..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Rüya Bayram




25 Ağustos 2011
Hani Tek Bir Kişiyi Özlersiniz Her Yer Issız Gelir Derler Ya...  
Rüya Bayram
Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki... Yeni okula başlamışız, yeni sevmişiz Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına Yarın bitecek sanki her şey Yarın ölecek gibiyiz. Daha doymamışız yaşamasına Günlerimiz dün bir, bugün iki Sakın bir şey bırakma yarına Yarın yok ki. ÖZDEMİR ASAF


:CJJE:
Bugün tam üç yıl oldu şen şakrak sesinle açtığın telefon numarasını çeviremeyeli ya da geldiğimde hep güleryüzle açacağını bildiğim kapının ziline dokunmayalı..Sen gideli beri her yer ıssız anne. Sevdiğim bir sürü şeyin tadı olmadığı gibi sevmediğim bir sürü şeye de katlanasım yok. En ufak aklıma takılan şeyde seni arardım. Meğer en zevkli dedikodu anne ile kız arasında yapılırmış. En güzel haberleri ilk seninle paylaşırdım, birine kızınca önce sana anlatırdım. Sen yaşarken bilemedim ben bunları. Sana iyi evlat olmaya çalıştım elimden geldiğince, arada kalbini kırdığım ya da onaylamadığın şekilde davranıp seni kızdırdığım da oldu şimdi nasıl pişmanım bilemezsin. Sen hep haklıydın be anne. Kimin için ne dediysen çıktı. Uzak dur dediklerin kalbimi söktü attı, hayırsız dediklerin kötü günümde ardına bakmadan kaçtı. iyidir kıymetini bil dediklerin gerçekten iyi çıktı. Nasihatlerin kulağımda, gözyaşlarım göz pınarlarımda, tatlı hatıraların kalbimde, özlemin her yerde anne. Arada gördüğüm rüyaların da olmasa. Ama bu aralar küstün sanki bana hiç gelmez oldun uykularıma.

Bebek rüyasından beri anladım ki çocukla anne arasındaki bağ ölümle bile kopmuyormuş. Rüyamda söylediğin gibi bir oğlum oldu annem adını söylediğin şekilde koydum. Bazı bakışlarını sana benzetiyorum, çok tatlı, çok iyi huylu, çok gülen yüzlü, yaşama sevgi ve ışık saçan bir bebek, görsen çok severdin. Hani bazen tatlı tatlı kıskanırdım ya "abimi daha çok seviyorsun" hatta başka oğlun varmış gibi "en sevdiğin oğlun geldi" derdim ya, hala yanımızda olsan kesin "erkek torununu daha çok seviyorsun" diye takılırdım sana. İki gün sonra ilk yaşını kutlayacağız miniğin. Ablasının son doğum gününde ağlaman hala yüreğimi burkar, bu sondur belki de deyişin hissetmiş gibi, gerçekten de o, birlikte son doğum günümüzmüş.

Senden sonra kahkahalarımız buruk, sevinçlerimiz yarım, bayram seyran hak getire. Nasıl kızardın bayramlarda tatile gitmeme. O zaman her aralığı kullanmak için kaçardım ya bir yerlere, bilirsin gezmeye görmeye bayılırdım şimdi de sen yoksun diye kaçıyorum yaşadığım bu şehirden. Köklerimizin geldiği yerlere dek gittim senden sonra bir görevmiş gibi işte ne bileyim. Şimdi olsan "aman taş yığınlarını görmek için mi onca yol teptin" derdin.

