"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

iLkEsU

Sin`e

şimdi nilde iki güneş doğar.. / bir şubat öncesi üzüm bağlarından bakınan iki

Düş Erken

Yoktu Ellerim / Son sözün sessizlik oldu; ılık bıçak; tek yudum.

Sırra Beden

Zırhtır senin göz yaşların / sert namlunun ucundan akmaya hazır ince sözlerine cephe

Başka Başlıyor

Kırılırken kalpler ve komşu bahçenin dalları, dökülür yaprak sonbahar dökülür. / Kuş ürperir,

Şerbet\_i Kızıl

Kızılcık Şerbeti koynumda; akar sandınız; ne münasebettedir fikriniz; gitmemeye koyuldum ben yollanmamaya bir yoldur ömrüm; ölmemeye

Son Sevgili

Son sözünde sessizlik çöktü; bir omuz. / Gidebildiğinde kalmadı içimde? /

Köstekli Saat

Önceliklerini yaşamın Ona sunduğu sınırları geliştirmek için belirliyordu ki bu belirleme tamamen ruhani bir dalgalanmayla büyüyordu

Neçokne

yanıp uçuşan kül serpintisi / ateşten hemen önceki beyaz gerdanıyla /

Ruhi Bunal'ım

nasılım bu son bahar? Bilsem Ruhi Bey benim de anlatacaklarım var.Evet Ruhi Bey olur olmaz, olsa da olur benim de dünlerim var; 1. 70 civarında üstümde biriken bir boy ömrümle içinden geçtiğim bir hayatım var.Nicelerim var Ruhi Bey, nicelerim var; incittiklerim ve direnmelerim var; adamım Ruhi Bey, koynunda

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku
Başa Dön