..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaþamalýsýn ki ölünce mezarcý bile üzülsün. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon > nihat




18 Aralýk 2004
Türk Sinemasýna Yapýlan Büyü Bozulacak mý?  
Hollywood’un korkusu sanal, büyü ise gerçek

nihat


mistik boyutta sinemamýzýn yeni açýlýmlara ihtiyacý var ve artýk bu topraklara göz atmanýn asýrlýk çýnarlara yaslanmanýn vakti geldi. Türk sinemasýný üzerindeki büyü ancak bu topraklara kulak kesildiðimizde bozulmuþ olacak.


:BIED:
Türk sinemasýnýn gerilim türündeki en iddialý yapýmý "Büyü", ismine yakýþýr bir þekilde büyülü bir yangýna sebep oldu. G-Mall sinemalarýnda dekordan çýkan yangýn nedeniyle insanlar ölüm kalým savaþý yaþadýlar. Sinema tarihine BÜYÜk harflerle geçecek olan film, ülkemizde ilk üç dakikasý izlenebilen bir film olma rekorunu da kýrdý.
Türk sinema tarihine korku türünde saðlam bir örnek teþkil edeceði belli olan Büyü filmi, beklendiði gibi tarihe unutulmaz bir þekilde geçti ama filmin içeriðiyle deðil de filmin baþýna gelenlerle.
Önceki akþam G-Mall kültür sanat ve alýþ veriþ merkezine gelenler dýþarýdaki ýþýk oyunuyla karþýlandýlar. Aðaçlara tutulan ýþýk, dallar arasýnda gezindikçe, insaný bir ürküntü kaplýyordu. Elbette þehir hayatýna adapte olmuþ bir insan için "a ne güzel gösteri" þeklinde düþünülebilecek ýþýk oyunu, akýl sýr ermeyecek olaylarý hemen hemen her gün duyan, iyi ya da kötü biçimde bir þekilde ‘büyü’ler yüzünden silinmez bir hayat yaþayan, cinlerle ilgili anlatýlanlar neredeyse insan hayatýnýn bir parçasý olmuþ olan Anadolu’da büyümüþ, hamuru bir þekilde Anadolu’da yoðrulmuþ olanlar için aðaçlardaki ýþýk oyunu ürperticiydi. Sinema salonlarýna giden yürüyen merdivenin önüne bir çadýr kurulmuþtu. Filmin konseptine uygun olarak korku veren çadýrý geçen yukarýya, yani kokteylin yapýldýðý bölüme ulaþýyordu. Kendi adýma lunaparklardaki korku tünellerini bana hatýrlattýðý için yan merdivenleri kullanmayý tercih ettim.

