burada neden konuşayım ha? Salak mıyım ben?" "Ben de onu diyorum dostum. Madem göstermiyorsun neden göstermediğini bize gösteriyorsun?"

  Beklek IV. (chaotica) 1 Haziran 2012 Kent 

Tırnağımı kutunun üstündeki kilide taktım. Soğuktu kutu. Hafifçe kaldırdım ve kilit esneyince parmağımın ucunu kutuyla kilit arasına sıkıştırdım. Biraz daha zorladım. Tuhaf bir tahrik hissi... kilit kutunun üstüne baskı yapınca kapak içe doğru yırtıldı. Hava sesiyle birlikte parmağımda soğuk biranın ısınmış beyaz köpüğünü hissettim. Yerden yaklaşık otuz metre yüksekteki dairenin balkonunda dimdik ayakta dururken, kendimi bir minare gibi hissettim. Büyük, alkolik bir minare. Aşağıdaki insanlar bana bakıp haşmetimle sarsılıyorlar mıyıdı, yoksa farketmeden geçiyorlar mıydı?

  Beklek III. (chaotica) 31 Mayıs 2012 Kent 

İnsanın ademden gelmemiş olabileceğine dair bir başka kuşkum da bu. Asiler her dönem olmuşlardır ve gerçek asiler (ben bunlardan biri olmayabilirim) pes etmiyorlardı. Bir de asileri sindirmeye yeminliler vardı. Bunlar da her dönem oldular (ki ben bunlardan da olmayabilirdim) ve asilerle binlerce yıldır savaş halindeler. Bu savaş, görüntüsü aynı olan iki ayrı türün savaşı gibi. Asiler mi onların postunda, onlar mı asilerin postundalar bilmiyorum. Tek bildiğim her iki türün de postunu sıkıca sahiplendiği.

  Beklek VIII. (chaotica) 9 Haziran 2012 Kent 

İstifini hiç bozmadan oturuyor. Kalkıyorum. Onu yerden kucağıma alıyorum. Başını koltuğuma sokup gövdesini sevmeme izin veriyor. Bunu yaparken arka ayaklarını yürümeye çalışıyormuş gibi hareket ettiriyor. Ona dokunurken her seferinde bunu yapmasından nefret ediyorum. Kendimi sürekli tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. O da cüssemden korkuyor ve duruma, ben vazgeçene kadar rızasız razı oluyordu. Onu yere bıraktığım anda temas ettiğim her noktasını diliyle haşin bir titizlikle temizliyordu. Kese atılmasına seve seve razı olabileceğini düşünüyordum.

  Beklek VII. (chaotica) 7 Haziran 2012 Kent 

Soft, durmadan ayağımdan sarkan bandaja saldırıyor, sanki açmaya çalışıyordu. Yatağımda doğruldum. Ayağa kalktım. Sevşan'a beni bu şekilde sarmalamasını kimin söylediğini sordum. Beyaz gazlı bezle tüm vücudum özenle sarılmıştı. İçim şiddetle kaşınıyordu ve tuvalete gitmem gerekiyordu. Ağır adımlarla zorlukla tuvalete doğru yürümeye başladım. Arada sırada durumumu daha vahim gösterebilmek için inliyordum. Soft'sa durmadan üzerimden sallanan bandaja pençesini takıyor, tırnağına takılan bezi şiddetle yırtmaya çalışıyordu. Heyecanla bir hediye pakedini açmaya çalışan çocuk gibiydi. Sevimli ve saldırgan...

  Beklek VI. (chaotica) 5 Haziran 2012 Kent 

Kadınların gözyaşlarını saklama şekilleriyle yataktan çıktıktan sonraki giyinme şekilleri arasındaki benzerlik çarpıcıydı. Her ikisini de arkalarını dönüp, erkeği yok sayarak yapıyorlardı. Garip bir teşhir yöntemi olmakla birlikte etkisiz olduğunu söylemek benim açımdan olanaksızdı.

  Beklek XI. (chaotica) 16 Haziran 2012 Kent 

Aradan geçen üç aylık süre içinde Sevşan'la iki kez görüşmüştüm ama Soft'un ölümünden bahsetmemiştim. Sordukça iyi olduğunu söylüyordum. Ona eski kedime ait hikayeleri Soft 'muş gibi anlatıyor kahkahayı da basıyordum. Oysa kediler komik hayvanlar değillerdi. Neden bütün hikayelerimi abartılı kahkahalar eşliğinde anlattığımı bilmiyordum.

