Yıldız Kaydı: Hadi Bir Dilek Tut!
(Hacer Aktaş) 12 Şubat 2011 |
Sürrealizm |
| |
Değilmiki iki ezan arasındaydı hayat.Kulağıma okunan ezanın hükmü ardımdan okunacak olan ezanla sona erecekti. Zor değildi.Kolaydı.Yolu yordamı vardı.Mümkündü.
Bir beyaz mermerin üstündeki cam kırığına bakardı her şey bir de henüz kurumamış,kanayan rengini kaybetmemiş güle.
|
|
Uçuruma Atılan Taşlar
(Hacer Aktaş) 17 Mart 2011 |
Soyut |
| |
Uçuruma düşerken kolumdan yakalayan el uçurumun kendisine dönüşüyor...
Savaşan da benim, yaralanan da…Asla kaybedeni ya da kazananı yok bu savaşın…
|
|
Bir Mavi Kelebek
(Hacer Aktaş) 12 Şubat 2011 |
Modern |
| |
Tabutun üstünden ufka, gökyüzünün ve denizin maviyle buluştuğu yere doğru bir şey kanatlanıyordu.. BİR MAVİ KELEBEK… |
|
Yağmurdan Sonra
(Hacer Aktaş) 15 Şubat 2011 |
Görsel (Resimli Öykü) |
| |
Yağmur kaldırımları döverek hızla yağmaya devam ediyor.Ben O’nun kokusunu içime çekerek uyuya kalıyorum kucağında…Düşerimde pembe elbiseli minicik elleri ellerime tutunmaya çalışan bebekleri seviyorum.Gözlerimden süzülen yaşları parmaklarıyla silen O da olmasa hıçkıra hıçkıra uyanabilirim bu rüyadan.Yüzümde bir tebessüm belirmiş olmalı ki elleri yüzümde beliren çizgilerin üstünde gidip geliyor.
“Yağmurlar bitsin hele uyanacağım diye söz veriyorum kendi kendime.”yağmurdan sonra gökkuşağı belirecek merak etme “diyorum içimden O’na.
O beni duymuyor.Ama elleri saçlarımda,nefesi kulaklarımda uğulduyor.O beni duymuyor ben O’na söz veriyorum.”Yağmurdan sonra böyle olmayacak aşkım” yorum belki de beni duyuyor ama bana inanmıyor.Olsun ama yanımda ya o bana yetiyor…Yağmurdan sonra gökkuşağı olacak mı diye mırıldanıyorum.”Benim için gökkuşağı senin gözlerini açtığın an oluyor zaten ama evet yağmurdan sonra gökkuşağını beraber izleyeceğiz hatta çimlerin üstünde yalın ayak yürüyeceğiz “ diyor.Gülümsüyorum.”Söz mü?”Diyorum” Söz” diyor…
Biliyorum O söz verince tutar.Gülümsüyorum.”Yağmurdan sonra” diyorum
|
|
Uçuruma Atılan Taşlar
(Hacer Aktaş) 17 Mart 2011 |
Fantastik |
| |
Işık olmayınca suret de olmuyordu.Ama suret olmayınca karanlık oluyordu.Ve karanlık;mavi gül dalları arasında uzun gece yürüyüşleri yapan hayal perisinin kendisinden ne bir eksikti ne de bir fazla.Sadece karanlıktı ve karanlık onun ta kendisiydi.
Uçurum.Taş.Ses.Ses(sizlik). |
|
Mavi Gül Dalı ve Uçuruma Atılan Taşlar - 3
(Hacer Aktaş) 14 Nisan 2011 |
Yeraltı |
| |
Yorgundu.Yorgunluğun son-ucu suskunluktu.Sustu.Suskunluğuna boğuldu.Yıldızlara masal anlatırken ama masalın sonunu bir türlü mutlu bitiremezken doldu.Gözleri doldu...
Mavi gül dalları arasındaki gece yürüyüşü bitmişti.Eteklerinde bir yığın yaprak,saçlarında tomurcuğa durmuş erik çiçekleri…Öylesine güzeldi gecenin içinde.Bu sadece düşteydi.Gerçekte neden hep hüzünlerdeydi?
|
|
Gece,hiç Bitmeyen Gece (Tek Gerçeğim Olur Musun)
(Hacer Aktaş) 13 Temmuz 2011 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Unutulmuş şarkılarımın bestekarı
Okunmayan romanlarımın baş kahramanı
İzlenmeyen filmlerimin başrol oyuncusu
Sevilmeyen şiirlerimin şairi
Verilip de tutulmayan sözlerimin şahidi
Kalbimin tek sahibi olur musun?
Benimle / Benim olur musun? |
|
|
................
ADI(m) YOK;
isimlere takılıp kalmayanlar,hayata olduğu gibi yazılara da reklam üstüne değil "mana"üstüne değer biçenler için... ...
Hüsn-ü Aşk'ta geçtiği gibi...Ateşten denizde mumdan bir gemiyim ben...Yanmak,Erimek pahasına bu yolculuğa gönül verenim ve Nazan Bekiroğlu'nun kitabının adındayım ben üstünde taştan gemiler yüzen camdan bir ırmağım...Benim gibi olanlar ve olmayanlar için...Ama bu ses'e kulak verenler için yazıyorum...Ben buradayım.
.........
Farkındayım;
Çelişkileri sevmeyen ben,kendimle çeliştim. Farkındayım,adı yok dedim de ne çok ad koydum kendime...
En büyük iddiam iddiasızlığım...
Yıldızlı gecelerde kurduğum düşlerle yol alıyorum hayatta...
Ateşten denizde mumdan gemi olmanın bedeli ödüyorum kimi zaman...
(Hüsn-ü Aşk'taki ifadeyle)
Elimde hep kalem oldu hep kalem olacak...
"NUN kaleme ve satır satır yazdıklarına and olsun"(kalem suresi)
Satır satı yazdıklarıma and olsun hep yazdım hep yazacağım...
|
|