Hollywood’un korkusu sanal, büyü ise gerçek

Kokteyl bitmiþ, gala seyircisi sinema salonlarýna akýn ediyordu. Davetiyesi bile bir gizem barýndýran filmin bizde nasýl bir iz býrakabileceði üzerine yoðunlaþtýðýmda þunu düþündüm: Hollywood filmleri genel olarak bakýldýðýnda tüm ustalýk çalýþmasýna karþýn bir yerde yapaylýk duygusu filme hakim olur. Özellikle de korku filmlerinin genelinde insanlarý kendinden geçiren sahneler, hem dönem izleyicisini büyük ölçüde etkiler hem de sinemanýn dolaþýmda olduðu dünya coðrafyasýnda bu korkunun efektleri ilginç bir biçimde ‘adamlar yapmýþ yahu" duygusunu vermekten öteye geçemez. Amerikan toplumu için korku üretilebilen bir þey. Özellikle devletin çýkarlarý doðrultusunda ülkelere yaptýðý sürekli operasyonlarýn gerekçelerini oluþturan bir ‘öteki’leþtirme çabasý, topyekün Hollywood’u, bir “oluþturulmuþ korku”nun toplumlara servis edildiði düþüncesine götürüyor. Sinemalarda sürekli kendini gösteren Þeytan filmlerine bakýldýðýnda, batý toplumlarýnýn sürekli uðraþtýðý konular arasýnda görürüz þeytaný. Özellikle Ýncil’i iyi bilen, toplumu tanýyan avcýlar ya da din adamlarý, toplumun önüne çýkan büyük düðümü çözmeye gayret ederler. Önlerindeki düðüm o kadar büyüktür ki, Amerikan sinemasýnýn ya da batý sinemasýnýn çözüme ulaþmasý zor gibi görünür. Çünkü ortada kalýcý hiçbir yönü olmayan, hayal ürünü bir korku vardýr. Yakýn bir zamanda sinemalarýmýza gelen "Ölüler Cehennemi" de insanlýk için geliþtirilen senaryolarýn bir ilginçlikle uç vermesiydi. Ýnsanlarýn birbirini ýsýrdýðý, giderek vampirleþtiði, aklý baþýnda insanlarýn iletiþim kurmaya ve karþýlarýna çýkan anlaþýlmaz durumdan en azýndan ‘hayatlarýný’ kurtarabilmek için çaba göstermeleri anlatýlýr. Çýkýþ yoktur. Sinema tarihi boyunca buna benzer örneklerin çokluðu, beyazperdeyle ünsiyeti olan hemen herkes için bilinen bir durumdur. Daha öncesinde videolarýn, kýsmen televizyonlarýn ve son dönemde CD ve DVD’den meraklýlarý için önemli bir tür olan ‘korku’nun son yýllardaki örnekleri ise bir “eskiyi yeniden filme çekme” aþamasýnda. Korku türünün artýk doðu toplumlarýndan yardým alarak yeni bir konsept geliþtirmeye baþlamasý, dünya sinemasýnýn bundan sonra doðu toplumlarýnýn ‘korku’larýyla yüzleþmeye baþlayacaðýnýn da iþareti bir bakýma.
Büyü filminin korku türünün þahý sayýlabilecek bir filmden farký ne? Hemen söyleyelim; konusunun gerçek olmasý. Bunu Büyü filmini izleyebilmiþ bir insan olarak söylemiyorum. Anadolu’da büyü bugün bile önemini koruyan, Ýslam inancýna göre þiddetle yasaklanan ama bir þekilde varlýðýný koruyan ‘tehlike barikatlarý’ kurmayý sürdürüyor. Birçok insan, psikologlarýn, týp dünyasýnýn çözemediði acý durumlarla karþýlaþýyor, yaþýyor ve hayatýnýn hangi mecrada nasýl sürebileceði hakkýnda fikir sahibi deðil. Bundan birkaç hafta önce þahit olduklarým bu konuda uzaktan söylenenlerin ne kadar yetersiz, tartýþmalarýn ne kadar konunun dýþýnda olduðunu gösterdi. Çoðumuz için bir þey ifade etmeyen rahatsýzlýklarý olan insanlar, yaþadýklarý büyük sýkýntýlarýn dermanýna kavuþmak için uzun yollar katederek geliyorlardý gittiðim kasabaya. Bir insan düþünün ki görünürde hiçbir problemi yok ama aslýnda o, bizim için sýradan olan eylemleri sürdüremiyor. Vücudunu saran aðrýlarýn týp ilminde karþýlýðý yok. Her evli insanýn özlemini duyacaðý çoluk çocuða karýþma sadece bir hayal. Ya da iki insanýn yollarý kesiþmiþ evlenmiþler ama bu evliliði sürdürebilecek takatleri yok. Birbirini seven insanlarýn mutluluðu bulamamalarý garip bir þey deðil mi? Geceleri uyuyamayan, keyifli bir sohbet içindeyken birdenbire delicesine hareketler yapan insanlar hakkýnda hüküm vermek kolay deðildir. Sürekli çevresinde bulunan insanlarýn dýþýnda birilerine seslenen, kendilerini korusunlar diye etraflarýndan yardým isteyen, ‘normal’ olmayý özleyen bir sürü insan. Elbette týp ilminin ne kadar ilerlediðini biliyorum, bu insanlarýn da bu yollardan geçmesi gerektiðine inanýyorum. Ama ya o insanlar bütün çareleri denemiþ, çözümsüzlük girdabýna yuvarlanmýþ insanlarsa…
Büyü bu toplumu o kadar tesirine almýþ ki kendinizi güvende hissedebileceðiniz donanýma sahip deðilsiniz. Anadolu’da halen uðursuz sayýlan bazý þeyler vardýr. Özellikle gece tekin deðildir. Buna yapýlan iþlerden memnun olmayan ve gizli ilimleri imdadýna çaðýran insanlarý ekleyin. Bir erkeðin ya da kadýnýn hayatýný baðlayan büyülerden söz ediyorum. Bozdurmak için dolaþan ve acý gerçekle yüzleþen insanlar. Ýstanbul’a, büyük þehirlerin yayýncý aðýna girmeyen kitaplar okudum bir de. Cinlerin insan hayatýyla karýþan yaþamlarýný. Bunlar hayal veya uydurma deðil, yazanlarýn baþlarýndan geçen olaylar. Ve büyüklerimizden dinlediklerim. Köy yerinde insanýn her zaman bir ikinci yoldaþý vardýr. Hiçbir zaman yalnýz deðilsindir. Allah’a tevekkül eden insanýn kötü insanlarýn þerrinden de emin olmalarý gerekiyor. Sizi takip eden gölge iyi saatte olsunlar olabileceði gibi, sizin hayatýnýza kasteden bir büyü de olabilir. Yeter ki birisinin istemediði bir þey yapýn. Ya da siz bir þey yapmayýn kendi mutluluðunuzu kurarken bundan caný sýkýlanlarýn size hazýrladýðý kötü sürprizleri anlamaya çabalayýn.

