|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Öykü > Görsel (Resimli Öykü) |
1
|
|
|
|
Sayın saygıdeğer pek bir muhterem Ay Em Ef biraderler ile krizden dolayı teşriki mesailerimizi başlatıyoruz hayırlı ve de uğurlu ile birlikte bol sıfırlı ve likiditeli günler dileriz... Adı sanı belli değil işte ülkenin biri tık tık tık diyerek Ay Em Ef Biraderlerin kapısını çalar... Kapı önce açılmaz bir de zile basar, cik cik cik ve cik kuş sesleri duyulduktan sonra kapı açılır... Ay Em Ef biradeler içeride cak cak cak sakız çiğnemektedirler... |
|
2
|
|
|
|
Gazeteye ilan mı versem Saadet Zinciri kurmak için? Yok, yok o olmaz. En iyisi tellal çıkartsam mahalle aralarında, bağırtsam gelir mi birileri... Bendeniz İsmail Mutlutürkoğlu... Adımdan da anlaşılacağı gibi saadet zinciri kurmak benim işim... Taaa doğduğumda ebem bile anlamış da ne ..ok olacağımı, kıçıma şaplağı biraz hafif vurmuş... ’’Bu çocuktan üç kağııı..... pardon sağlam bir saadet zinciri kurucusu olur ben anlarım.’’ demiş... Annem ile babamda bu duruma çok sevinmişler oğlumuz mutluluk dağıtıcısı olacak, diye... |
|
3
|
|
|
|
Sabahın ilk ışıkları yine dünyayı, sevenlerine sevdirmeye başlamıştı. Bacalardan yükselen soba dumanları, sabah esintisiyle kol kola girmiş en güzel performanslarından birini sergiliyordu. |
|
4
|
|
|
|
Yusuf bu yıl ana sınıfına başlayacaktı. Her gün evlerinin iki sokak arkasındaki okula giden çocuklara bakıp imrenirdi. Şimdi artık o da her gün okula gidecek, ödev yapacaktı; onun da öğretmeni, arkadaşları olacaktı. Hazırlıklar günler öncesinden tamamlanmıştı bile. Çantası, kalemi, defterleri, boya kalemleri… Hepsini de kendisi tek tek seçmiş, hazırlamıştı. Her şey bugün ve sonrası içindi yani. İşte Yusuf’un dört gözle beklediği o zaman gelmişti... |
|
5
|
|
|
|
Metin Bey,
Lütfen bu mektubu dikkatle okuyun. |
|
6
|
|
|
|
Yaşam bir bulmaca değil mi zaten? |
|
7
|
|
|
|
Yağmur kaldırımları döverek hızla yağmaya devam ediyor.Ben O’nun kokusunu içime çekerek uyuya kalıyorum kucağında…Düşerimde pembe elbiseli minicik elleri ellerime tutunmaya çalışan bebekleri seviyorum.Gözlerimden süzülen yaşları parmaklarıyla silen O da olmasa hıçkıra hıçkıra uyanabilirim bu rüyadan.Yüzümde bir tebessüm belirmiş olmalı ki elleri yüzümde beliren çizgilerin üstünde gidip geliyor.
“Yağmurlar bitsin hele uyanacağım diye söz veriyorum kendi kendime.”yağmurdan sonra gökkuşağı belirecek merak etme “diyorum içimden O’na.
O beni duymuyor.Ama elleri saçlarımda,nefesi kulaklarımda uğulduyor.O beni duymuyor ben O’na söz veriyorum.”Yağmurdan sonra böyle olmayacak aşkım” yorum belki de beni duyuyor ama bana inanmıyor.Olsun ama yanımda ya o bana yetiyor…Yağmurdan sonra gökkuşağı olacak mı diye mırıldanıyorum.”Benim için gökkuşağı senin gözlerini açtığın an oluyor zaten ama evet yağmurdan sonra gökkuşağını beraber izleyeceğiz hatta çimlerin üstünde yalın ayak yürüyeceğiz “ diyor.Gülümsüyorum.”Söz mü?”Diyorum” Söz” diyor…
Biliyorum O söz verince tutar.Gülümsüyorum.”Yağmurdan sonra” diyorum
|
|
8
|
|
|
|
Öykü içinde öykü...
İlişki içinde ilişki...
Yaşam içinde yaşam...
|
|
9
|
|
|
|
Ve dinlenen bir Yengecin yapacağı ilk şey bir Başağa: kıskaçlarını geçirmek boynuna,mide bulantısı geçtiği anda.
Yendi ve geçti bir Yengeç daha.
|
|
10
|
|
|
|
Ölümünün üzerinden dokuz gün geçti. Bugün, cenazedeki şekerlemeli havayı unutturabilmek gayretiyle, evdeki her odaya bir adet resmini astık. |
|
11
|
|
|
|
‘’Huzuru mahşerde, sorulsa sûal,
Adını zikreder, çizdiğin tûal,
Değişmez sevdiğim, değişmez kural,
Ben senin olmuşum, CANIM efendim…’’
Gözleri yaşlı kadın, oturduğu koltukta öne ağilmiş, yazıyordu durmadan. Otobüs karanlıkların içinde kaybolup gitmişti…
Biliyordu.
Bu veda, bu vedanın hüznü hiç ama hiç bitmeyecekti.
|
|
12
|
|
|
|
Üst geçide tam girecektim ki iki tane inek gördüm. “Üst geçidi kullanın!” tabelasından etkilenmiş olacaklar ki yoldan geçmiyorlar karşıya. İnsanların itibar etmediği çok insancıl bir eylemi gerçekleştiren bu ineklerden etkilendiğimi itiraf etm |
|
|
|