Siz emredersiniz, biz de ölürüz, deðil mi efendim?
(nihat) 16 Nisan 2002 |
Özgürlük ve Eþitlik |
| |
o yüz, o bakýþlar bana ait deðil. gözlerimi yummamý istediniz ve göz yumdum, her þeye olduðu kadar gerçeðe de. kara bir bulut gibi sardýnýz etrafýmý, görmezden gelmemi istediniz beni var kýlan ne varsa. sürekli mazlum olduðunuzu söylediniz, hepimiz adýna |
|
Iþýn kýlýçlarýnýn gölgesinde
(nihat) 19 Mayýs 2002 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Günümüz toplumlarýna ve yönetme anlayýþlarýna uygun görünmemesine raðmen, ya þu an yaþanan geliþmelere paralel bir mantýk öne çýkarýlýyor ve size gösterilen yol bunu iþaretliyorsa? Büyük reis kulelerin yýkýlmasýndan sonra ülke içi özgürlüðü biraz týrpanla |
|
Gözyaþýmdan tut kaldýr beni
(nihat) 30 Mayýs 2002 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Adam renk deðiþtirdi ve türlü boyalarla karýþýp her birimizin önüne düþtü. Adam, yarýnki dünyanýn manþetiydi. Kýrmýzý harflerle karalanmýþtý ve ne yazdýðýný okumak mümkün görünmüyordu. Bir alýn yazýsý mý, bir tükeniþ mi bir haykýrýþ mý, kimse bilemedi.
Ç |
|
Beyaz Sinema Rüzgâr mý Bekliyor?
(nihat) 13 Aðustos 2002 |
Sinema ve Televizyon |
| |
ayaklarý üzerinde durabilen, eylemini anlayabilen ve anlatabilen filmlere yol açýlmalý. Ama bu sevgili yönetmenlerimizden bir ricamýz olacak. Acaba dünya sinemasýnýn þu an geldiði yerden haberleri var mý? günümüz insanýna hitap eden filmleri izleyip eleþt |
|
diziler kimi anlatýr
(nihat) 24 Ekim 2002 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Aða dizileri Ýstanbul’daki Laila’larý bulunduklarý bölgeye taþýyor ve orada da çok renkli bir hayatýn yaþanabileceðini gösteriyordu. Nitekim çok geçmeden gazetelerin ‘kýroyum ama para bende’ mantýðýný gözeterek verdikleri Diyarbaký |
|
Matrix neyi kaybetti?
(nihat) 23 Mayýs 2003 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Matrix çýlgýnlýðýnýn üzerinden dört yýl geçmesine raðmen gündeminizden düþmemesi hayra alamet olabilir mi? Ya da þöyle soralým; Bu filmde ne var ki sinemayla ilgisi belli bir çizginin üstüne çýkmamýþ olanlara bile cazip geliyor, adeta bu çýlgýnlýðý yaþama |
|
Dünyayý ne kurtaracak?
(nihat) 26 Haziran 2003 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Film boyunca þehirlerde yaþayan, koca binalarda gündelik hayatýný sürdüren insanlarýn plastik hayatlar yaþadýðý hissine kapýlýyorsunuz. Helikopterin çarptýðý ve alev alan binalar, kurþun yaðmuru altýnda delik deþik olan havalandýrma bölgeleri, kovalamalar |
|
Gerilimin Adresi Deðiþti
(nihat) 24 Aralýk 2003 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Dünyanýn her yerinde korkuyla yüzleþen ve korkuyu yerleþtiren ABD’nin gerektiðinde resmi sýfatýný da taþýyan sinemasý Hollywood, Halka’nýn ardýndan Karanlýk Sularda ile karþý karþýya kaldý. |
|
Türk Sinemasýna Yapýlan Büyü Bozulacak mý?
(nihat) 18 Aralýk 2004 |
Sinema ve Televizyon |
| |
mistik boyutta sinemamýzýn yeni açýlýmlara ihtiyacý var ve artýk bu topraklara göz atmanýn asýrlýk çýnarlara yaslanmanýn vakti geldi. Türk sinemasýný üzerindeki büyü ancak bu topraklara kulak kesildiðimizde bozulmuþ olacak. |
|
Adýný Unutum Þimdi
(nihat yavuz) 2 Kasým 2007 |
Çaðdaþ Sanat |
| |
Adýný unuttum þimdi, herkes gibi. Uzun bir ismi vardý, tiyatro yaþantýsýndaki uzun 61 yýllýk ömrüne tekabül eden. Tatlý dilli, derviþ ruhlu bir insan olduðunu anlatýrlardý bana. |
|
|
Yalnýzlýðýmý bir yetim düþü gibi yanýnda gezdiren sevgili, sonunda konuþtu: Adýn ne senin! Siyah gözleri vardý. Öyküsünü yazmak istedim, hatta romanýný. Ýçimden gelmedi oysa belliydi siyah bir gülün öyküsüydü bu. Geceleri ve sabahlarý yeni baþtan yaþatan...
|
|