Gerçekçi korkular

Büyü filminin bendeki çaðrýþýmlarý oldukça can sýkýcý ve tedirgin edici. Sýradan bir sinema izleyicisi için “caným bu çaðda hâlâ bunlar oluyor mu”, ya da “yönetmen iyi caným, baksana nasýl bir film çýkmýþ ortaya, çok gerçekçiydi” þeklinde cümleler kurulabilirken, bir þekilde hayatýna ‘büyü’ girmiþ insanlar için film, cümle kurulamayacak kadar ‘nötr’ izlenir.
Türk sinemasýnýn bugüne kadar karikatürize ele aldýðý ‘büyü’ konusu, yapýmcýlýðýný Faruk Aksoy’un üstlendiði yönetmenliðini Orhan Oðuz’un yaptýðý, oyuncularý arasýnda Ýpek Tuzcuoðlu, Ece Uslu, Özgü Namal, Okan Yalabýk’ýn da olduðu "Büyü" filminde nasýl ele alýndý, ilk üç dakikasýndan yola çýkarak cevaplanabilecek bir soru deðil. Þunu biliyorum; filmin çekim aþamasýnda Kur’an’ý bilen, dini hassasiyeti olan insanlarla görüþ alýþ veriþinde bulunuldu. Filmin danýþmanlarý arasýnda dindar camianýn pek çok ismi yer alýyor. Galaya gelen Emine Þenlikoðlu, Selahattin Aydar, Canan Ceylan, filme ilginin, filmin konusunun nasýl bir etki oluþturduðunu ortaya koyuyor. Filmin editörlüðünü Mehmet Metiner’in yaptýðýný söylersem sanýrým fotoðraf daha da netlik kazanýr.
Evet, filmin konusu bir izleyici için ne ifade edecekti bilemem ama, benim için ya da bu kültürü bir þekilde bilen (gerek baþýna gelmiþ, ya da þahit olmuþ, gerekse de söylenceler þeklinde duymuþ) insanlar için zor bir film olacaktý Büyü. Filmin galasý filmin içeriðine uygun olarak bir gizemle ortaya konmuþtu gecede. Filmi izlemek için salonlara girenleri kötü bir sürpriz bekliyordu. Özellikle de protokolün yer aldýðý büyük salon. Daha önce Yazý Tura’nýn galasýný izlediðim küçük salonu tercih ettim. Çoðunluðu basýn mensuplarýndan oluþan salonu dolduran izleyiciler önce filmin ilk sahnesindeki þimþek çakmasýndan ürktüler. Avlusunda küçük kýz çocuðunun çember çevirdiði evde babanýn müþfik yüzü, (duvardaki ayet bir de) annenin ise karanlýk yüzüyle karþýlaþtýk önce. Ardýndan küçük kýzýný büyüten baba ve gece karanlýðýnda dýþarýya çýkan anne. Ýnsaný iliklerine kadar korkutan þimþekler çakarken kadýnýn taþlar arasýnda sakladýðý bir kutuyla ilgilendiðini, ardýndan tepedeki evde ateþ baþýnda kara büyülerle uðraþan bir yaþlý kadýnýn gelen kadýný soyarak elindeki dikenli bir sopayla vurduðunu gördük. Ardýndan sopayý kendi vücudunda gezdirdi büyücü kadýn ve….