  Beklek IX. (chaotica) 13 Haziran 2012 Kent 

“Ra hayır oğlum.” dedi. Köpek komutu iplemedi. Soft sırtındaki tüyleri dikleştirip pozisyon aldı. Kadın masadan kalkıp köpeği boynundaki tasmadan çekip, yüzüme gülümseyerek köpeğinin sağır olduğunu söyledi. Sağır köpeğe seslenerek komut verme çabasını anlamaya çalışarak Ra'nın dudak okuyup okuyamadığını sordum. Boş bulunup böyle bir yeteneği olmadığını söyledi. Saçmaladığını farkedip tekrar kimliğe yöneldi. Ra yeniden bize döndü. Mavi gözlerini Soft'a dikti. Soft yeniden pozisyon aldı. “Ra Soft'u yerse onu Ares'e kurban ederim.” dedim sertçe. “Aaa... Ayol siz nasıl hayvanseversiniz? O bir köpek sadece.” “Ben Softseverim hayvansever değil. Ayrıca Soft sadece bir kedi değil”

  Beklek X. (chaotica) 14 Haziran 2012 Kent 

Gece evden çıktım. Fahişelerin ve travestilerin bolca gezindikleri mahalleye gittim. Kimi aradığımı bilmeden ara sokaklarda gezindim. Birkaç pazarlığı yakından izledim. Topuklu ayakkabılarını arabaya sığdırmak için dizlerini nasıl karınlarına çektiklerini ve orospuluğa otururken ana rahmindeki anlarına kozmetik dönüşlerini izledim.

  Beklek XII. (chaotica) 19 Haziran 2012 Kent 

“Bilmiyorum.” dedim tereddütle. Bir şey senden kopmamı önlüyor. Soft'un ölümüne üzülmediğin için kızıyorum ve seni onun yanına gömme isteğim bile ağzıma gelmeden unufak dağılıyor. Senden ne gelirse gelsin saçma bir kabulleniş içindeyim.”

  Beklek XIII. (chaotica) 21 Haziran 2012 Kent 

“Tüm numaralar telefonunda Muazzez olarak kayıtlıyken sen beni nasıl arayabiliyorsun?” diye sordu şaşkınlıkla. “84. sıradasın.” “Peki annen?” “7.” “Kardeşin?” “Hangisi?” “Trabzon’daki” “22.” Kontrol etti. “Bu şekilde numara bulduğuna inanamıyorum.” dedi.

  Beklek XIV. (chaotica) 25 Haziran 2012 Kent 

“İnsanların bazıları sadece yalanın nedeni hakkında fikir yürütürler; he? Ah anne... o zaman anlayışlı insan yok mudur? O da öyle, değil mi? Anlayışsız...” diye Chao’yu düşünerek söylendi kendi kendine. Yanından geçen eski bir minibüsün yarattığı toz bulutunun ortasında kalınca gözleri yaşardı. Ağlamak için kendine gereken bahaneyi yaratabildi. Önce yutkundu.

  Beklek XV. (chaotica) 27 Haziran 2012 Kent 

Sustu. Gözlerini önce kaçırdı sonra dışarı baktı. Ara ara omuzları sarsılıyordu. Ağlıyor olmasını umursamadım; benim söylediğim sözlerle bir ilgisi olamazdı. Ona göre Muazzez hayal ürünüydü. Birilerinin ağlamaları kolay kolay umurumda olmuyor. Fakat ne zaman ki o gözyaşlarına sebep olduğumu farketsem, işte o an kendimi çıldırasıya çaresiz hissediyorum. Sanki birisi ellerimi ve ayaklarımı kıpırdamayacak şekilde sabitlemiş gibi nefessiz kalıyorum. Neden ağladığını sorup sormamayı düşündüm ama içimden bir ses sormamamı, çünkü altından benimle ilgili bir şeyin çıkacağını söyledi. Sormadım. Yüzünü görmeyeceğim şekilde dönerek odadan çıktı.

 

 





 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © chaotica, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 17:42:51