O çok sevdiğin sardunyaların da kurudu ne yazık ki, babam elinden geldiğince yaşatmaya çalıştı ama kışın soğukta dondular. Şimdi sardunyalı balkonumuz boş saksılara ev sahipliği yapıyor. Artık çiçekleri yattığın yere dikiyoruz, özellikle en sevdiğin pembelerden seçiyoruz belki hissedersin diye sevgimizi. Sevdiğin şeyler için arada bir bir araya geliyoruz, küçücük senin tabirinle çekirdek ailemizle. Dualarını ihmal etmiyorum. Seni çok seven adam da öyle. Yıllarca bir seni sevmiş beklemiş sonra kavuşmuş ve senden başka kimseyi de hayatına sokmamış, sokmayacak. O, sevgisini sözlere davranışlara dökemezdi, ben bilirdim sen anlamak istemezdin ama senden bahsederken onun da gözleri doluyor hala. İlk günler neredeyse hergün gidiyorduk seni görmeye hiç alışamayacağımız o yere, şimdi anneler günü, doğum günün, gidişinin yıldönümü, arife günü gibi zamanları atlamıyoruz ama seyreldi ziyaretler.

Hayvanları çok severdin ya aklıma geldi, senin ayrılışından 1 yıl sonra tam da senin doğum gününde gece yarısı balkona konan muhabbet kuşu da kaçtı gitti kafesinden. Kedinin tekine yem olmadı ise geveze geveze ötüyordur yine şen balkonlarda belki..

Tanıdığın herkes hayatta ve iyiler çok şükür. Sadece herkes seni çok özlüyor. Ülkede beğenmediğin yönetim hala işbaşında ama korkma İran'a dönmedik. Tersine giden işler yine tersine gitmeye devam etmekte. İşe hergün araba ile gidip gelmeye başladım senin istediğin gibi ama bazen seyir halinde senin sevmediğin sözleri sarfettiğim durumlar oluyor şimdiden affet, biliyorsun işte şehir trafiği. Ha bu arada sen yoksun diye yeni geline kaynanalık yapmak bana kaldı anne, zor işmiş bu be:) Tanısan onu da severdin, hatırana saygılı biri. En güzel resimlerini yeni evlerinin duvarlarına astı hep.

Duygusal olma aptal aklını kullan derdin ya hep, hayatın aklını kullanma sanatı olduğunu aklımı bir kenara koyup duygularımla hareket edip yanıldığımda anladım ben de anne. Ya da senin kızdığın şeyler için ben de çocuklarıma kızar bulduğumda kendimi anladım neler hissettiğini.. Ben seni kaybedince büyüdüm içimdeki çocuk ruhum bu duruma ne kadar dirense de..

Hani tek bir kişiyi özlersiniz her yer ıssız gelir derler ya işte öyle birşey yokluğun...


24.08.2011
Rüya



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
En Kusursuz Cinayet Yaşama Sevincini Öldürmektir
Uzun Metraj Korku Filmi, Bol Kan, Bol Siyaset, Bol Kavga, Boş Hayat!
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (10) (Sıradan Bir Masaldan... )
Mutluluk
Hayatı Kuralına Göre Oyna!
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (19) (Agah Efendi ile Söyleşirken... )
Herşeyin Bir Nedeni Var Ama Unutmayın Bir de Sonucu...
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (11) (Çocukluğumdan... )
Tüp Bebekler ve Çöp Bebekler
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (9) (Kalpten Kalbe Nasihatlerden... )

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çelişki [Şiir]
(Kürtaj) Olmak Ya da Olmamak, İşte Bütün Mesele Bu... [Eleştiri]


Rüya Bayram kimdir?

Yaşamayı tüm anları ile seviyorum. Bazen acıtıyor her yanımızı hayat, bazen güldürüyor yüzümüzü beklemediğimiz bir anda. Yaşanmışlıklar anılarımız oluyor ve ben uslanmaz bir anı biriktiricisiyim. Hayat biriktirdiğimi ve kaçırdığım tüm zamanları yazıyla bir yerlerde sakladığımı düşünüyorum yazıya döktüğümde kendimi. . . Ve bir gün bir yerlerde onların içinde barınan herşeyin beni bulup kucaklayacağını hissediyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Can Dündar,Ahmet Altan,Paolo Coelho,Goethe,Shakespeare,J.J.Rousseou


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rüya Bayram , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.