Bu ne dumandýr

Iþýklar söndü, film koptu. Filmin makarasýnýn hýzlýca geri sarýlýþ sesi geldi sonra. Ardýndan "Hangi çaðda yaþýyoruz. Bu binanýn jeneratörleri yok mu" diyen, her þeye konuþmayý görev bilmiþ bir seyirci sesi. Ardýndan dýþarýdan gelen ‘yangýn çýktý’ cümlesi ve kapýya yýðýlmalar. Giriþte kameralar ve fotoðraf makinnelerik toplanmýþtý. Fotoðraf makinemi görevliye teslim etmedim, çünkü önceki tecrübelerden biliyorum, film bittikten yarým saat sonra size sýra geliyor ve onca zamaný hayýflanarak geçiriyorsunuz. Merdivenleri inmeye davrandýðýmýzda bir kamera ýþýðýyla önümüz aydýnlandý ve “bu taraftan çýkýþ mümkün deðil, yangýn çýkýþýna" sözü duyuldu. Perdenin yanýndan dýþarýya doðru yöneldik ve bu arada sinema içinde üzerimize düþen su damlalarýnýn artmasý için dua etmeye baþladýk. Çünkü gelen duman genzimizi yakmaya, az sonra hareket edemeyecek bir hale geleceðimize, yani ölebileceðimize iþaretti. Bakalým ölüm ne kadar yakýnýmýzdaydý? Üzerine gecenin ihtiþamýna uyum saðlamak için en göz alýcý elbiselerini giyen taife gelen dumanla bir anda þaþýrmýþ, birbirini çiðnemeye baþlamýþtý. Bütün sakin olun çaðrýlarýmýza raðmen yangýn merdivenlerinde birbirini itenler, telaþtan kendini öne atanlar, düþenler oldu. Ýyi bir yardýmlaþmayla telaþ daha fazla büyümeden inmeye baþladýk. Ýçeriden gelen dumanýn içinden nefeslerimizi tutarak dýþarýya çýkabildik.
Temiz havaya çýktýðýmýzda önce ne kadar zehirlendiðimizi ölçmeye çalýþtýk. Bizden sonra çýkanlarýn halini görünce kendi durumumuzu unuttuk. Yarým saati geçtiði halde dýþarýya çýkamayanlar vardý. Basýn mensuplarý olarak içeride kimlerin kaldýðýný tesbit etmeye çalýþtýk. Ve sonunda yangýnzedeler bir bir çýktý da yüreklerimizin pýrpýrý azaldý. Kimi gazeteci arkadaþlarýmýz "Fotoðraf çekelim, gazeteye döndüðümüzde bir de müdürlerden fýrça yemeyelim" sözüne bir diðer yüzü kapkara arkadaþým þöyle cevap verdi "Ya, biz burada habere gelirken haber olmuþuz. Býrak ölümden kurtulduðumuza þükredelim, ne fotoðrafý"
Sonuçta bir mum yangýna sebep olmuþtur belki de. Belki zamanýnda müdahale büyük bir faciayý önlemiþtir ve yine belki de bu sinema faciasý kolay atlatýlamayacaktý.
Galanýn yapýldýðý G-Mall’ýn bu tarz etkinliklere uygun olmadýðý ortaya çýkmýþ oldu. Sade ve düzenli bir gecenin albenili süslemelerden, karýþýk dekorlardan daha da önemli olduðu anlaþýldý. Ýsminde "Büyü" olan filmin gösteriminde böyle bir korkunun yaþanacaðý hesaplanmalýydý. Kafalardaki konsept belliydi çünkü. Bu filmin içeriðine uygun olarak þakalar hazýrlanmýþtýr mutlaka. Bunlardan biri neden ‘yangýn var’ olmasýn. Ve sen tut filmin þakasý zannederken gerçek bir yangýnla karþýlaþ. Þimdi Küçük Emrah aðlamasýn da kimler aðlasýn!
Türk sinema tarihine geçecek özelliklere sahip olan "Büyü" filminin, içeriði ya da sanatsal deðeriyle deðil de "büyülü bir yangýn"la hatýrlanacak olmasý kötü. En güzel ve en moda elbiseleriyle geceye teþrif eden sanat camiasý bu ölüm korkusunu üzerinden kolay kolay atamayacak, yapýlacak film galalarý hep bu korkuyu onlara tekrar hatýrlatacak.
Türk sinemasýnda yeni bir tarz deneneceði vakit ‘harbi korku’ filmimizin ilk gecesi dikkate alýnarak tedbirli davranýlacak… filan.
