Kurşun'i
(Zuhal Demirci) 18 Şubat 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Ömrüme o kurşuni renkleri sürebilirmişsin meğer... Bense bir pervaneymişim gözü kapalı ateşe giden... |
|
Yağmur
(Zuhal Demirci) 19 Ekim 2009 |
Yaşam |
| |
Sonra bigün yıllar üzerimize bizi ekleyerek, ezerek, acıtarak geçerken yine bir yağmura yakalandım. Oysa ben fazlaca yağmıştım zaten o günlerin üzerine. İçimdeki okyanusları kuruttum sanmıştım. Bitmemiş meger... Balkona çıktım... Yağmura eşlik edecek kadar çok yağabilirdim kendi ülkeme. |
|
Yeni Yıl, Yine Yıl
(Zuhal Demirci) 5 Ocak 2009 |
Yaşam |
| |
Artık kuruyemişlerin tek tek isimlerini biliyorum.Dahası yeni yılın eve davet ettigimiz biri olmadığını...Yakıcılığını... |
|
Acı ve Karmaşa
(Zuhal Demirci) 19 Eylül 2008 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Etrafı kapalı bir odada ruhum örselenirken bi köşede susmuş kapı aralığından sızan ışıga bakıyorum... |
|
İçimin Mavisi
(Zuhal Demirci) 2 Mart 2008 |
Toplum |
| |
Dahası çatlayacakmış gibi kalbim.Ağrısına dayanamayıp içimin yağmurlarını bırakıyorum denize.Damla damla düşerken mavileşiyor..... |
|
Protesto
(Zuhal Demirci) 31 Ağustos 2007 |
Sevgi ve Aşk |
| |
içimizde boğulan çocuk kimligimizi, daha kabuklaşmamış yaralarımızı, sığdıramadığımız gözyaşlarımızı, cümleleşmemiş çığlıklarımızı, beni işte... en çok da seni "protesto ediyorum" . |
|
Tükettiklerim İçin Bir Daha
(Zuhal Demirci) 8 Ocak 2007 |
Yüzleşme |
| |
Derin soluk alışlarım hayat verişlerimden öteye gitmiyor yaşamak. Avuçlarımdaki çizgilerdi beni anlatan şimdilerde tanımsız işaretlerden öteye gitmiyorlar. Yabancılaşmak bunun adı. Önce kendine yabancılaşmak sonra ne varsa... |
|
Masal
(Zuhal Demirci) 27 Kasım 2006 |
Yaşam |
| |
Kurtlar sofrası en karmaşık serüven olsada, önümüze sunulan hayat pek farklı degildi aslında. Sırları boldu, sınırları yoktu; ne garipti hayat! |
|
|
Bir masumluğu paylaşmaktı hayat belki de... Masumca yaşamak , ellerini ıslatmaktı tuz taneleriyle. Tüm kızıllarda kendini aramak ve o çizgilerin bilinmezliginde sonsuzluğa dogru yolculuga çıkmak.İçinde yankısını bulan her sözden biraz savurmak sayfalara, belki hayat biraz da savrulmak, sarılmak sonbaharda dalına...
"Uslanma hiç hep deli kal. büyüme sakın çocuk kal,es deli deli böyle kal,tüken toz toz savrula kal, suç üstü bulmalı ölüm,ölürkende sevdalı kal (Atilla İlhan)"
|
|