Filmi daha sonra seyirciyle birlikte oyuncularýn da katýldýðý bir gösterimde izledim. Açýkçasý, Türk sinemasýnýn gidiþatý açýsýndan hayli önemli bir film. Yazý Tura gibi elindeki malzemeyi çarçur etmemiþ, iþin içine ne kadar ondan bundan katarsam kar anlayýþý güdülmemiþ. Elbette þehir insanýnîn yabancý olduðu bir konu olmasý dolayýsýyla ilginç ama bir o kadar da tehlikeli sularda yüzüyor film. Eðer gerçekten Anadolu’nun baðrýna inilirse filmde temsil edilen durumlarýn hayli ötelerde deðiþik örnekleriyle karþýlaþýlabilir. En azýndan þunu sevindirici buldum: Bir þekilde nesilden nesile aktarýlan, kulak dolgunluðuyla konuya aþina olduðumuz pek çok durumun perdeye yansýmasý gerekiyordu. Hollywood’un kötü ruh dediði duruma net bir açýlým getiren Büyü, bütün olaylarýn etrafýnda döndüðü karakterin hýristiyan temalý filmlerdekine benzer bir korunma yolu basitliði denemesi bir açýdan hayal kýrýklýðý. Ortalama dini bilgisi olan seyirci için belki anlamlý ama iþin manevi boyutuna eðilmiþ insanlar için basit bir metot deneniyor filmde. Cevþen ve Kulhuvallauehad, Felak; Nas gibi surelerin koruyucu etkisine vurgu yapýlýyor. Din dersleri orta öðretimden kaldýrýlsýn mý kaldýrýlmasýn mý tartýþmalarýnýn yaþandýðýný, dinine uzak utulan öðrencilerin popüler kültürün tuzaklarýna itildiðini biliyor, toplumun aynasý olan magazinci þarkýcý taifesinin din iman inancýný cevþen taþýmaya, ramazanda dua etmeye indirgemesini kabul ediyor ve benimsiyorsanýz filmin anlam dairesinin sizi tatmin edeceðini belirtebilirim. Ama eðer topluma yutturulan popüler alanda kýstýrýlmýþ din kalýbýnýn ötesinde bilgi ve hikmet arýyor, o deryadan beslenmek istiyorsanýz filmin hafifliði de dikkatlerden kaçmýyor.
Türk sinemasýnýn kendi kültür deðerleriyle olan kavgasýný, cedelleþmesini bilenler için yeni ufuklar açýlýyor. Cem Yýlmaz’ýn atalarýný bir teneke robot kovalayan portre olarak çizdiði Gora’nýn hayal kýrýklýðýný bu filmde yaþamayacaðýnýza eminim.
Belki geleceðe kalmayacak ama Okul gibi silinip de gitmeyecek. Bu filmin benzerlerinin iþ yapmayacaðýný düþünüyorum. Buna muhafazakar yönetmenlerin yapacaðý iþler de dahil. Ama mistik boyutta sinemamýzýn yeni açýlýmlara ihtiyacý var ve artýk bu topraklara göz atmanýn asýrlýk çýnarlara yaslanmanýn vakti geldi. Türk sinemasýný üzerindeki büyü ancak bu topraklara kulak kesildiðimizde bozulmuþ olacak.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sinema ve televizyon kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adaletin Emrinde Bir Komutan Selahaddin Eyyubi
Büyük Ýskender"in "Erken Yaþlanan" Hayali
Türk Sinemasýnýn Rüzgârý Sensin
Beyaz Sinema Rüzgâr mý Bekliyor?
Gerilimin Adresi Deðiþti
Dünyayý ne kurtaracak?
Iþýn kýlýçlarýnýn gölgesinde
Matrix neyi kaybetti?
diziler kimi anlatýr
Gözyaþýmdan tut kaldýr beni

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adýný Unutum Þimdi
Siz emredersiniz, biz de ölürüz, deðil mi efendim?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haksýzlýk etmemeliyim þairlere [Þiir]
bir gün bir þey olacak [Þiir]
karagümrükte bir türbe yaný [Þiir]
Dünya Sahnesinde Bitmeyen Oyun [Deneme]
Özgürlüðün bir bedeli var! [Ýnceleme]
"Bu Ülkede Kültür Mü Kaldý Lan!" [Ýnceleme]
“Aradan çekil’ diye baðýran kim? [Ýnceleme]


nihat kimdir?

istanbulluyum. yaþarken yazmak nasýl bir þey keþfetmeye çalýþýyorum, inanýlmaz güzel ve bir o kadar da acýlarla dolu.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © nihat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.